Uyarıcı çan sesleri
Güncelleme Tarihi:
Fahir ARIKAN / ANKARA
Oluşturulma Tarihi: Eylül 27, 2005 02:00
AP’de terörle mücadelemizi ‘Saldırgan Askeri Operasyonlar’ olarak niteleyen düşünce ve ifade şeklini esefle kınıyorum. Tüm dünyanın teröre karşı belli ölçüde tavır aldığı bir ortamda TSK’nın terörle mücadelesini, ‘Saldırgan Askeri Operasyonlar’ olarak tanımlayan bu tür ifadeleri, Türkiye Cumhuriyeti’ni uyandırması gereken ‘Çan Sesleri’ olarak izlemekteyim.
KARA Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt, Avrupa Parlamentosu’nda (AP) TSK’nın terörle mücadelesini ‘saldırgan askeri operasyonlar’ olarak niteleyen ifadelerin kullanılmasını, Türkiye Cumhuriyeti’ni uyandırması gereken ‘Çan Sesleri’ olarak değerlendirdi. Tümgeneralliği döneminde komutanlığını yaptığı ve 46 yıl önce mezun olduğu Kara Harp Okulu (KHO) 2005-2006 Eğitim ve Öğretim Yılı Açılış töreninde konuşan Org. Büyükanıt, özetle şu görüşleri dile getirdi:
BU COĞRAFYA İÇİN GÜÇLÜ OLMAK GEREKİYOR
Coğrafyayı değiştiremeyeceğimize göre; güçlü olmaktan başka seçeneğimiz bulunmuyor. Geçmişte aynı coğrafyada yaşayan 14 ayrı uygarlığın bize verdiği ve unutulmaması gereken en önemli ders bu. Bin yıldır yaşadığımız ve vatanımız olan bu toprakların; Türk yurdu olarak geleceğe taşınması; her şeyden önce güçlü ve caydırıcı bir savunma gücüne sahip olmamızı zorunlu kılıyor.
SEVMEYENLERDEN NEFRET EDECEĞİZ
Ulusal konularda ve özellikle PKK terör örgütüne karşı gösterilen her tepkiye, ‘Türkiye’de milliyetçilik yükseliyor mu?’ duygusuyla yaklaşılması, ulusun ve onun yüksek değerlerini bir anlamda baskı altına almak anlamına geliyor. Bizim anlayışımız, Atatürk milliyetçiliği. Tabidir ki ulusumuzu seveceğiz. Daha açıkçası sevmeyenlerden de nefret edeceğiz. Bu sevgi etnik bir temele dayanan bir sevgi değil, bir yurttaşlık sevgisidir.
1. TEHDİT İRTİCA 2. AYRILIKÇI TERÖR
Türkiye Cumhuriyeti bugün iki büyük tehlike ile karşı karşıya. Birinci tehdit; yaşadığınız çağda, hala Türkiye’de hilafeti ve şeriatı hayal eden çarpık ve hayali bir düzeni arzu eden her türlü geniş yelpazede yer alan irticai düşüncelere sahip grupların var olması. İkinci tehdit ise son günlerde değişik formlarda ortaya çıkan, Türkiye’nin bölünmez bütünlüğüne yönelik etnik ayrımcılığa dayalı terör örgütü faaliyetleridir. Ülke içinden ve ülke dışından destek gören yıkıcı ve bölücü bu faaliyetler, elbette ki, Türkiye Cumhuriyetini korumak ve kollamakla yükümlü dinamik güçlerin pençelerinde yok olacaklar.
NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE VE ANLAYANLARA
Atatürkçü Düşünce Sisteminin çağdaş aydınlığından, ülkeyi çağdışı bir karanlığa çekmek isteyenler, kardeşi kardeşe kırdırarak ülkeyi bölmeye çalışanlar ve bunları destekleyenler, yarattıkları hayal aleminde boğulacaklar. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. AP’de (Avrupa Parlamentosu) terörle mücadelemizi ‘Saldırgan Askeri Operasyonlar’ olarak niteleyen düşünce ve ifade şeklini gönül rahatlığıyla söylüyorum; esefle kınıyorum. Tüm dünyanın teröre karşı belli ölçüde tavır aldığı bir ortamda TSK’nın terörle mücadelesini, ‘Saldırgan Askeri Operasyonlar’ olarak tanımlayan bu tür ifadeleri, Türkiye Cumhuriyeti’ni uyandırması gereken ‘Çan Sesleri’ olarak izlemekteyim. Ve son söz; ‘Ne mutlu Türküm diyene.’ Ve benim eklemem; ‘Ne mutlu bu sözü anlayana.’
Rektörlerle yürüdü
Kara Harp Okulu 2005-2006 Eğitim-Öğretim Yılı açılış töreninde KKK Org. Yaşar Büyükanıt, konuşmaların yapıldığı salondan, KHO Komutanlığı döneminde yaptırılan ‘Atatürk ve Harbiyeli Anıtı’na kadar rektörlerle birlikte yürüdü. Burada, her yıl olduğu gibi geleneksel anı fotoğrafı çektirildi. Fotoğraftakiler soldan sağa; Bilkent Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ali Doğramacı, ODTU Rektörü Prof. Dr. Ural Akbulut, Atılım Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Abdülrahim Özgenoğlu, KKK Org. Yaşar Büyükanıt, (Koruma görevlisi), KHO Komutanı Tümgeneral Reha Taşkesen, KKK Kurmay Başkanı Org. Ergin Saygun.
BU COĞRAFYA İÇİN GÜÇLÜ OLMAK GEREKİYOR
Coğrafyayı değiştiremeyeceğimize göre; güçlü olmaktan başka seçeneğimiz bulunmuyor. Geçmişte aynı coğrafyada yaşayan 14 ayrı uygarlığın bize verdiği ve unutulmaması gereken en önemli ders bu. Bin yıldır yaşadığımız ve vatanımız olan bu toprakların; Türk yurdu olarak geleceğe taşınması; her şeyden önce güçlü ve caydırıcı bir savunma gücüne sahip olmamızı zorunlu kılıyor.
SEVMEYENLERDEN NEFRET EDECEĞİZ
Ulusal konularda ve özellikle PKK terör örgütüne karşı gösterilen her tepkiye, ‘Türkiye’de milliyetçilik yükseliyor mu?’ duygusuyla yaklaşılması, ulusun ve onun yüksek değerlerini bir anlamda baskı altına almak anlamına geliyor. Bizim anlayışımız, Atatürk milliyetçiliği. Tabidir ki ulusumuzu seveceğiz. Daha açıkçası sevmeyenlerden de nefret edeceğiz. Bu sevgi etnik bir temele dayanan bir sevgi değil, bir yurttaşlık sevgisidir.
1. TEHDİT İRTİCA 2. AYRILIKÇI TERÖR
Türkiye Cumhuriyeti bugün iki büyük tehlike ile karşı karşıya. Birinci tehdit; yaşadığınız çağda, hala Türkiye’de hilafeti ve şeriatı hayal eden çarpık ve hayali bir düzeni arzu eden her türlü geniş yelpazede yer alan irticai düşüncelere sahip grupların var olması. İkinci tehdit ise son günlerde değişik formlarda ortaya çıkan, Türkiye’nin bölünmez bütünlüğüne yönelik etnik ayrımcılığa dayalı terör örgütü faaliyetleridir. Ülke içinden ve ülke dışından destek gören yıkıcı ve bölücü bu faaliyetler, elbette ki, Türkiye Cumhuriyetini korumak ve kollamakla yükümlü dinamik güçlerin pençelerinde yok olacaklar.
NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE VE ANLAYANLARA
Atatürkçü Düşünce Sisteminin çağdaş aydınlığından, ülkeyi çağdışı bir karanlığa çekmek isteyenler, kardeşi kardeşe kırdırarak ülkeyi bölmeye çalışanlar ve bunları destekleyenler, yarattıkları hayal aleminde boğulacaklar. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. AP’de (Avrupa Parlamentosu) terörle mücadelemizi ‘Saldırgan Askeri Operasyonlar’ olarak niteleyen düşünce ve ifade şeklini gönül rahatlığıyla söylüyorum; esefle kınıyorum. Tüm dünyanın teröre karşı belli ölçüde tavır aldığı bir ortamda TSK’nın terörle mücadelesini, ‘Saldırgan Askeri Operasyonlar’ olarak tanımlayan bu tür ifadeleri, Türkiye Cumhuriyeti’ni uyandırması gereken ‘Çan Sesleri’ olarak izlemekteyim. Ve son söz; ‘Ne mutlu Türküm diyene.’ Ve benim eklemem; ‘Ne mutlu bu sözü anlayana.’
Rektörlerle yürüdü
Kara Harp Okulu 2005-2006 Eğitim-Öğretim Yılı açılış töreninde KKK Org. Yaşar Büyükanıt, konuşmaların yapıldığı salondan, KHO Komutanlığı döneminde yaptırılan ‘Atatürk ve Harbiyeli Anıtı’na kadar rektörlerle birlikte yürüdü. Burada, her yıl olduğu gibi geleneksel anı fotoğrafı çektirildi. Fotoğraftakiler soldan sağa; Bilkent Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ali Doğramacı, ODTU Rektörü Prof. Dr. Ural Akbulut, Atılım Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Abdülrahim Özgenoğlu, KKK Org. Yaşar Büyükanıt, (Koruma görevlisi), KHO Komutanı Tümgeneral Reha Taşkesen, KKK Kurmay Başkanı Org. Ergin Saygun.