Türk askeri Afgan'a pusuyu öğretiyor

Güncelleme Tarihi:

Türk askeri Afgana pusuyu öğretiyor
Oluşturulma Tarihi: Mart 09, 2002 01:50

Binlerce kilometre uzaktaki Kabil'e damga vuran Türk Birliği'ne ilk giren HÜRRİYET oldu. Mehmetçik, Afgan Milli Ordusu'nu kuruyor. Türk Bölüğü'nde bir bölümü Muhafız Birliği olarak eğitilen bu askerler çok önemli stratejik yerleri koruyacaklar.

Türkiye'nin dört bir yanından 275 subay ve er 16 Şubat'tan beri Kabil'de. Türk askeri Uluslararası Güvenlik Yardım Kuvveti (ISAF)'ne bağlı olarak İngiliz, Alman, İtalyan, Fransız askerleriyle birlikte Kabil'de görev yapıyor. Afgan Ordusu'nu eğiten ISAF'a bağlı 100 eğitici subaydan 13'ü Türk.

Birazdan Kabil dışında, Afgan askerlerini eğiten Türk Bölük Timi'ne gideceğiz. Özel izinle 1.5 saatlik eğitim programını izleyeceğiz. Eğitim Timi komutanı Yüzbaşı Şahmurat Akgün karşılıyor bizi. Türk Bölük Timi 6 haftalık Afgan Milli Muhafızları'nın Teşgili Programı'nı uyguluyor. Tam 600 Afgan. Peştun, Tacik, Özbek, Hazara, Belluci, Nuristani, Türkmen... Afgan Birliği'nin hücum yeleği, parka, bere, bot, iççamaşırı Türkiye'den. Ama Afgan askerler bu giysileri giymeye kıyamıyorlar. 4 Nisan'daki eğitim final törenine saklıyorlar. Bu Afgan Taburu Birinci Afgan Milli muhafız Taburu olarak Karzai'nin Başkanlık Sarayı'nda görev başlayacaklar.

DERS: DÜZEN VE TEMİZLİK

Türk Ordusu'nun verdiği eğitime her hafta bir Afgan piyade bölüğü geliyor. Bölük; pusu, taktik akın, keşif, devriye, düşmanla temasta hareket tarzlarını öğreniyorlar. Şimdi gösteri başlıyor: Türk komutanlar çevirmen aracılığıyla ders veriyor. Konu: Düşmanla temasta küçük bir manga nasıl hareket eder? Afgan askerler komutları aldıkça yere yatıyor, sürünüyor, atlıyor, sıçrıyor, ateş ediyor. Arazinin diğer ucundaki takımda gözetleme teknikleri öğretiliyor. Üçüncü takım ise ilerleme düzenleri, işaretle sevk ve idare eğitimi alıyor. Bu eğitim programında Afgan askerleri modern savaş eğitimi almakla kalmıyor, düzen, toplu yaşama, temizlik de öğreniyorlar.

AFGANLAR İSTEKLİ

Taburda okuma yazma bilmeyen askerler de var. Hatta savaştan dolayı kendi aralarında rütbeler dağıtılmış. Okuma yazma bilmeyen albay, generalllere de rastlanıyor. Eğitim sırasında Türk komutan esir alınan bir askere onurunu kırmadan nasıl davranılması, üzerinin aranması gerektiğini ayrıntılarıyla gösteriyor.

Tim Komutanı Yüzbaşı Şahmurat Akgün Afgan askerlerinin öğrenmeye istekli olduğunu söylüyor: ‘‘Daha önce birbirleriyle çatışan Afganlar 15 gündür birlikteler ve herhangi bir olumsuzluk yaşanmadı kendi aralarında.’’ Sözü Afgan İkinci bölüğü'nün birinci takım komutanı Yüzbaşı İvaz Han alıyor: ‘‘İyi eğitim alıyoruz, askerler eskiden eğitim görmedi. Eskiden de Afgan ordusunu Türk subaylar eğitmişti.’’ Bu sözün üzerine Türk komutanlar Kabil'de çok sık duydukları, adeta Afgan atasözü olan şu cümleleri aktarıyorlar: ‘‘Asker Afgan askeri, başındaki komutanlar Türk olursa; bu orduyu dünyada hiçbir ordu yenemez.’’

TÜRK KARARGAHI ESKİ TİCARET MERKEZİ'NDE

Türk Bölüğü'nün Karargahı Kabil'in bir başka ucunda. Bugün karargahın görderindeki Türk bayrağı iki Alman, üç Danimarkalı askerin ölümü nedeniyle yarıda. Bölük Komutanı Yüzbaşı Ümit Ata Narin Türk Bölüğü ile ilgili bilgiler veriyor: ‘‘19 Askeri Araca sahip bölüğümüzün yeri eski Kabil'de Cadde-i Meyvan Ticaret Merkezi. Burası Eski Kabil'in ticaret merkezi. Bölüğümüz bu bölgeden sorumlu, 24 saat esasına göre bu bölgede yaya olarak devriye geziyor.’’

KONFOR YERİNDE AMA EĞLENCEYE VAKİT YOK

Yüzbaşı Narin Türk Bölüğü'ndeki askerlerin TV, banyo, sıcak yemek, sıcak ekmek, hergün aileleriyle uydu telefon üzerinden ücretsiz görüşme ve müzik gibi imkanlara sahip olduklarını anlatıyor. Ancak askerlerimizin göreve adaptasyon sürecinde eğelenceye yer vermediklerini de vurguluyor. ‘‘Kentteki olaylara müdehale için hazır kıta var, 24 saat boyunca 100 askerimiz ayakta.’’

BİZ DE MEHMETÇİKLE DEVRİYEYE ÇIKTIK

İki akrep (zırhlı-termal kameralı) ve iki askeri araçtan oluşan devriye araçlarıyla Cadde-i Meyvan'a doğru yola çıkıyoruz. Etraf savaştan ağır hasar görmüş binalarla dolu. Türk askerlerinin elleri tetikte. Bu sırada Sovyet döneminden kalma Afgan tankları kent dışına doğru gidiyor. Sokaktaki insanlar Türk bayrağını görünce askerlerimizin yanına gelip hararetle tokalaşıyor, sohbet ediyorlar, çay ikram etmek istiyorlar.

BULGUR PİLAVI, ET YEMEĞİ VE KEMALPAŞA

Yemek için karargaha dönüyoruz. Afganistan'daki 7. günümüzde ilk defa sıcak yemek yiyeceğiz. Mönü: Bulgur Pilavı, et yemeği ve kemalpaşa tatlısı. En önemlisi de Afganistan'da hiç bulunmayan ve komşu İngiliz Birliği'nin çok yemek istediği asker tayını. Bize ikram edilen su, tahin helvası da Türkiye'den gelme. Komşu İngiliz askerleri sadece ekmeğe değil Türk Bölüğü'nde çarçabuk inşa edilen duş ve sağlıklı koşullardaki tuvaletlere de imreniyor.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!