Uyanık AKP: Ölümle korkutup…

Katil Mehmet Ali Ağca’nın salıverilip yeniden – sanki Hükümet’in müdahalesi sayesindeymiş gibi – içeri tıkılması fena halde tezgâh kokuyordu: değil 5.5 sene, Abdi İpekçi’nin öldürülmesinin yanısıra, silahlı gasp ve firar suçlarından mahkûm olan Ağca’nın sadece on sene yatarak kurtulması bile halkın, özellikle de medyanın infialine sebep olacaktı. Oysa salıverilen Ağca (nedense uzağa gitme ihtiyacı bile duymadı, Kartal’da kuzu kuzu yeniden tutuklanmayı bekledi ve polise itiraz bile etmedi) yeniden yakalanıp ‘Merak etmeyin 2010’a kadar 6 sene daha hapiste kalacak” numarasıyla belli ki 4-5 senelik bir “ekstra af” kamuoyuna bal gibi yutturuldu.

Ölümle korkutup sıtmaya razı etmek, dediğim budur.

(Bu hileyi yapanın Hükümet olduğundan, yahut da Hükümet’in gönüllü olduğundan emin değilim! Kökü daha bir ‘derinlerde’ muhtemelen... Birilerinin, Avrupa Birliği’ni böyle ‘adalet skandallarıyla’ baltalamaya çalıştığı şeklindeki komplo teorilerine sonunda inanacağim ben de.)

Bana öyle geliyor ki, AKP Hükümeti, Necmettin Erbakan ve arkadaşlarının ‘kaybettiği’ (!) 11 trilyon lirayla ilgili kararda da benzer bir hileye başvuruyor.

Bir defa Maliye’nin açtığı dava hâlâ sürüyormuş. (Hürriyet’in haberinden okuyorum.) Belli ki ya davanın ya da davalının zaman aşımına uğraması bekleniyor.

Mevcut yasaya göre, devletten iç ettikleri parayı ödemesi kaydıyla, Necmettin Erbakan 28 aylık hapis cezasını zaten (yaşı sebebiyle) evde çekebiliyormuş.

Ama AKP’liler bununla da yetinmediler.

Yeni tezgâh sayesinde, Erbakan devletin zararını tazmin etmese bile cezasını evde çekecekmiş. Üstelik ‘indirimden’ yararlanarak 28 ay yerine 11 ay.

Yani devletin 11 trilyonunu ‘kaybetmenin’ (!) cezası Altınoluk’taki villasında 11 ay tatil!

Ben bu şartlarda 24 ay hapse de razıyım… benim de Fatih Erbakan gibi genç bir oğlum var, Allah bağışlasın, Mercedes CL 500 ile gece kulüplerini tavaf onun da hakkı!

AKP bu “kişiye özel” kanunun Cumhurbaşkanı tarafından imzalanmayacağını, Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmeyeceğini bilmiyor mu, bal gibi biliyor.

Ama hesap ortada:

1.ihtimal: Fazla itiraz gelmez de bu şekilde kanunlaşırsa ne âlâ. Hocamızı, ‘kaybettiği’ (!) 11 trilyonun beş kuruşunu geri istemeden 11 ay tatile göndeririz. (Allah bilir ‘cezaevinde’ sayılacağından evinin iaşesini de devlet temin eder artık…)

2.ihtimal: Bu “kişiye özel” affın ve hocamıza kıyağın, bir takım medya ve kamuoyundan büyük tepki alacağı muhakkak. Biraz kavga yapar gibi yaparız, sonra (yine ölümle tehdit edip sıtmaya razı etme dümeniyle) bu ‘kabul edilemez’ kıyağı geri çeker, yerine ‘kabul edilebilir’ bir kıyak sürerez. Böylece hocamızı asgari cezayla kurtarırız.

3.ihtimal: Zaten Erbakan Hocamız da 80 yaşını geçti, Allah ömür versin, bu davayı ne kadar uzatırsak kârdır…