Yaz-yazma

Güncelleme Tarihi:

Yaz-yazma
Oluşturulma Tarihi: Ekim 04, 2003 00:00

KAÇ günden bu yana nezle, grip, ağrılar ve halsizlik çekiyorum... Yazı yazmak için sağlam olacaksın, kafan çalışacak! Buna rağmen her gün geldim, yazdım. Perşembe günü durum dayanılmaz boyutta. Gece titremeler başladı. Bulantı, kusma, ishal, yüksek ateş...Ateşin etkisiyle yarı uyur yarı uyanık durumda kábuslar görüyorum. Sürekli olarak sevgili arkadaşım Bekir Coşkun'la boğuşuyorum. Kalkıyorum, ‘‘ateşin etkisi’’ diye rahatlıyorum, sonra yine aynı durumu yaşıyorum. Dün sabah ayakta duracak halim yok. İlaçlar bana mısın demiyor. Bu durumda gazeteye gideyim mi? Yazı yazayım mı? Gitsem yazacak halim yok. Yazmak için hazırlık yapacaksın. Gazeteleri okuyacaksın, bilgisayar ekranından günlük haberleri izleyeceksin, muhabir arkadaşlarla konuşup gelişmeleri öğreneceksin. Bunları yapacak durumda değilim. Yazmasam, içime sinmeyecek. Çok zorunlu olmadıkça o lükse sahip değilim.Bizim meslek tiyatro gibi. Perde ne olursa olsun açılacak. ‘‘Ben hastayım, yazmıyorum’’ demek kolay. Açarsın İstanbul Yazı İşleri'ne telefon, durumu bildirirsin. Ertesi gün köşenin başına ‘‘rahatsızlığı nedeniyle yazısını yazamamıştır’’ diye bir şey çıkar, olur biter. Ama gel de bunu içine sindir. Haydi gidip bir şeyler yazayım, sonra eve gidip yatarım! Gazeteye geliyorum, bilgisayarın başına oturup bu satırları ekrana dökmeye başlıyorum.* * *Şimdi ben ne yazayım? Yüksek Siyaset Kurulu (YSK) bugün büyük olasılıkla kararını açıklayacakmış. Karar belli. Oya Armutçu'nun dünkü haberini okudunuz. Ret çıkacağını önceki gün burada yazmıştım. Ret kararında eğilim 5'e 2 veya 6'ya 1 imiş. Sayın ve muhterem hükümetimiz seçimin maliyeti üzerinde duruyormuş. Seçim olursa para lazım! Oysa para yok. Maliye Bakanı da ‘‘Seçim mali açıdan çok şey götürür. Türk milletine lüzumsuz maliyetler yüklemenin anlamı yok’’ demiş. Bu çağrılardan sonra YSK elbette bırakacak hukuku-mukuku, dün Vural Savaş'ın mektubunda burada açıklanan ilke kararlarını falan bırakacak bir yana, vereceği kararı borsaya-dövize-bütçeye endeksleyecek.Elde para yokken, hükümet reddedin derken, kim takar yargı kararını!ABD Büyükelçiliği yetkililerinin YSK'yı ziyaret edip etmediğini, bu ziyaretlerin amacını, neler konuşulduğunu da önceki gün sormuştum.Hiçbir yanıt gelmedi... Çünkü o ziyaretler oldu.* * *Bu kafayla yazı yazılmıyor. İyi yazmak için sağlam olacaksın. Gündemi iyi takip edeceksin. Ne yazsam? Milli Eğitim Bakanı bundan birkaç yıl önce Said-i Nursi'ye övgüler düzmüş. Türk çocuklarının ve ‘‘milli’’ eğitimin bu kafaya emanet edilmiş olduğuna mı hayıflansam!Diyanet'e bağlı sendikanın Konya Şubesi Başkanı imam Hüseyin Demirci, Kemal Gürüz'le Kemal Alemdaroğlu'nun cenazelerinin öldükleri zaman imam hatip mezunları tarafından yıkanmayacağını açıklamış. Ne desem!Diyanet İşleri Başkanlığı uyuyor mu? Birilerinin Türkiye'yi nereye götürmek istediğini görmüyor mu? Yoksa bu gibi tiplere çanak mı tutuluyor?Dini siyasete alet etmenin, din sömürüsü yapmanın bundan iyi bir örneği olur mu?* * *Her gün yazılarım akar gider. Bazı günler olur, konu çoktur ve hangisini yazmam gerektiğine karar veremem.Bugün farklı. Bugün yazı bitmiyor. Zorlanıyorum.Şimdi bitirme aşamasına geldim.Bugün nasıl olacağımı bilemiyorum. Yarın yazım çıkmazsa bilin ki düzelmedim, iyileşmedim, yatıyorum.Hepinize sağlık diliyorum.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!