Türkiye'de dinimi kısıtlı yaşamayı Avrupa'daki aşırı hürriyete yeğlerim

Güncelleme Tarihi:

Türkiyede dinimi kısıtlı yaşamayı Avrupadaki aşırı hürriyete yeğlerim
Oluşturulma Tarihi: Ocak 29, 2012 00:00

Türkiye Ermenileri Patrik Vekili Aram Ateşyan, Türkiye'de yaşadığı dini, yurtdışındaki aşırı din hürriyetine tercih edeceğini söylüyor. Ateşyan bu düşüncesini 14 Şubat'ta Londra'da buluşacağı dini liderlerle de paylaşacağını ifade ediyor. Ateşyan, Ermeni Patrikhanesi'nin kazan dairesine kurdukları müzede, İsa Peygamber'in gerildiği çarmıhın öyküsünden, Noel Baba'nın kemiğine kadar Hıristiyanlığın çok özel ayrıntılarını paylaştı

Haberin Devamı

İstanbul Kumkapı'daki Ermeni Patrikhanesi binasının içindeyiz. Patrik Vekili Aram Ateşyan önde, biz arkada dar bir koridordan geçip merdivenlerden iniyoruz. Karşımıza demir bir kapı çıkıyor. Ateşyan cebindeki anahtarı çıkarıp kapıyı açıyor. İçerisi zifiri karanlık. Nerede olduğumuzu harekete duyarlı ışıklar yandığında anlıyoruz.

Ateşyan, kazan dairesinden müzeye çevrilen odada anlatmaya başlıyor: "Patrikhane 1461'de Samatya semtinde kurulmuş, buraya  1641'de taşınmış. Beş-altı kez yangın geçirmiş. Her seferinde üstüne yeni bir bina inşa edilmiş. Mevcut binanın inşa tarihi 1913. Yangınlarda çıkan molozları bu odalara doldurmuşlar. Burası eskiden kazan dairesiydi. Doğalgaza geçtiği sırada biz de müze yapacak yer arıyorduk, mimarlarımızı içeriye soktuk. 40 kamyon toprak çıkardılar. Zaman içinde kanalizasyonlar, yollar yapılmıştır diye devam etmedik. Dört-beş oda açtık. İşte, Hıristiyanlığın tarihi..."

Haberin Devamı

Ancak bu tarihi toplamak kolay olmamış Ateşyan için. İstanbul'daki 40 Ermeni kilisesinde bugüne kadar yapılmayan hummalı bir temizliğe girişmiş. Altı yıl boyunca kiliselerin depolarına atılmışlar dahil, tüm eşyaları tek tek fotoğraflamış. Değerli olup kullanılamayacak durumdaki eşyalar elden geçirilmiş. Sadece tabloları onaran ressama 40 bin dolar ödenmiş.

KATOLİKLERİN İSA'SI KUAFÖRDEN ÇIKMIŞ GİBİ

 Müzenin girişinde, Ermenilerin Hıristiyanlığı kabul edişini anlatan bir tablo göze çarpıyor. Kral Dırtad ve kız kardeşi Ermeniler'in ilk başpatriği kabul edilen Aziz Krikor'un önünde diz çökmüş. Ateşyan hikayesini anlatıyor: "Kral çok güzel bir rahibeyle evlenmek istemiş ama rahibe onu reddetmiş. O da 26 rahibeyi öldürmüş. Tanrı onu cezalandırmış. Tedavisi olmayan bir hastalık vermiş. Kral kendini hayvan gibi hissetmeye başlamış. Kız kardeşi bir gün rüyasında Tanrı'yı görmüş. Tanrı ona "Krikor onu iyileştirir" demiş. 14 sene önce Hıristiyan diye akrepli kuyuya atılan Krikor'a bakıyorlar ki yaşıyor. Hemen kuyudan çıkarıyorlar. Aziz Krikor tedavi için Hıristiyan olmalarını şart koşuyor ve Ermeniler Hıristiyanlığı resmi din kabul eden ilk millet oluyor. Yıl 301. Bizanslılar bile Ermenilerden 15 sene sonra kabul etmişler Hıristiyanlığı."

Haberin Devamı

Ateşyan, 'Da Vinci şifresi' gibi objelerin şifrelerini tek tek paylaşıyor. Meryem Ana'nın göğe yükseldiği tabloyu anlatırken Katolik ve Protestan kiliseleri ile Ortodoks kiliseleri arasındaki farkı ortaya koyuyor: "Doğu ile Batı kiliselerinin resimleri arasında önemli bir fark var. Katolik, Protestan kilise resimlerinde aktris gibi Meryem Ana; süslenmiş, kuaföre gitmiş gibi saçlarıyla yakışıklı İsa vardır. Bizim gibi doğu Ortodoks kiliselerinde böyle İsa tasviri yok. Sonuçta İsa Mesih bir halk insanıydı. Urla Kralı'na iyileşsin diye gönderdiği mendilde yüzünün sureti çıkmış. O surete uygun resimler bizimkiler."

GERİLDİĞİ HAÇ ÇÖPLÜKTEN ÇIKMIŞ

Müzenin en nadide parçalarından birinin önüne geliyoruz. İsa'nın gerildiği haçın parçası. Ateşyan devam ediyor: "İsa Mesih'le birlikte iki kişi daha o gün yan yana haça gerilir ve o haçlar Kudüs'ün çöplüğüne atılır. 326'da Bizans İmparatoriçesi Helena Kudüs'e geldiğinde İsa Mesih'in haçının bulunmasını ister. Dönemin tarihçileri haçın kent çöplüğüne atıldığını doğrular. Kraliçe binlerce işçiye çöplükte haçı aratır. Üç haç da bulunur. 'Hangisi İsa Mesih'in haçı?' dendiğinde yeni ölmüş bir çocuğun bedenini getirirler. 'Hangisinde dirilirse o haç İsa Mesih'indir' derler. Çocuk haçın birinde dirilir ve o haç yeniden Golgota'nın tepesine (İsa'nın çarmıha gerildiği yer) dikilir. Sonrasında haç Sasaniler'in eline geçer. Bizans İmparatoru Herakleios haçı geri alır. Savaşlarda el değiştire değiştire haç parçalanıyor ve dünyanın pek çok yerine yayılıyor. Büyük bir parçası Akdamar'a getiriliyor. Onun için adadaki kilisenin adı Surp Haç Kilisesi."

Haberin Devamı

Peki bu parçalar gerçekten İsa'nın gerildiği çarmıhtan mı? Ateşyan "Bugün dünya üzerindeki haç parçalarını toplasan, belki yüz tane haç çıkar. Dünyada hiçbir haç parçası için, 'gerçeğidir', diyemezsin. Ama artık inanılmışsa ve kutsanmışsa, o haç parçası olarak mucizesini yapar."

ALMANYA'DA DONUN ÜZERİNE MERYEM ANA'YI YAPMIŞLAR

Geçenlerde Avusturya başkonsolosluğunun bir davetinde konuşmacıydım. "Türkiye'de ve Müslüman doğu ülkelerinde din hürriyeti yok diyorsunuz, dinler arası diyalog çalışması yapıyorsunuz. Evet, algıladığınız gibi din hürriyeti yok Türkiye'de. Ama siz de dini öldürdünüz, İsa Mesih'i de alet yaptınız kendinize" dedim. Almanya'da donun üzerine Meryem Ana resmini çizmişler ve pazarda satıyorlar. Bir Türk oradan alıp burada satmaya getirmiş. Satıcıyı mahkemeye verdik. Hapis cezası aldı. Bunu Türkiye'de gördünüz mü? Sizdeki din hürriyetini yaşayacağıma buradaki dinimi kısıtlı yaşamayı tercih ederim. İsrail hahambaşısı, 14 Şubat'ta Londra'da dini önderleri bir araya getirecek. Din kardeşliğinin konuşulacağı o toplantıda da bu görüşleri yüksek sesle dillendireceğim.

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!