Wikileaks'in şifreleri ne anlatıyor?

Güncelleme Tarihi:

Wikileaksin şifreleri ne anlatıyor
Oluşturulma Tarihi: Aralık 22, 2010 12:15

Wikileaks’in ABD Dışişleri Bakanlığı’nın gizli kriptolarını yayımlamasından bu yana geçen üç hafta içerisinde ilk baştan itibaren akıllarda yer alan sorular bırakın yanıt bulmayı üstüne yenileri ekleniyor.

Haberin Devamı

Bununla ilgili şu ana kadar bilinen tek şey Wikileaks’in belgelerin tamamını en başta Guardian, Le Monde, Der Spiegel, El Pais ve New York Times’a teslim ettiği, hangi belgelerin ne zaman yayınlanacağına bu gazetelerin editörlerinin karar verdiği.

Ancak üç hafta içinde yayımlanan belgelerin detaylarına inildiğinde soru işaretleri daha da artıyor.

Sevin TURAN
hurriyet.com.tr

Bu nedenle hurriyet.com.tr Planet ekibi olarak belgelerin detaylarını inceledik. Konuyla ilgili olduğu söylenen kişilerle temasa geçerek, perde arkasında olanları öğrenmeye çalıştık. Ne yazık ki bu çabalarımız şu ana kadar sonuçsuz kaldı.

Belgelerin detaylarını incelediğimizde ise çok dikkat çekici sonuçlara ulaştık. Öncelikle 21 Aralık Salı öğlen saatlerine kadar 251,287 adet belgeden 1,824 tanesi yayımlandı.

Haberin Devamı

YAYIMLANAN BELGELER ARASINDA DENGESİZLİK VAR

Bununla birlikte 251,287 belgenin mahreçleri ve konuları ile yayımlananlar arasında ciddi orantısızlıklar görülüyor.

İlk olarak, ABD’nin Ankara Büyükelçiliği, en fazla belgenin yazıldığı ikinci yer. Wikileaks arşivlerinde Ankara’dan 7 bin 918 belgenin yer aldığı açıklandı. Ancak şu ana kadar sadece 28 adet yayımlandı. Yani yüzde 0.35’i.

En çok belgenin yazıldığı yer ABD Dışişleri Bakanı Clinton’ın makamı. Buradan 8 bin 017 belge yazılmış ve bunun 90’u, yani yüzde 1.1’i yayınlandı.

Üçüncü sıradaki Bağdat’tan 6 bin 677 adet belge olduğu söyleniyor. Bunun ise 27 adedi yani yüzde 0.4’ü kamuoyuyla paylaşıldı.

Ya da ABD ve Ortadoğu için kritik bir diğer yer Tel Aviv’e bakılabilir. 3 bin 194 belgenin sadece 28’i açıklandı. Bu da yüzde 0.87’ye denk geliyor.

Bununla birlikte Brezilya’nın başkenti Brasilia’daki temsilcilikten 1,947 adet belge olduğu biliniyor. Bunun ise 150 adedi, yani yüzde 8’i gün yüzüne çıktı.

100’ün üzerinde belge yayımlanan diğer yerler ise Paris ve Madrid. Paris’ten yazılan belgelerin yüzde 3’ü; Madrid’in ise yüzde 5’i ortaya çıktı. El Pais ve Le Monde’un yayıncı kuruluş olduğu düşünülürse şaşırtıcı bir durum yok.

ORANTISIZLIKLARI AÇIKLAMAK ZOR

Ancak bu kez de Brasilia’dan neden bu kadar çok belge ortaya çıkarken, Bağdat, Kabil, Pekin ve Moskova’dan da belge gelmesine rağmen oransal olarak bakıldığında çok düşük seviyelerde kaldığını açıklamak zor.

Haberin Devamı

Bir diğer dikkat çeken unsur da Wikileaks’in elinde ABD’nin en yakın müttefiki İngiltere’nin başkentinden sadece 1,083 belge olması.

Burada Wikileaks’in kurucusu Julian Assange hakkında tecavüz suçlaması yapılan İsveç’e ayrı bir paragraf açmak lazım.

Assange’ın İsveç’e oradan da ABD’ye iade edilmesi gündeme geldiği sırada, Stockholm-Washington ilişkilerinin perde arkasında neler döndüğünü ortaya koymak amacıyla buradan gelen belgelere özel bir ilgi gösterildiği ortada. Stockholm’den 671 belge olduğu biliniyor. Yayımlananların sayısı ise 32, yani yüzde 5’i.

Üstelik Wikileaks’in bugüne kadar açıkladığı belgelerin içeriği de birkaç istisna hariç “incir çekirdeğini doldurmayacak” cinsten.

Haberin Devamı

AFRİKA PARÇA PARÇA

Belgeleri yayımlayanlar ya da seçenler Ortadoğu ve Asya gibi bölgelere pek rağbet göstermezken, Afrika bölgesel anlamda ön plana çıkıyor.

Başta Nijerya, Demokratik Kongo Cumhuriyeti, Kenya olmak üzere Afrika ülkelerine teker teker bakıldığında her birinin belge sayısının 10’un altında kaldığı görülüyor.

Ancak kıtanın geneline bakıldığında daha anlamlı bir resim ortaya çıkıyor. Yayınlanan belgelerde Batılı şirketlerin Afrika siyasetinde oynadığı rol ve bazı ülkelerin terör örgütleriyle ilişkisiyle ilgili detaylar dikkat çekiyor.

Bununla birlikte Asya’ya pek ilgi gösterilmemiş. Japonya, Vietnam, Endonezya gibi ABD açısından da önem taşıyan yerlerden hiç belge yok. Hindistan’dan ise sadece 6 belge var.

Haberin Devamı

NEREDEN, KAÇ TANE BELGE VAR?

1) 30 ve üzeri sayıda belgenin yayımlandığı kaynaklar: ABD Dışişleri Bakanlığı (90), Paris (112), Madrid (173), Moskova (63), Pekin (45), Kabil (49), İslamabad (56), Brasilia (150), Berlin (38), Londra (68) ve Stockholm (32).

2) 20-29 arası sayıda belgenin yayımlandığı kaynaklar: Ankara (28), Bağdat (27), Tel Aviv (28), Kahire (20), Abu Dabi (21), Bogota (28), Caracas (27), Sana (23), Bakü (27), Rabat (24), La Paz (23), Riyad (29), Sao Paolo (20) ve Vatikan (21).

3) 10-19 arası sayıda belgenin yayımlandığı kaynaklar: Harare (13), Roma (13), Aşkabat (14), Mexico (12), Buenos Aires (19), Seul (11), Lima (14), Dublin (10), Cezayir (13), Lizbon (14), Trablus (17), Dubai’de bulunan İran Takip Dairesi (12) ve Rio de Janeiro (16).

Bunların dışında kalan şehirlerden ya dokuzdan az sayıda belge yayımlanmış ya da hiç yayımlanmamış. ABD’nin Avrupa politikasının kilit taşları olan AB’nin ve NATO’nun merkezi Brüksel ile Viyana, Cenevre gibi önemli temsilciliklerden de çok az belge yayınlandı.

Haberin Devamı

AKILLARA TAKILAN SORULAR

Detayları yandaki tabloda yer alan bütün bu rakamlar alt alta konulduğunda net olarak söylenebilecek tek şey, belgelerin “seçmece” yayımlandığı. Bu da akıllara yeni sorular getiriyor:

  • ABD Dışişleri’nin duruma müdahale ettiği ve sansasyonel belgelerin yayımlanmasının önlenmesi adına pazarlıklar yapıldığı yönündeki iddialar doğru mu?
  • Neden bazı ülkelerden yayımlanan belgeler daha sonra geri çekiliyor? Örneğin, bu çalışmaya başladığımız Perşembe günü Akra’dan gelen belge sayısı 21’ken, bugün itibariyle 9.
  • Bazı belgelerle ilgili haberler Guardian, El Pais ve Le Monde’da yayınlanırken ve eskiden Wikileaks’e eş zamanlı konulurken, neden şimdi Wikileaks’e konulması daha geç oluyor?
  • Wikileaks hız mı kesti? Yoksa gündem değiştikçe kendini hatırlatmak ve gündemde daha üst sıralarda yer bulmak için sansasyonel belgeleri peyderpey yayınlamayı mı düşünüyor?

seturan@hurriyet.com.tr

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!