Tüzmen'den yolsuzluk suçlamasına yanıt: Yine aynı imzayı atarım

Güncelleme Tarihi:

Tüzmenden yolsuzluk suçlamasına yanıt: Yine aynı imzayı atarım
Oluşturulma Tarihi: Şubat 23, 2006 13:49

Hakkında yolsuzluk suçlamaları bulunan Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen kendisini savundu: Bugün olsa yine aynı imzayı atarım.

Haberin Devamı

Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, EGS Dış Ticaret Şirketi’ne usulsüz kredi verildiğine ilişkin iddiaları reddederken, Türkiye’nin en iyi firmasına kredi verdiklerini belirterek, bütün bu yaşananlardan sonra yine aynı şartlarda Eximbank Yönetim Kurulu Başkanı olsa bu firmaya aynı şekilde kredi verilmesi için imza atacağını söyledi.

Tüzmen, BDDK tarafından hazırlanan bir raporda Eximbank’tan EGS Dış Ticaret’e 64 trilyon lira usulsüz kredi verip Hazine’yi zarara uğrattığı yönündeki iddialara ilişkin olarak bir basın toplantısı düzenledi. Tüzmen, 20 yılı aşkın bir süredir daire başkanlığından müsteşarlığa kadar pek çok kademede görev aldığını anlatan Tüzmen, şunları söyledi:

"HESABINI VEREMEYECEĞİM BİR OLAY YOK"

"Allaha çok şükür o dönemde, hep alnım açık başım dik oldu. Hatırlarsanız, bu müsteşarlıktan ayrılırken (boynumuz yiğit boynu bükerse sevda büker) demiştim, o dönemlerde o kadar iş yaptık 20 küsür sene bürokrasi döneminde herhangi birşeyle karşılmaşmadık. Ondan sonra da siyasi dönemimiz başladı, siyasi olarak da yaklaşık 3.5 senedir birlikteyiz. Arka arkaya yılın bakanı seçiliyoruz. Allaha çok şükür ni bürokratik hayatımda, ne siyasi hayatımda herhangi bir şekilde başımı öne eğecek hesabını veremeyeceğim bir hadiseyle karşılaşmadım."

Haberin Devamı

"İŞ YAPARKEN DÜRÜSTLÜK ÖNEMLİ"

Bürokraside bulunduğu görevlerde bugüne imza atarak geldiğini anlatan Tüzmen, "Teker teker imza attım, iş yaptım kalıcı birşeyler bırakmaya çalıştım" dedi. Dürüstlüğün çok önemli bir kavram olduğunu söyleyen Tüzmen, "Ama eğer siz iş yapmıyorsanız, imza atmıyorsanız, masanın altına kaçıyorsanız bazı hadiselerde o zaman o dürüstlüğün değerlendirilmesi mümkün değil. Ama siz risk alabiliyorsanız, imza atabiliyorsanız ve onun hesabını verebiliyorsanız, bence iş yaparken dürüstlük önemli" diye konuştu. İş yapıldığı zaman dürüst kalabilmenin önemli olduğunu, iş yapılmadığı zaman herkesin dürüst olabileceğini söyleyen Tüzmen, "Dürüstlük işte belli olur ve Allaha çok şükür ben bugüne kadar bunu sizlere açık açık anlatabilirim" dedi.

Haberin Devamı

"BUGÜN OLSA YİNE YAPARIM"

Tüzmen, bütün bu yaşananlardan sonra yine aynı şartlarda Eximbank Yönetim Kurulu Başkanı olsa bu firmaya aynı şekilde kredi verilmesi için imza atacağını söyledi. Tüzmen, "Orada en ufak bir tereddütüm yok. O gün benimle çalışan arkadaşlarım bugün de benimle birlikteler. O gün de birlikte çok güzel işler yaptık, bakanlık döneminde de güzel işler yaptık. Bunlarda hesabını veremeyeceğim hiçbir iş yok" dedi.

Tüzmen, Ege Giyim Sanayi ve Dış Ticaret Şirketi’nin (EGS) 1993-2002 yılları arasında Dış Ticaret Sermaye Şirketi (DTSŞ) ünvanına sahip, 403 KOBİ firmasının ortak olduğu bir firma olduğunu belirterek, EGS ile 1993 yılından 2001 yılına kadar sorunsuz bir kredi ilişkisi yaşandığını anlattı. Tüzmen, bu dönemde toplam 4.9 milyar dolar ihracat gerçekleştiren firmanın Eximbank’tan kullandığı kredi tutarının 445 milyon dolar olduğunu belirtti.

"KREDİLENDİRMEYE AYKIRI BİR DURUM YOK"

Haberin Devamı

Tüzmen, dönemin geçerli Bankalar Kanunu ve ilgili yönetmeliklerin amir hükümleri açısından kredilendirmeye aykırı bir durumun söz konusu olmadığını savundu. Tüzmen, "Teminatların sadece banka teminat mektubu ile sınırlı olması şeklinde bir değerlendirme ise Bankalar yeminli Murakıbı gibi bankacılık mevzuatını en iyi bildiği düşünülen bir uzmanın görüşü olamaz" dedi.

EGS ile sorunların 2001 mali krizi sırasında yaşandığını anlatan Tüzmen, kasım 2000’de başlayıp, şubat 2001’de derinleşen likidite krizinin hem firmaları hem de bankaları olumsuz etkilediğini, kredi kullanımı olanakları daralmış bankalardaki likidite krizinin mevcut kredilerin vadelerinden önce geri çağrılmasına neden olduğunu kaydetti. Bu ortamda bile EGS’den faizlerin vadelerinde, ana para borcu ise bir kaç günlük gecikmelerle tamamen tahsil edildiğini anlatan Tüzmen, "Bu nedenle (EGS temerrütte iken kredi kullandırıldı) suçlaması da doğru değildir" dedi. Tüzmen, kriz ortamında firmanın birkaç gün gecikmeyle yaptığı anapara ödemelerini kredilerinden mahrum bırakacak bir cezalandırma gerekçesi yapmanın bankacılığı bilenlerin kabul edebileceği bir unsur olmadığını ifade etti.

Haberin Devamı

"MEVZUAT VE TEAMMÜLLERE AYKIRI BİR İŞLEM YOK"

Bakan Tüzmen, bankacılıkta verilen bazı kredilerin alınan her türlü önleme karşın tahsil edilemediğinin bir gerçek olduğunu belirtirken, "Ülkemizin en ağır ekonomik ve mali krizinin yaşandığı dönemde, yıllarca sorunsuz yürütülmüş kredi işlemlerinin bazılarında tahsilat sıkıntısı ile karşılaşılması sonucunda, bankacılık sektöründe takibe konu olan kredilerin toplam kredilere oranı yüzde 28, kamu bankalarında ise yüzde 37 olduğu bir ortamda Eximbank’ta bu oran yüzde 1’in altındadır" dedi. Tüzmen, Türkiye’nin en derin mali krizinin yaşandığı 2001 yılında Eximbank’ın özkaynaklarını da artıracak şekilde 154 trilyon lira kar elde ettiğini bildirdi.

Haberin Devamı

Tüzmen, bankacılık mevzuatına ve teammüllere aykırı bir işlemden söz etmenin mümkün olmadığını belirtirken, "Nitekim ithamın Bankalar Kanunu hükümlerine değil, Türk Ceza Kanununa dayandırılması, bankacılık mevzuatına aykırılıktan söz edilememesi nedeniyledir" dedi.

"HAZIRLIKLI OLUN GERİSİ DE GELECEK"

Tüzmen, gazetecilerin sorularını da yanıtladı. Rapordan haberi olmadığını söyleyen Tüzmen, "İşin aslında en komik tarafı da bu. Ortada bir rapor var, bir gazete bunu baş sayfada 72 punto, bütün gazetenin sayfası bize ait depremden ve rapordan bahsediliyor. Başbakanlık tarafından hazırlanan bu rapor malesef benim elimde yok" dedi. Gerekli çalışmaları yaptıklarını söyleyen Tüzmen, şöyle devam etti:

"Şunu da biliyorum, buna hazırlıklı olun, bu neden şimdi, niye şimdi bu sorular soruluyor? Benim bürokrasi geçmişimde böyle şeyler olmadı, sorulmadı. Neden şimdi, siyasete girdikten sonra 3.5 sene geçti, 3.5 senenin buralarında soruluyor. Bunun cevanı da size bırakıyorum. Ama açık söylemek gerekirse; bütün bu olanlara hazırlıklı olmak lazım, bundan sonra gerisi de gelecektir. Başka şeyler de çıkacaktır. Biz alışkınız, Allah’a çok şükür herşeyin hesabını vererek geldik. Bundan sonra da aynen vererek devam edeceğiz."

İddiaların neden şimdi gündeme geldiğine ilişkin soruya karşı "cevabı size bırakıyorum" diyen Tüzmen, "Enteresan geliyor. Ben ne zaman gümrüklerde birşeylere kalkışsam, bir işleri düzeltmeye çalışsam, bir yerlere el atsam veya başka taraflarda yeni düzenlemeler yapsak veya yeni yeni şeyler çıkarttığımız zaman veya başka şeyler, bunları artık sizler daha iyi analiz edersiniz sonuçta bunların yorumunu size bırakıyorum. Ama hazırlıklı olalım diyorum" dedi.

Tüzmen, iddiaları bir komplo olarak değerlendirip değerlendirmediğine ilişkin olarak da "Polisiye ya da bir roman haline getirmeye gerek yok. Ben neden şimdi sorusuna yorum istiyorum. Niye şu anda? Benim 25 seneye yakın geçmişim var. Neden o zaman birşey yok. Benim bürokrasideki bütün yaptıklarım ortada bir de imza atan bir adamım. Bakanlıkta da aynı şekilde imza atarak devam ediyorum" diye konuştu.

Raporun kendisine ulaşmadığını belirtirken, Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener’in kendisini arayarak "Üzüldüğünü ve raporu kimin sızdırdığını bilmediğini" söylediğini aktaran Tüzmen, Şener’e "Hiç üzülme senin canın sağolsun" karşılığını verdiğini bildirdi.

"KURŞUN BİR YERLERDEN GELİYOR DA KİMİN ATTIĞI BELLİ DEĞİL"

Bakan Tüzmen, hükümette kabine revizyonuna ilişkin tartışmaların anımsatılarak raporla arasında bir bağlantı olup olmadığına ilişkin bir soru üzerine, "Ben 3.5 senedir her hafta bakanlıktan gidiyorum, el insaf. Yok yani bunu düşünmek istemiyorum. Ben iyi niyetli düşünmek istiyorum. Bu soru işaretini size bırakıyorum. Esasında ben de bunun cevabını verebilsem açıkça söylerim. Kurşun biryerlerden geliyor da kimin attığı belli değil" dedi.

"DOKUNULMAZLIKLAR"

Tüzmen, dokunulmazlığının kaldırılması yönünde bir talepte bulunup bulunmayacağının sorulması üzerine, bu konuda iktidar ve muhalefet partilerinin birlikte çalışma yaptıklarını belirterek, "O çalışmanın sonucu ne olursa ben ona aynen katılırım" dedi. Hiçbir zaman birşeyin arkasına saklanmadığını, geçmişte ve hala birlikte çalıştığı bürokratlarının da arkasında olduğunu söyleyen Tüzmen, "Gideceği yer neresiyse sonuna kadar üstüne gideceğiz" dedi. Tüzmen, Türkiyenin kendi kendini aşması gerektiğini ve onun için çalıştıklarını belirtirken, "Bir taraftan koşarken, bir takım işlerle biraz da vaktimiz alınacak herhalde öyle gözüküyor" dedi.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!