Yeni 20 doları Nijeryalı işportacı bile beğenmedi

Güncelleme Tarihi:

Yeni 20 doları Nijeryalı işportacı bile beğenmedi
OluÅŸturulma Tarihi: Ekim 26, 2003 00:00

Nijeryalı banknotları güneÅŸe tutuyor: Renkli bu para, sahte olmasın? Hoppala! Adam sahte çanta satıyor, verdiÄŸim parayı da sahte sanıyor. Oysa Amerikan hazinesinin yeni piyasaya sürdüğü 20'lik banknot bu.GüneÅŸ betonarme binaların duvar boyu camlarında yansıyarak ofisteki odama düşüyor. Parmaklarım bilgisayar klavyesinde kanatlı, bir tuÅŸtan diÄŸerine inip kalkıyor. BelleÄŸimdeki düşüncelerin ekrana akış hızından büyük keyif alıyorum. Yazdığım haber, röportaj deÄŸil eÅŸ-dostun e-posta mesajlarına cevap. Karşı tarafta cümle düzeni, gramer kurgularını eleÅŸtirecek editörler yok. Aklıma geleni içimden geçtiÄŸi gibi yazıyorum. Zira atış serbest.Aniden açık pencereden korku filmlerine fon olacak bir müzik dalga dalga içeriye yayılmaya baÅŸlıyor. NeÅŸem kaçıyor. Cam kenarına gelip aÅŸağıya bakıyorum. Geçen yıl karşısına dikilip kaldırım üstünde flüt icrasını dinlediÄŸim Guyanalı çoban tekrar banka köşesindeki yerini tutmuÅŸ, çalgısını üflemeye baÅŸlamış.Sırtında keçi tüyü kaban, yanık çehreli Guyanalı bambu çubuklarından oyulan çalgısının sıradaÄŸlardan esinlenerek ‘‘Andes Flütü’’ diye adlandırıldığını söylemiÅŸti. Çoban usta bir müzisyen, üflediÄŸinde çatlak sese rastlamak mümkün deÄŸil ama her parçası, her notasında hüzün, keder diz boyu. Üç, beÅŸ dakika sonra dinleyenin içi kararıyor. Anılarımda Zamfir canlanıyor. Beethoven'dan Macar Çigan'ı, The Beatles popunu karış boyu bambu flütüyle fetheden Zamfir'i CD'lerde dinlerken zamanın nasıl geçtiÄŸini çoÄŸu kez fark etmedim. Oysa bir cumartesi ofisin asude atmosferini zehirleyen Guyanalının sokak konserini de mecburen dinliyorum. Camı kapatmama raÄŸmen. Bu çoban niye bu denli karamsar? Dinleyicisine mutluluk taşıyacak hiçbir ÅŸey yok mu hayatında? E-posta mesajlarını bir çırpıda bitirip sokaÄŸa atıyorum kendimi.Köşebaşında gözlerim Andes Flütçüsü'nü arıyor ama nafile. Çekip gitmiÅŸ. Telepatiyle içimden geçenleri mi sezdi acaba? Yerini Nijeryalı iÅŸportacılar almış. Ä°nce telle örülü incik-boncuk kolyeler, marka çantalar ayaklı tezgahlara serilmiÅŸ. Hispanik kökenli birkaç kadın evire çevire çantaları inceliyor. Yaklaşıp bakıyorum, LV (Louis Vuitton) harfli muÅŸamba çantalarda renkli çiçek, kelebek resimleri basılı. LV'nin geçen ilkbaharda piyasaya sürdüğü son model bunlar. Cirit vücutlu Nijeryalı ‘‘40 dolar. Ä°ki adet alırsan 70 dolar’’ diyerek pazarlığı kızıştırıyor. Fifth Avenue'deki butiklerde LV ürünleri 500 dolardan baÅŸlıyor. Nijeryalının taklit çantalarını aslından ayırt etmek ancak bu ünlü markayı yakından tanıyanların becereceÄŸi iÅŸ. Bir yakınımın çocuk bakıcısı yakında tatile Türkiye'ye gidecek. Makbule geçecek hediye olur diye uzun askılı bir LV omuz çantasını alıyorum. Ä°ÅŸportacı plastik torbaya koyarken iki 20 dolarlık banknot veriyorum. Nijeryalı banknotları havaya kaldırıp güneÅŸe tutuyor. Hiç iÅŸimiz kalmadı sanki. ‘‘Yeni bastım, mürekkebi kurumamış mı?’’ diye espri yapıyorum. Ama sırık boylu zenci ciddi. Yukardan aÅŸağı süzüyor beni: ‘‘Renkli bu para, sahte olmasın?’’ Hoppala, al başına derdi. Adam sahte çanta satıyor, verdiÄŸim parayı da sahte sanıyor. Oysa Amerikan hazinesinin törenle yeni piyasaya sürdüğü 20'lik banknot bu. Gene de ikna olmuyor, cebimden eski 20 dolarlık çıkarıyorum. Yayık bir gülüşle ‘‘Tamam ÅŸimdi’’ diyerek plastik torbayı önüme uzatıyor.Manhattan'ın batı yakasında bir arkadaÅŸla buluÅŸacağım. Hava ılık, cadde ve sokakları zikzaklayarak yürüyorum. Sonbahar turistleri New York'a gelmeye baÅŸlamışlar. Kaldırımlar iÅŸporta tezgahlarıyla dolu, çoÄŸunluÄŸu kaçak mal, taklit markalı eÅŸya satıyorlar. Fiyatlar düşük olduÄŸu için kapış kapış alışveriÅŸ sürüyor en pahalı maÄŸazalarının bulunduÄŸu kesimlerde. Aslında serbest ticaretin beÅŸiÄŸi ülkede tehlike çanları çalıyor, kimsenin umurunda deÄŸil.Finans uzmanı bir dostum kayıt dışı ekonominin Amerikan hazinesini her yıl milyarlarca dolar zarara soktuÄŸundan yakınıyor. Ama esas tehlike önemli sanayilerin giderek yurtdışına taşınmasından kaynaklanıyor.Beyaz eÅŸyadan tekstile üreticilerin hammadde ve imalat masraflarını düşürmek için Meksika'ya, UzakdoÄŸu'ya gitmeleri satışlarda durgunluÄŸa, iÅŸsizliÄŸin tırmanmasına sebep oluyor. Malı ucuza maletmek isteyen sanayiciler Amerikan markası Maytag bulaşık makinesinin motorlarını Çin'de, tel-kablo aksamını Meksika'da ucuz işçilikle saÄŸlayıp montajlarını Amerika'da yaptırıyorlar. Öğrencilerin gözdesi Papermate tükenmez kalemleri Japonya'da, Banana Republic veya J. Crew spor giyim maÄŸazalarında satılan gömlek ve tişörtler Mauritus Adası'nda, Schwinn ve Huffing çocuk bisikletleri Çin'de, Hongkong'da, koltuk takımı, yemek masası Ä°talya'da, tost makinesi Brezilya'da, alüminyum konserve kutuları Ä°zlanda'da üretilip Amerika'ya getiriliyor.Bush yönetimi, ihracatı artırmak için doların deÄŸerini düşürmesine raÄŸmen ciddi bir ticaret açığıyla karşı karşıya. Ä°hracat 600 milyar dolar civarında, ama ithalat bir trilyon 200 milyar doların üstünde.Amerikan hazinesinin son icraatı ise bir dudağı yerde diÄŸeri gökte zenci Nijeryalının dahi beÄŸenmediÄŸi yeni 20 dolarlık banknotu piyasaya sürmek.Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!