Türkçe tartışmalarına girmeden önce Atilla Özkırımlı'yı okuyun

Güncelleme Tarihi:

Türkçe tartışmalarına girmeden önce Atilla Özkırımlıyı okuyun
Oluşturulma Tarihi: Aralık 05, 2001 00:00

EDEBİYAT tarihçisi, incelemeci Atilla Özkırımlı'nın Türk Dili, Dil ve Anlatım kitabı (İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları) yalnız uzmanlar için değil, doğru, etkili konuşmayı ve yazmayı öğrenmek isteyen herkes için yararlı bir çalışma.Özellikle dil tartışmalarının en belirgin niteliğinin bilgisizlik olduğunu düşündüğümüzde, Özkırımlı'nın, meraklısının da okuyup anlayabileceği, yalın bir üslupla yazılmış kitabından, önce Türk dilinin tarihini, dönemlerini, kullanımını öğrenebilirsiniz. Sadece öğrenmekle kalmayıp, gündelik yaşamınızdaki dile aktarabilirsiniz.Dilin gelişim, değişim tarihini bilmeden, onun üzerine söylenecek her söz, yazılacak her yazı, söyleyenin ve yazanın cehaletini ortaya koymakla kalmaz, daha tehlikelisi, bir bilgisizler ordusu yaratır.Özkırımlı'nın Giriş'i, kitabın inandırıcı okunma gerekçesidir:‘‘Duygularını ve düşüncelerini başkalarına iletebilmenin, okuduğunu anlayıp anlatabilmenin yolu, anadilini doğru kullanabilmekten geçer. Anadilini doğru kullanabilmek için de anadile ilişkin kimi temel bilgilerin edinilmiş olması gerekir. Kuşkusuz, anadil bilincinin de...’’İşte temel bilgileri edinebileceğiniz kitap.Çoğumuz, derdimi anlatamıyorum, diyerek ortalarda dolanırız ama, anlatmak için çaba gösterdim mi, sorusunu kendimize sormayız.Türk dilinin değişik dönemlerini ana başlıklar altında inceleyen Özkırımlı'nın, 27 Mayis 1960 Devrimi ile 12 Eylül 1980 Darbesi arasındaki dilin farklı özleşme serüvenini okursanız, dil ile siyaset arasındaki bağın sağlamlığını fark edersiniz.* * *İNSANIN en iyi anadilini bildiği iddiası da yanlıştır. Özkırımlı, Tahsin Banguoğlu'nun bir sözünü aktarıyor:‘‘İnsan konuşma yeteneği ile doğar. Fakat dil doğuştan bilinmez. Çocuk içinde yaşadığı toplumun dilini, anadilini uzun bir çıraklık devresi sonucunda öğrenir.’’Konuşma dilinde kurallara uymayabilirsiniz ama yazı dilinde mutlaka.Özkırımlı'nın bir yargısına katılacağım:‘‘Türkiye'de sade dil konusu Tanzimat döneminde ulusallaşmaktan çok Batılılaşma eylemiyle gündeme gelmiştir.’’Açık oturum, panel, sempozyum...Ya bunlara katılıyorsunuz ya da televizyonda dinliyorsunuz.Atilla Özkırımlı'nın pratik işlevi de bu.Türüne göre nasıl konuşacağınızı, konuya, eski deyimle nasıl hákim olacağınızı, nasıl hazırlanacağınızı, ayrıntılarıyla, örnekleriyle yazmış. Bunları bilen bir dinleyici de, konuşanları sınavdan geçirebilir.Televizyon çağında, herkesin bu bölümden öğreneceği çok şey var.Ayrıca harf eklensin mi, çıkarılsın mı tartışmalarına da bu kitaba başvurarak bilimsel bir çözüm bulabilirsiniz.* * *İSTER konuşun, ister yazın, bu kitaba ihtiyacınız var.Yunus Emre'nin söylediğinin gerçeğine kim karşı çıkabilir:‘‘Bu cihan cehennemini sekiz uçmağ (cennet) ede bir söz.’’Öyle bir söz söylemeyi, yazmayı öğrenirseniz tabii.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!