Yerel yönetim yasası ay sonunda görüşülecek

Mahalli İdarelere Hizmet Derneği (MİHDER) tarafından Uludağ'da gerçekleştirilen ''Belediye Yönetimi'' semineri kapsamında ''Mahalli İdareler Kanunu'ndaki Değişiklik Yasa Tasarısı'' konulu bir panel düzenlendi.

Panelin açılışında konuşan MİHDER Genel Başkanı Mehmet Dönmez, yerel yöneticiler olarak çok gelişmiş bir tasarıyla karşı karşıya olmadıklarını, ancak tasarıyla ''karınlarını doyurabilecek, gözlerini açar duruma getirilebilecek'' bazı iyileştirmeler yapıldığını savundu.

TBMM İçişleri Komisyonu Başkanı Mehmet Pak ise komisyonda 18 Ekim 2001 tarihinden itibaren görüşülmeye başlanan tasarıyı, olgunlaştırmakiçin alt komİsyona havale ettiklerini, alt komisyonun da 3 ay geceli gündüzlü çalışarak 17 Ocak itibariyle çalışmalarını tamamladığını hatırlattı.

Alt komisyonun tasarıyı olgunlaştırırken 500 dolayında kişinin fikrine başvurduğuna işaret eden Pak, komisyona havale edilen tasarının, raporunun yazım aşamasında olduğunu söyledi. Pak, ''Tasarı 1 Şubat'ta üst komisyonda görüşülmeye başlanacak ve 10 gün içinde Planve Bütçe Komsiyonu'na havale edilecek. Yasanın bu dönem içinde çıkacağını ümit ediyorum'' dedi.

İÇİMİZE SİNMİYOR

TBMM İçişleri Komisyonu Alt Komisyonu üyesi, Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Hüsamettin Korkutata ise tasarının olgunlaştırılmasında çok büyük emekler harcamalarına karşın ''hükümetin kayıtsız şartsız (olsun) dediği çelik çerçevenin dışına çıkamadıklarını'' öne sürdü.

Kamu harcamalarını yüzde 70'ini yerel yönetimlerin yaptığını, yerel yönetimin ülkenin yüzde 100'üne hizmet verdiğini, bu nedenle kalkındırılmasının ülke geneline katkı sağlayacağını bildiren Korkutata, yerel yönetimleri ''üvey, haşarı evlat'' gören zihniyetin bu katkıyı sağlamadığını iddia etti.

Korkuata, 87 madde ve 9 geçici maddeden oluşan tasarının gelirlerde iyi bir artış sağladığını, ancak bu artışın küçük belediyelere değil, büyükşehir ve il belediyelerine yarayacağını belirterek, şöyle konuştu:

''Alt komisyon olarak 261 önemli değişiklik yapmamıza rağmen tasarı hala bir çoğumuzun içine sinmiyor. Tasarının içeriğinde bir iyileştirme var. Sadece bir adım olarak bizi ümitlendiriyor, ama Türkiye'de bazı imparatorluklar, ağalıklar, beylikler oluşmuş. Bunlar (benim elimdekiler gitmesin) diye kendisine fazla dokundurtmuyor. Bu 38. tasarı. Herkes (Ben bunu yapılandırayım, ipler benim elimde olsun)diyor. Bu kanunun bu yıl çıkacağına inanmıyorum.''

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Abdülkadir Aksu da, Türkiye'nin yıllardır iyi yönetilmediğini ve yönetimin tıkandığını, bunun da yönetimin ''aşırı merkeziyetçi eğilimden vazgeçmemesinden kaynaklandığını'' savundu.

Acil ve kapsamlı bir yerel yönetim reformunun yıllardır Türkiye'nin gündeminin değişmeyen maddelerinden biri olduğuna işaret eden Aksu, bu reformun artık ihtiyaç olmanın ötesinde bir zorunluluk haline geldiğini anlattı. Aksu, şöyle devam etti:

''Bu açıdan bakınca, bu tasarı bir reform niteliğinde olmasa da hükümetin bu tasarıyı nihayet Meclis'e göndermiş olmasını olumlu bir gelişme olarak kabul ediyoruz. Tasarı Türkiye'nin gerçek bir yerel yönetim reformu ihtiyacını karşılamaktan uzaktır. Toplumun önünde bir engel olan aşırı merkezileşmiş yönetim yapısı için bir değişim öngörmemekte, zihniyet itibariyle demokratik ve katılımcı bir anlayışla hazırlanmamıştır. Yerel yönetimlerin özellikle kaynak yönünden merkeze aşırı bağımlılığı tasarıyla sürdürülmektedir. Bütün olumsuzluklara rağmen demokrasiye, halka, yerel yönetimlerin önem ve önceliğine olan inancımız nedeniyle bu tasırıyı bu haliyle bile önemsiyoruz ve destekliyoruz.''