Utanç tablosu

Güncelleme Tarihi:

Utanç tablosu
Oluşturulma Tarihi: Ekim 18, 2008 00:00

İstatistiklere göre, Ağustos 2008’den beri, 612’si Telekomünikasyon Başkanlığı, 241’i ise mahkeme kararıyla 853 internet sitesine erişim engellendi. Bu engellemeler kanuna uygun ancak hukuka aykırı olarak yorumlanıyor. Dünyanın en popüler sitesi Youtube da yasaklılar arasında bulunuyor.

TÜRKİYE’de internette erişilmez kılınan tam 853 site bulunuyor. Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı (TİB) istatistiklerine göre, 18 Ağustos 2008’den itibaren erişimin engellenmesi kararlarının 612’si başkanlıkça, 241’i ise mahkeme kararıyla alındı. Kamuoyunda ’Adnan Hoca’ olarak tanınan Adnan Oktar’ın şikáyetiyle, evrimci bilimadamı Prof. Richard Dawkins’in resmi sitesine erişimin engellenmesi kararı geçen ay İngiltere’de bile yankı yarattı. Oktar’ın yasaklattığı siteler arasında VatanGazete.com, Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası’nın (Eğitim-Sen) sitesi, turandursun.com da bulunuyor. Oktar daha önce de eksisozluk, superpoligon, wordpress, googgle groups, geocities, dailymotion, kliptube sitelerini kapattırmıştı. Dünyanın en popüler video paylaşım sitesi Youtube ise Atatürk’e hakaret niteliğinde videolar yüzünden Ankara mahkemelerinin art arda aldıkları kararlarla 5 aydır yasaklı. Uzmanlar engellemelerin sanıldığı gibi ceza değil, ihtiyati tedbir kararı olduğunu söylüyor. 5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkındaki Yasa ile meşrulaştırılsa da uygulamada hukuka aykırı olduğunu belirtiliyor. Tepki çeken yasakların neye göre, nasıl alındığına ilişkin uzmanların değerlendirmeleri şöyle:

Tedbir zarar vermemeli

Bilgi ve İletişim Teknolojileri Hukuku Uzmanı, Avukat Yasin Beceni: Yargıtay, bir tarafın kişisel ihtiyacını karşılamasına rağmen, pek çok kişinin zarar görmesi ihtimali halinde ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceğini belirtiyor. Kişilik haklarına saldırı nedeniyle verilen ihtiyati tedbir kararlarının, siteleri kullanan diğer kişilerin Anayasa ile güvence altına alınan iletişim ve haber alma hak ve özgürlüklerine tecavüz teşkil etmektedir.

Yasa alelacele çıktı

Bilkent Üniversitesi Öğretim Üyesi Mustafa Akgül: İnterneti ve temsil ettiği değişimi anlamayan bir bakış açısıyla, yasakçı reflekslerle çıkmış bir yasa. Bu yasakların sonuçta Türkiye’ye zarar verdiğini söylüyoruz. Bu yasakların kanuni olsa bile hukuki olmadığını söylüyoruz. Ülke olarak yaptığımızı, bir kitaptaki 2-3 sayfa yüzünden milyonlarca kitabı içeren bir kütüphaneyi kapatmaya, bir iş hanını bir dükkan yüzünden kapatmaya benzetebiliriz.

Sadece ihbarla sansür

Bilgi Üniversitesi Öğretim Üyesi Özgür Uçkan: İsteyen herkes TİB’e ihbarda bulunabiliyor, yani vatandaş dava açma ve mağduriyetini kanıtlama zahmetine girmeden bir ihbarla yetinebiliyor. Bugün müstehcenlik, yarın kumar derken her türlü muhalif içeriğin sansür edilmesinin yolu açılıyor. Nitekim tasarının ’zararlı içerik’ tanımı ve 301 dáhil olmak üzere referans olarak verilen TCK maddeleri bunu açıkça gösteriyor.

Sorun, nasıl uygulanacağı

Ceza Hukukçusu Avukat Fikret İlkiz: Kişilik hakkı saldırıya uğrayan herkes saldırıda bulunanlara karşı hakimden yasal olarak korunma talep edebilir. Bunun 5651 sayılı yasa ile bir ilgisi yoktur. Ancak, bu ve benzeri diğer yasaların sağladığı örneğin erişim engellemelerinin kim tarafından ve nasıl uygulanacağı sorunu vardır. Kanunlar ve uygulamalar ’sansür’ etiketinden kurtulamayan bir ortamın doğmasına neden olmuştur.

Farklı kaynaklara dayalı

Bilgi ve İletişim Teknolojileri Hukuku Uzmanı Avukat Tuğrul Sevim: Erişim engelleme kararları yetkili mahkemeler, savcılar ve TİB’ce veriliyor. Medeni Kanun’un kişilik haklarına koruyan hükümleri, Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun ek 4. maddesinin 3. ve 4. fıkralarıyla 5651 Sayılı yasanın 8. maddesi kararlara dayanak oluşturuyor.



Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!