Unutmaya çalıştım, olmadı!

Tunç Toker 23 yaşında, ODTÜ Eğitim Fakültesi Bilgisayar Öğretmenliği son sınıfa geçti ama eğitimine bir yıl ara verecek. Çünkü Gölcük'teki evleri yerle bir oldu, 21 arkadaşı öldü, sekizinden ise bu röportaj yapılırken hálá haber alamamıştı. Tek sevinci anne ve babasının o enkazın altından sağlam olarak çıkması. Toker arkadaşıyla İzmit Aslanbey'de düzenlediği uluslararası bir yaz çalışma kampında yakalanmış depreme. Hem kriz masası hem de kurtarma çalışmalarına katılan Toker'le yardım almaya ve yardımları yönlendirmeye geldiği İstanbul'da Sivil Koordinasyon Merkezi'nde bir röportaj yaptık.

Depremden sonra neler yaptın?

-Girişteki arkadaşlarımı dışarı atmaya başladım. Kampta sekiz Japon arkadaşımız vardı. Kalktılar, elbiselerini giydiler, çantalarını çapraz astılar, çok hazırlıklı ve rahattılar. Zaten çok yardımcı oldular bize. Bir saat sonra annemler arabayla geldiler ve Gölcük'ün bittiğini söylediler. Üçüncü gün evime gidip bakmak istedim. İlk o gün ağladım. O zaman rahatladım biraz.

Yardım faaliyetleri konusunda izlenimlerin neler?

-Devletin bu konuda bittiğini gördüm, daha doğrusu hiç olmadığını gördüm. Çadır beşinci gün geldi.

Yıkımdan sonra içerde nasıl toparlandınız?

-Arkadaşımla bilgisayar getirip, gelen yardımları tasnif etmeye çalıştık. Merkezdeki kriz masasına babam ve annem gitti. Ben çocuklarla Bekirpaşa Belediyesi'nin kriz masasında çalıştım. Aslında çok çok zor oldu çünkü bütün çalışanlar doğal olarak kendi ailelerinin, evlerinin derdindeydiler aynı zamanda.

Neden şu anda İstanbul'dasın?

-'Aşkta ve Savaşta' diye bir film vardı. Ufak bir aşk hikayemiz vardı onu yolculamak için, bir de ilaç ve bazı yardımlara ihtiyacımız var, buradaki insanları biraz daha doğru yönlendirebilmek için geldim. Youth for Habitat üyesiyim, Açık Radyo'dan çağırdılar orada anlattım. İstanbul'a geldiğimde ilk söylediğim 'La bella vita' idi, 'hayat güzeldir'. En çok kahve içmeyi özlemiştim, kahve içtim, bira içtim, unutmaya çalıştım, pek unutamadım.

Bundan sonra İzmit'te neler olacak?

-Artık İzmit'te her şeyin eskisi gibi olması çok zor. Valilik, belediye ve STK'ların oluşturduğu Kent Kurultay'ı bundan sonra bütün kontrolü alacak. İzmit eski İzmit olmayacak. Umarım artık arıtma, savunma, güvenlik sistemleri kurulmadan 'baba'nın fabrika temeli atmasına izin verilmez.