Yarbay, Ali Tatar'ın ağabeyi: Acımızı yüreğimize gömmeye hazırız

Güncelleme Tarihi:

Yarbay, Ali Tatarın ağabeyi: Acımızı yüreğimize gömmeye hazırız
Oluşturulma Tarihi: Aralık 21, 2021 07:00

FETÖ kumpası sonucu intihar eden Yarbay Ali Tatar’ın ağabeyi Ahmet Tatar, kardeşinin ölüm yıldönümünde “Acımızı yüreğimize gömmeye hazırız” dedi: “Ya kinimizle, nefretimizle birbirimizi yemeye devam edeceğiz ya da bunun ülkeye verdiği zararı görüp yeni bir yol deneyeceğiz ve birbirimizi anlamaya çalışacağız.”

Haberin Devamı

YARBAY Ali Tatar, 5 Aralık 2009’da ‘Amirallere Suikast’ soruşturması kapsamında tutuklanarak Hasdal Askeri Cezaevi’ne gönderildi. Yapılan itiraz üzerine 16 Aralık’ta tahliye oldu. Serbest kaldıktan sonra hakkında tekrar yakalama kararı çıkarılan Ali Tatar, İstanbul Beylerbeyi’ndeki evinde, 19 Aralık 2009 sabahı hayatına son verdi. Ankara Karşıyaka Mezarlığı’nda toprağa verilen Ali Tatar, ölümünün 12’nci yıldönümünde mezarı başında anıldı.

KUTUPLAŞMA ORTADAN KALKMALI

Ali Tatar’ın ağabeyi Ahmet Tatar, anma törenindeki konuşmasında şunları söyledi:

“Helalleşme tartışmalarının yaşandığı bugünlerde elbette ki toplumun barışmasını, kutuplaşmaların ortadan kaldırılmasını son derece önemsiyor ve zorunlu görüyoruz. Kabul etmek zorundayız ki kimse yarasız değil. Hepimizin travmaları var. Ya kinimizle, nefretimizle birbirimizi yemeye devam edeceğiz ya da bunun ülkeye verdiği zararı görüp yeni bir yol deneyeceğiz. Birbirimizi anlamaya çalışacağız. Ancak yeni bir sayfa açılacaksa modern devletlerde esas olanın yüzleşme ve açık yüreklilikle hesaplaşma olduğunu, bunun yolunun da hukuktan ve adaletten geçtiğini hatırlatmamız gerekiyor. Tüm bunlardan öte, Yarbay Ali Tatar’ın ailesi olarak bu helalleşme ve hesaplaşma tartışmalarının bir adım uzağında olduğumuzu beyan ediyoruz.

Haberin Devamı

İSYANIMIZI KUYULARA HAYKIRMAYA HAZIRIZ

Bu devleti yönetenler, yönetmeye talip olanlar neyi nasıl yapacaksa yapsınlar. Yeter ki bu ülkede hukukun üstünlüğü hâkim kılınsın. Yeter ki çocuklar, gençler geleceğe yeniden umutla baksınlar. Yeter ki yaşlılar sonbaharlarını kaygısız, sıkıntısız yaşasınlar. Biz acılarımızı yüreğimize gömmeye, davamızı kendimizle birlikte Hakk’a götürmeye, isyanımızı derin kuyulara, sonsuzluklara haykırmaya hazırız. Tek dileğimiz tüm farklılıklara karşın bu ülkenin bütün insanlarının, bütün topluluklarının birbirlerinin hakkına, hukukuna saygı duyması. Kendi için talep ettiklerini başkası için de hak görmesi ve bunu samimiyetle içine sindirmesidir. Emin olun ki Ali Tatar’ın ruhu o gün huzur bulacak, şâd olacaktır.”

Haberin Devamı

Ahmet Tatar’ın bu anlamlı konuşması sosyal medyada birçok kez paylaşıldı, destek gördü. 

Yarbay, Ali Tatarın ağabeyi: Acımızı yüreğimize gömmeye hazırız

KARDEŞİMİN HESABINI SORAMADIM

Ahmet Tatar, Hürriyet’e yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Bir ülkede hukuk ve adalet sistemi yerinden oynadığında ülkenin bütün dengesi bozuluyor. Ülkenin güvenli hale gelmesi için hukuk güvenliği birinci şarttır. 2007 yılının başında Fetullahçı çetenin ele geçirdiği en önemli kale, hukuk kalesi oldu. Adalet sistemini ele geçirdiler. Önündeki muhaliflerin tamamını yok etmek için bu kaleyi kullandılar. Önce TSK içerisindeki muhalifleri bertaraf ettiler. 17-25 Aralık’ta bu silah hükümete döndü. Fetullahçı çetenin bozduğu hukuk ve adalet sistemi onlar tasfiye edildikten sonra da yerine oturmadı. 12 yıl geçti ben hâlâ kardeşimin hesabını soramadım. Kardeşimi yargılayan hâkim ve savcılar bireysel olarak örgüt suçundan bir ceza aldılar ama bize karşı yürüttükleri kampanyaya ilişkin bir yargılama süreci sonuçlanmış değil.

Haberin Devamı

HEPSİNİ YAKINIMIZ BİLİYORUZ

O dönem yoğun bir medya bombardımanı söz konusuydu. Ali sorguya çağrılmadan çok önce, daha 2008 yılının başlarında internet sitelerinde linç edilmeye başlandı. Adı bir şekilde onlar için suç teşkil eden birtakım olaylarda kullanıldı. Genel olarak da hedefin; Türkiye’deki aydın, muhalif çevreler ve özellikle TSK’nın Atatürkçü subayları olduğunu gördük. Geçmişten bugüne kadar hepimizin kayıpları var ve biz hepsini kardeş biliyoruz. Hukuksuzluğa, adaletsizliğe uğramış herkesi yakınımız biliyoruz. Açıkçası, keşke genişlemese ama sürekli genişleyen bir halka oldu bu. Hukuksuzluğa uğrayan insanların halkası bu. Neticede o günden bugüne değişmeyen bu makûs talihi bizim bir şekilde geriye çevirmemiz gerekiyor. Bu ülkenin bir şekilde, hukukun üstünlüğünün kabul edildiği bir ülke olması gerekiyor.”

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!