Uzaydaki gözümüz yarın açılıyor

Türk gökbilimcilerin yüzyıllık rüyası yarın gerçekleşiyor. Antalya'da Beydağları üzerindeki Bakırlıtepe'de yapımı tamamlanan TÜBİTAK Ulusal Gözlemevi, yarın ‘‘resmen'' faaliyete geçiyor. 1960'lı yıllardan bu yana ulusal bir gözlemevi kurulması konusunda başlatılan çalışmalar, sonunda ilk büyük meyvesini verdi. 21'inci yüzyılın eşiğinde Türkiye'nin gururu olacak bir bilimsel kurum, yarın faaliyete geçerek Türk bilim adamlarına uzayın sırlarını açacak.

TÜBİTAK'ın yayımladığı Bilim ve Teknik Dergisi'nin son sayısındaki bir yazıda, Antalya'da 2550 metre yüksekliğindeki Bakırlıtepe'ye kurulan TÜBİTAK Ulusal Gözlemevi'nin (TUG) tarihçesine yer verildi. Pekçok gökbilimcinin yetiştiği ülkemizde, astronomi ve uzay bilimindeki çalışmaların sadece üniversitelerdeki, daha çok eğitime yönelik inşa edilmiş gözlemevleriyle sınırlı kalması, bilimsel gelişmeleri kısıtlıyordu. Tüm bilimsel çalışmaların değerlendirileceği ulusal gözlemevi için ilk girişim, 1979 yılında TÜBİTAK bünyesinde kurulan Uzay Bilimleri Araştırma Ünitesi ile atıldı. 1983 yılında güdümlü proje haline dönüştürülen gözlemevi projesine tüm üniversitelerimiz, aktif olarak katıldılar. Çeşitli üniversitelerden seçilen 7 araştırmacı, projenin yürütücülüğünü üstlendi ve yer seçimi gibi son derece zor bir çalışmaya giriştiler. Tüm üniversitelerden 55 araştırmacının aktif olarak katıldığı yer seçimi çalışmaları sonucunda ise, Antalya'ya 50 km uzaklıkta 2550 metre yükseklikteki Bakırlıtepe, gözlemevi için en uygun yer seçildi. Bakırlıtepe, aynı zamanda tüm dünyadaki en iyi gözlem yerlerinden biri kabul ediliyor.

TÜBİTAK Bilim Kurulu, 1 Nisan 1995 tarihinde alydığı bir kararla da Ulusal Gözlemevi Enstitüsü'nü (TUGE) kurdu ve gözlemevinin inşaatına başlandı.