Ya Türkiye'nin çıkarları?

Güncelleme Tarihi:

Ya Türkiyenin çıkarları
Oluşturulma Tarihi: Aralık 27, 2001 00:00

BU hikáye tam bir ‘‘kuzu ile kurt’’ örneğine benziyor ama bakalım kurt kuzuyu ne zaman yiyecek veya yemeyi becerebilecek mi?Tahmin ettiğiniz gibi ABD'nin Irak'a saldırıp Saddam Hüseyin'i devirme niyetinden söz ediyoruz...Son olarak da tanınmış haber dergisi Newsweek, ABD'nin 50 bin askerle kuzeyden, 50 bin askerle de güneyden Irak'a girip Saddam Hüseyin'i devireceğini... Türkiye, Kuveyt, Ürdün ve Suudi Arabistan'ın bu plana onay verdiğini yazdı.Neyse ki Newsweek'in haberinin daha dumanı üstündeyken başta Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hüseyin Kıvrıkoğlu olmak üzere en yetkili ağızlar bu iddiayı kesin bir dille yalanladılar.Kısaca Türkiye, ABD'nin Irak'a saldırmasına karşı olan tutumunu daha da netleştirdi.Amerikalıların 11 Eylül faciasından sonra zıvanadan çıktıklarını gösteren maalesef çok işaret var:Amerikan basını akıl almayacak kadar dar açılı ve şöven tavırlı bir basın olup çıktı. Hoş bunda Başkan Bush'un daha ilk günlerde söylediği ‘‘Herkese sesleniyorum, ya bizden yana olursunuz yahut da karşımızdasınız’’ diye özetlenebilecek sözlerinin etkisi olmalı. Çünkü bu sözler dünyayı ikiye ayırdı. Disinformation yani yanıltıcı haber vererek dünya kamuoyunu yanlış yönde şartlandırma kampanyası vahim sayılacak düzeye çıktı. Bu yüzden ABD'li yetkililer, Afganistan olaylarını ABD'nin baskı ve etkisi altında vermeyen El Cezire isimli Arap Televizyon istasyonuna büyük tepki gösterdiler.Böyle bir tablo içinde Türkiye'nin -deyim yerindeyse- gaza gelip ABD'nin isteklerine ‘‘evet’’ demesi ve Saddam Hüseyin'le Bush Ailesi arasındaki kan davasında taraf olması herhalde akıl almayacak bir gaflet teşkil ederdi.Gerçi Türkiye açısından, Saddam Hüseyin'in Irak'ın başında kalmasıyla gitmesi arasında pek de fark yoktur. O nedenle ABD'nin Saddam Hüseyin'le hesabı Türkiye'yi ilgilendirmez. Ama Irak'ın bütünlüğü Türkiye yönünden hayati derecede önemlidir. Çünkü bir saldırı sonucu Irak parçalanınca o topraklar üzerinde bir Kürt devleti kurulur. Bu da Türkiye'nin bütünlüğünü tehdit eder. Zaten Genelkurmay Başkanı Kıvrıkoğlu'nun söylediği ve Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in dün bir kere daha altını çizdiği gerçek budur.Türkiye ile ABD arasında bir stratejik ortaklık gerçekten söz konusu ise, bu ortaklığın taraflardan sadece birinin (ABD'nin) lehine işlemesi ne mümkün, ne de doğrudur.ABD'nin kendi çıkarlarını savunmasına kimse bir şey demez ama bu, ABD çıkarlarının, başkalarının -özellikle dostlarının- çıkarlarıyla çelişmemesi kaydıyla geçerli bir formüldür.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!