Türkiye babanızın çiftliÄŸi deÄŸil AB yolunu tıkamayın

BaÅŸbakan Recep Tayyip ErdoÄŸan, ‘Statükonun devamından yana olan küçük bir azınlık, Türkiye’yi babasının çiftliÄŸi gibi görüp, AB’ye dönük yolumuzda engel olmaya çalışıyor. Müzakere tarihi ile tam üyeliÄŸi karıştırmayın. Biz kararlılıkla AB yolunda ilerleyeceÄŸiz’ dedi.GEREK Kıbrıs, gerekse Türkiye’nin Avrupa BirliÄŸi (AB) üyeliÄŸi konusunda son derce iyimser olduÄŸunu söyleyen BaÅŸbakan Recep Tayyip ErdoÄŸan, yine de statükocu bir azınlığın iÅŸleri engellemeye çalıştığını savundu. Ä°ktisadi Kalkınma Vakfı’nın 41’inci Genel Kurul’unda yaptığı konuÅŸmada Türkiye’nin yakın vadeli en büyük hedefinin ekonomisini rayına oturtmakla birlikte, AB ile tam üyelik müzakerelerine hazırlanmak olduÄŸunu vurgulayan ErdoÄŸan, bu konudaki kararlılıklarını ve çalışmalarını sürdüreceklerini dile getirdi. ‘Dünyanın ileri demokrasilerinin vatandaÅŸlarına sunduÄŸu tam demokrasi, daha fazla özgürlük ve daha yüksek bir yaÅŸama standartını, biz bu yüce milletten niçin esirgeyelim’ diyen ErdoÄŸan, konuÅŸmasında, ÅŸunları dile getirdi:KAYBEDECEK VAKÄ°T YOK: Önümüzdeki zaman kısadır. Kısır tartışmalarla, boÅŸ polemiklerle kaybedecek bir tek günümüz ve saatimiz yok. Türkiye’nin dışa açılma hedeflerine inanmayan, tercihini kendi içine kapalı, kendi özel ÅŸartlarıyla ÅŸekillenen statükocu bir yönetim anlayışından yana koyanların engelleme çabalarına papuç bırakmayalım.BABANIZDAN MÄ°RAS KALMADI: Bazıları zaman zaman bir ÅŸeyleri karıştırıyor. Müzakere sürecinin baÅŸlaması ile tam üyelik birinden farklı durumlar. Statükonun devamından yana küçük bir azınlık ‘nasıl yaparız da bu yolda Türkiye’nin önüne engeller çıkarırız’ diye düşünmekten geri durmuyor. Türkiye kimseye babasından miras kalmamıştır. Kimse milletin sesine kulak tıkayıp Türkiye’yi babasının çiftliÄŸi gibi görmeye kalkmasın.HIRÄ°STÄ°YAN KULÃœBÃœ DEĞİL:Kopenhag Siyasi Kriterleri ülke insanının yaÅŸam standartlarını artırdığı için gerçekleÅŸtirmek istiyoruz. AB’yi ‘kömür-çelik, ekonomik topluluk, coÄŸrafi bir birlik veya Hıristiyan kulübü’ olarak görmüyoruz. AB’yi ‘siyasi deÄŸerler bütünü’ olarak görüyoruz. BirliÄŸi medeniyetlerin çatıştığı bir birlik olarak da deÄŸil, tam aksine medeniyetlerin uzlaÅŸtığı, buluÅŸtuÄŸu birlik olarak görmek istiyoruz. Bunu da saÄŸlayacak olan, Türkiye’nin oraya katılmasıdır. Türkiye, AB’ye girmekle veya katılmakla birliÄŸe yük deÄŸil, tam aksine kazanım olacaktır.EFTEN PÃœFTEN BAHANELER: Ancak uyum yetmiyor, bunların uygulanması da var. Bunun için kısa bir süre sonra Anayasa’da 10 maddelik bir deÄŸiÅŸimi Meclis’in gündemine getireceÄŸiz. Bunun Meclis’ten geçmesi lazım. Ä°KV’ye de burada önemli görevler düşüyor. Niye? Farklı yaklaşımlar duymaya baÅŸladık. Biz istiyoruz ki, bunu süratle halledelim. Bugüne kadar herhangi bir sıkıntı yaÅŸamadık. Temenni ederiz ki, bundan sonra da bunu yaÅŸamayız. Ama bunu eften püften bahanelerle kalkıp ‘Şu halolmadan, bu hallolmazsa’ mantığına getirecek olursak, iÅŸte bu siyasetin bugüne kadar olan mantalitesinin yeni bir örneÄŸi olacaktır. ATATÃœRK’LE BAÅžLAYAN MESELE:Bunları Türkiye’nin aÅŸması gerekir. EÄŸer buna milli bir mesele olarak bakıyorsak, Türkiye’nin Cumhuriyet’le olan bir meselesi olarak bakıyorsak, Türkiye’nin Atatürk’le baÅŸlayan bir meselesi olarak bakıyorsak, o zaman bunu desteklemek ve uyum noktasında bir açığın kalmaması, baÅŸlamış olan uygulamaların da süratle devamını baÅŸarmalıyız.ErdoÄŸan’dan Baykal’a: Buyur sen de AB turu yapDAHA BaÅŸbakan olmadan kendi ifadesiyle ‘fellik fellik’ AB üyesi ülkeleri dolaÅŸtığını hatırlatan Recep Tayyip ErdoÄŸan, CHP Genel BaÅŸkanı Baykal’ın bu konudaki eleÅŸtirileri de yanıtladı: ‘Devran deÄŸiÅŸti, bu dolaÅŸmamızı bile Türkiye’de eleÅŸtiren bir muhalefet vardı. ‘Hangi sıfatla dolaşıyorsun’. Sen hangi sıfatla dolaÅŸtığımı bırak. Ben bir siyasi partinin genel baÅŸkanıyım. Bu sıfatımla beraber dolaşıyorum, kabul görüyor muyum? Görüyorum. Oturup ülkemizin bu meselesini konuÅŸuyor muyum? KonuÅŸuyorum. Åžu anda parlamento içinde milletvekilisin, sen gel bununla bunu yap. Mesele üzümü yemek, bizim baÄŸcıyla sorunumuz yok.’ Sürekli aÄŸlayarak bir yere varamayızBAÅžBAKAN Recep Tayyip ErdoÄŸan, Türkiye’deki genel kalkınma hızına yetiÅŸemeyen bazı sektörleri donatma ve canlandırma zorunluluÄŸunun bulunduÄŸunu belirtirken, karamsarlara şöyle seslendi: ‘Karamsarlığı karakter haline getirmiÅŸ olan bazı temsili sözler doÄŸru deÄŸil. Bu karamsarlıktan kurtulmamız lazım. Umudu yaÅŸam haline getirmemiz lazım ki sıçramayı yapalım. Karamsarlık içinde sürekli aÄŸlayarak bir yere varamayız. Bardağın boÅŸ tarafıyla uÄŸraÅŸmak bizi bir yere taşımaz.’ TOBB: AB’yi 8 yıldan fazla bekleyemeyizTÃœRKÄ°YE Odalar ve Borsalar BirliÄŸi (TOBB) BaÅŸkanı Rifat HisarcıklıoÄŸlu, AB’den tarih almanın ötesinde sürece iliÅŸkin garanti istenmesini de savunarak ÅŸunları söyledi: ‘Katılım müzakerelerine baÅŸlamak Türkiye’nin her bakımdan hakkıdır. Hükümetimiz de sadece bir tarih almanın ötesinde tam üyeliÄŸin gerçekleÅŸmesine iliÅŸkin bir pespektif saÄŸlamaya çalışmalı. Yani bu yılın sonunda hem tarih açıklıkla belirlenmeli hem de süreç açıklıkla ortaya konmalı. Bugüne kadarki en uzun üyelik sürecin 8 yıl ile Ä°Spanya’ya ait olduÄŸu gözönüne alınarak Türkiye’nin müzakere sürecinin bundan daha uzun olmayacağının garantisi alınmalı.’İKV: 24 Aralık sonrasını düşünelimÄ°KTÄ°SADÄ° Kalkınma Vakfı (Ä°KV) BaÅŸkanı Davut Ökütçü, Türkiye’nin Aralık 2004’deki zirveye odaklandığını belirttiÄŸi konuÅŸmasında ÅŸu noktaya dikkat çekti: ‘AB liderleri istediÄŸimiz yönde bir karar verirse, hikayenin gerisinin nasıl geleceÄŸini hiç düşündük mü? Yoksa mutlu sonu müzakerelerin baÅŸlaması olarak mı algılıyoruz. Müzakerelerin baÅŸlaması bir yana, tam üyelik dahi mutlu son deÄŸildir. Çünkü aslında AB üyeliÄŸi söz konusu olduÄŸunda son yoktur. Bırakın üyelik sonrası dönemi, adeta 2004 Aralık’tan sonrasını dahi düşünüyor gibi deÄŸiliz. Türkiye’nin hazır olması ÅŸart.’Gümrük BirliÄŸi dar geliyorTÃœRKÄ°YE Ä°hracatçılar Meclisi (TÄ°M) BaÅŸkanı OÄŸuz Satıcı dış ticarette ortaya çıkan açığın ‘tabu haline getirilmiş’ IMF programının yarattığı bazı yan etkiler olduÄŸunu söylerken, Gümrük BirliÄŸi konusunda da ÅŸu deÄŸerlendirmeyi yaptı: ‘Gümrük BirliÄŸi ile ilgili modernizasyon isteklerini, AB’ye karşı bir tutummuÅŸ gibi deÄŸerlendirmek büyük bir hatadır. Gümrük BirliÄŸi Türkiye için artık dar bir gömlek. Dokunulmaz, modifiye edilmez bir konu da deÄŸil.’ Satıcı, bu arada AB konusunda yeterli çalışmayı yapmadığı için Ä°KV’yi de eleÅŸtirerek, ‘İKV’nin sadece gazete ilanlarıyla baÅŸarılamayacak kadar büyük bir sorumluluÄŸu olduÄŸunu’ dile getirdiÂ