Turkcell niye bu kadar değersiz?

Güncelleme Tarihi:

Turkcell niye bu kadar değersiz
Oluşturulma Tarihi: Aralık 01, 2004 00:00

KARAMEHMET meselesinde haklı çıkınca kutlayan olmadı elbet. Ama benim bir süredir bu meseleyle ilgili yazmıyor olmamı fırsat bilenler olduğunu görüyorum.Anlaşılan Çukurova Grubu, ‘Altaylı bizle uğraşmayı bıraktı. Biz yine işleri bildiğimiz yöntemlerle halletmeye devam edelim’ diye düşünüyor. Ama ben onların yakasını bırakmış değilim. BDDK’yı, TMSF’yi kandırabilirler ama beni asla. Biliyorsunuz, şimdilerde borç tahsili için benim dediğim noktaya doğru ilerleniyor. Turkcell hisseleri satılacak, borç tahsil edilecek. Ancak burada da bir ‘fırıldak’ çevriliyor.Çukurova Grubu, muvazalı bir işlem için ‘bir ortağını’ devreye sokarak bu hisseleri ucuza kapatmaya çalışıyor. Bu nedenle de zaten olması gerekenden düşük olan Turkcell hisselerinin piyasa değeri düşürülmeye çalışılıyor. Önceki gün borsada Turkcell tahtasına ilginç bir yazı geldi. Çukurova yaklaşık 22 trilyonluk hisse satacağını duyurdu. Bu grubun ‘enteresan’ işlemlerine karşı uyanık olmayı adet haline getiren SPK, çok doğru bir iş yaptı ve ‘Bu satış neyin nesi? Detaylı bilgi verin’ dedi. Turkcell’den gelen bilgi komikti. ‘Biz bu satışı zaten yaptık. Beyaz ciro ile geri alma opsiyonlu olarak bu hisseleri sattık’ deniliyordu. Aslında oyun basit. Bir yandan Sonera bu hisseler için BDDK ile görüşüyor, diğer yandan Turkcell hisse değerini düşük tutmak için oyunlar oynuyor. 3 milyon abone ve 2 milyar dolar yatırımla 17 milyar dolar değerle halka açılan şirketin değeri bugün 21 milyon abonesine rağmen hálá o günkü noktaya gelmiş değil. Oysa Afrika ülkelerinde GSM şebekeleri bile abone başına 900 dolardan değer buluyor.Oynanan oyunu anlıyor musunuz?Mardin’deki FilistinTÜRKİYE ’yi yönetenler Felluce’de yapılan katliama haklı bir tepki gösteriyorlar. Türkiye’yi yönetenler, İsrail’in Filistin’de yaptıklarına haklı bir tepki gösteriyorlar. Çünkü her iki yerde de siviller öldürülüyor, yargısız infazlar yapılıyor, çocuklar katlediliyor. İsrail, Filistin’de çocukları öldürüyor. Babasıyla birlikte sığındığı çöp bidonunun arkasında İsrail ateşi altında öldürülen çocuğun görüntüsü aradan geçen yıllara rağmen dün gibi gözlerimin önünde. Geçtiğimiz günlerde İsrail askerinin göz göre göre öldürdüğü 11 yaşındaki Filistinli çocukla ilgili askerlerin yaptıkları konuşmalar hálá kulaklarımda çınlıyor. Ve çevresinde olan bütün bu insanlık dışı olaylara ‘haklı’ tepkiler gösteren Türkiye’de aynı olay yaşanıyor. Daha da vahimi, Türkiye’de bu muameleye maruz kalanlar, ülkenin kendi vatandaşları. 12 yaşında bir çocuk, terörist olduğu iddia edilen ‘kamyon şoförü’ babasıyla beraber sokak ortasında vurulup öldürülüyor. Baba oğulun ölü bedenlerinden 22 adet tabanca kurşunu çıkarılıyor. Olayın kaza olması, çocuk olduğunu fark etmedik savunması geçerli değil. Terörist olduğu iddiasıyla kimseyi sokak ortasında vuramazsınız. Ama bir çocuğu hiç vuramazsınız. Vurursanız ‘insan’ olduğunuzu iddia edemezsiniz. Vurursanız, çevrenizde aynı işi yapanlara gıkınızı çıkaramazsınız. Türkiye Cumhuriyeti Devleti bu işin üzerine gitmek, sorumluları en ağır şekilde cezalandırmak zorundadır. Ölenlere DEHAP ya da terör bağlantılı birtakım örgütler değil, devlet sahip çıkmak durumundadır. Filistin’de öldürülen çocuklara sahip çıkan Başbakan, Mardin’deki çocuklara yüz kez sahip çıkmak zorundadır.. Bu konudaki yargınızı, haberleri okuyarak değil, 12 yaşındaki çocuğunuza veya yeğeninize bakarak oluşturun lütfen.Çocukları öldürmeyip eğitenler de varBİR yerlerde çocuklar öldürülürken, bir yerlerde son derece olumlu çalışmalar yürütülüyor. Van Emniyet Müdürü Tacettin Kurt o iyi işlere imza atanlardan birisi. Devlet-halk kaynaşması için, devletin en görünen ve aslında en asık suratlı yüzü olan polisi başarıyla kullanan bir emniyet müdürü Kurt.Bir süre önce başlattığı kampanyalarla yaklaşık 25 bin kitap toplayarak bölgedeki 30 okula kütüphane yaptırmışlar. 500’ü aşkın öğrenciye ders yılı başında ve süresince kitap, okul araç gereci, kırtasiye yardımında bulunmuşlar. Öğrenciler için turnuvalar, geziler, bilgi ve spor yarışmaları düzenlemişler. Öğrenci ve polis aileleri birlikte Van Gölü’nde tekne turu ve piknikler yapmışlar. 5 okula Atatürk köşesi, 3 okula ana sınıfı, 16 okula da sıfırdan kütüphane yaptırmışlar. 600 öğrenciye kışlık bot ve kaban hediye etmişler. Okullarda terör ve uyuşturucu konulu konferanslar vermişler. Şimdi yeni bir kampanya ile yine kitap, okul araç gereci ve kırtasiye malzemesi toplayıp bölgedeki ihtiyaç sahibi okullara ve öğrencilere dağıtmak istiyorlar. Çocuklarımızı öldürmek değil, eğitmek istiyorsanız yardımlarınızı bekliyorlar.NE ZAMAN ADAM OLURUZ?Çocukların fail değil, kurban olduğunu anlayabildiğimiz zaman.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!