TOBB Başkanı: Dinlenmekten korkmuyorum

TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, bugün gerçekleştirdikleri 63. Olağan Genel Kurul'un ardından TOBB-ETÜ'de gazetecilerle bir sohbet toplantısı gerçekleştirdi.
Bir gazetecinin “telekulak olayını nasıl değerlendirdiğine” ilişkin sorusu üzerine Hisarcıklıoğlu, dinlemenin belli kuralları ve ölçüsü olduğunu söyledi. Buna göre, dinlemenin mahkeme kararı ile yapılması gerektiğini belirten Hisarcıklıoğlu, mahkeme kararı dışında yapılan, korsan şekilde yapılan dinlemeleri kabul etmelerinin mümkün olmadığını kaydetti.

Kendisinin dinlenmekten korkup korkmadığına ilişkin bir soruya karşılık, “Ben yanlış bir iş yapmıyorum ki niye korkayım” diyen Hisarcıklıoğlu, şöyle devam etti:
“Odamı da dinlesinler, telefonumu da dinlesinler, gittiğim yeri de... Ben de insanım. Sonuçta noksansız bir Allah. Benim de noksanlarım var. Şimdi (Birbirlerine tuzak kurarlarmış) bilmem neymiş. Sonunda yaşamak için, iş yapacaksan dinlenirsem, dinlenirim, dinlenmezsem dinlenmem deyip iş yapıyorum. Yoksa iş yapamazsınız. Vay dinleniyor muyum psikozuna kapıldığın zaman herkesle bire bir kulak kulağa konuşman lazım. Kulak kulağa konuşmaya başladığın zaman da iş yapamazsın. Ben diyorum ki yanlış bir iş yapmak istemiyorum. Bildiğim inandığım doğruları yapıyorum. O zaman kim istiyorsa dinlesin.”

MUHALEFET NEDEN YOKTU SORULARI

Bir gazetecinin genel kurulda muhalefetin neden olmadığına ilişkin sorusuna verdiği yanıtta Hisarcıklıoğlu, siyasi parti liderlerini aldıkları oy oranına göre genel kurala davet ettiklerini, bu doğrultuda AK Parti, CHP ve MHP'nin genel kurula davet edildiğini söyledi. Hisarcıklıoğlu, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ile iki gün önce yaptığı görüşmede Baykal'ın seyahatlerini gerekçe göstererek toplantıya katılamayacağını bildirdiğini söyledi. Ancak Baykal'ın daha sonra TOBB'un bir yönetim kurulu toplantısına katılarak ekonomiye ilişkin sorunları dinlemek istediğini söylediğini anlatan Hisarcıklıoğlu, Baykal'ın toplantıya katılmamasının arkasında bundan başka bir şey olup olmadığını kendisinin bilmesinin mümkün olmadığını söyledi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın konuşmasında (Sivil toplam kuruluşlarının demokrasiyi muhafaza etmek için göğüslerini siper etmeleri gerekirken, eğilip büküldüklerini) söylediğini hatırlatan bir gazeteci, sivil toplum inisiyatifleri olarak Başbakan'ın bu sözlerini üzerlerine almaları gerekip gerekmediğini sorması üzerine Hisarcıklıoğlu, “Biz hiç üzerimize alınmayız” dedi. Ne TİSK, ne TESK, ne Hak-İş, ne Türk-İş, ne DİSK, ne de TZOB'un bu sözleri kendi üzerine alınmayacağını belirten Hisarcıklıoğlu, bu sivil toplum kuruluşları ile aynı platformlarda beraber yer aldıklarını hatırlatarak, “Bizim üzerimize alacağımız bir şey yok. Ama (sayın Başbakan bununla kimi kast etti) diyorsanız onu Başbakan'a soracaksınız” dedi.

Hisarcıklıoğlu, genel kurulun sönük geçtiğine ilişkin bir gazetecinin yaptığı değerlendirmeye ise katılmadığını belirtirken, TOBB'un bin 400 delegesi bulunmasına karşın genel kurula 3 bin 900 kişinin katıldığını, ancak seçimli genel kurulların daha heyecanlı olduğunu anlattı.

TOBB'un 2009 yılında gerçekleştireceği seçimli genel kurulunda yeniden başkanlığa aday olup olmayacağına ilişkin bir diğer soru üzerine de Hisarcıklıoğlu, aday olabilmesi için önce kendi meslek komitesinden Ankara Ticaret Odası'nın (ATO) meclisine girmesi gerektiğini anlattı. Daha sonra da kendisinin TOBB delegesi gösterilmesi gerektiğini belirten Hisarcıklıoğlu, bütün bunlar gerçekleştikten sonra TOBB Başkanlığına aday olma hakkını elde edebileceğini söyledi. Hisarcıklıoğlu,”Bu hakkımı elde ettikten sonra aday olur muyum olmaz mıyım? O gün camianın tutumumu, ailemin, ortaklarımın tutumu hepsi önemli. Ama ben 2009'a kadar TOBB Başkanıyım Allah ömür verirse” dedi.

TOBB Başkanı olarak cesaretli olmadığına ilişkin yorumlar bulunduğunun hatırlatılarak, bu eleştirileri nasıl değerlendirdiğinin sorulması
üzerine de Hisarcıklıoğlu, şu karşılığı verdi: “Cesur, cesaret meselesini siyasi manada soruyorsan biz bugün yine çizgimizi koyduk. (Siyasetçinin işi siyasetçinin, bizim işimiz bizim) dedik. Herkes kendi işini bilirse Türkiye o zaman daha normal bir ülke olur. Bizim sabahtan akşama kadar yapmış olduğumuz her alışveriş bir risktir. Risk alabilmek de cesaret ister. Örnek veriyorum. Bir aylık benim ciromda kendi öz sermayemin varlığına baktığım zaman 100 misli, 150 misli fazlasını yaparız. Yani Allah korusun bir hatamız olursa bütün servetimiz gider. İşte cesaret buradan geliyor. Bizim her alışverişimiz bir bir cesaret işi. Öyle peşin al peşin sat yok.”

SİYASETE ATILMA) 6 SENEDİR YOK BÖYLE BİR ŞEY DEMEME RAĞMEN, GÜNDEMDEN BİR TÜRLÜ DÜŞMÜYOR. BENİM YAPABİLECEĞİM BİR ŞEY YOK”

Hisarcıklıoğlu, çeşitli siyasi oluşumların içinde yer alacağına ilişkin söylemlerle ilgili olarak, “6 senedir yok böyle bir şey dememe rağmen, gündemden bir türlü düşmüyor. Benim yapabileceğim bir şey yok” dedi.

Hisarcıklıoğlu, TOBB'un 63. Genel Kurulu'nun ardından gazetecilerle yaptığı sohbet toplantısında, “siyasette olmayacağınıza neden inandıramıyorsunuz ve Abdüllatif Şener'in üniversiteniz bünyesinde çalışması nedeniyle yeni oluşumlar içinde yer alacağınıza ilişkin yorumlar var, bunları nasıl değerlendiriyorsunuz?” şeklindeki sorular üzerine, kendisinin siyasetin içinde yer alacağına ilişkin söylemlerin, 2002 yılında gündeme geldiğini ve o tarihten bu yana zaman zaman tekrarlandığını söyledi.

Bu konuda, geleceğine pranga koyamayacağının altını çizen Hisarcıklıoğlu, kendisinin TOBB Başkanı olduğu süre içinde siyasetin içinde olmayacağını söylediğini hatırlattı ve “Ondan sonra ne olur, onu bilmem. 2009'a kadar başkanım” dedi.

Hisarcıklıoğlu, TOBB bünyesinde, 2 dönemden fazla kimsenin başkanlık yapamayacağına ilişkin tahdit koyduklarını kaydederek, kendisinin 2009'dan sonra bir dönemi daha olduğunu da söyledi. Böyle görevlerin tamamen hizmet aşkıyla yapıldığını ifade eden Hisarcıklıoğlu, TOBB ailesinde ne başkanlıkta, ne de yönetim kurulunda maaş alınmadığını tamamıyla gönüllülük esasına göre hizmet edildiğini kaydetti.

ŞENER'İN TOBB ETÜ'DEKİ GÖREVİ

Hisarcıklıoğlu, eski Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener'in şu anda TOBB ETÜ'de öğretim üyeliği görevinde bulunduğunu belirterek, Şener'in geçmişinde hocalık, bürokratlık ve bakanlık görevlerinin bulunmasının, TOBB ETÜ öğrencileri için, “hoca olarak” büyük avantaj sağladığını anlattı ve şöyle devam etti:

“Abdüllatif Şener, TOBB ETÜ'de hoca, Hüseyin Pazarcı da hocaydı ve şimdi DSP'den milletvekili. Niye beni DSP'ye yakıştırmıyorsunuz? Şener'in geleceğini ben tahakküm etmem. Abdüllatif Şener, siyaset yapar, yapmaz o kendi bileceği iş. O beni ilgilendirmez. Ama TOBB ETÜ'de öğretim üyesi olmak demek, TOBB Başkanı ile siyaset yapacak değil. Ben Hüseyin Pazarcı ile niye siyaset yapmadım o zaman. TOBB'da Dış Politika Danışmanı olan Gündüz Aktan da MHP milletvekili. Biri DSP'den, biri MHP'den milletvekili oldu, gayet doğal.

70 milyon içindeki her türlü fikir ve görüş bizim camiamız içinde de var. Her taraf ne düşünüyor, biz onu da bilmek zorundayız. Sadece kendi dünyamızda, at gözlüğümüzle bakamayız.”

“HERKESİN GÖREV VE SORUMLULUKLARI ANAYASA'DA YAZILI”

Hisarcıklıoğlu, Genel Kurul'da yaptığı konuşmada yer “üzerine vazife olmayanların göreve soyunması” ile ilgili soru üzerine, kendilerinin çatışmanın artmasını değil, tam tersine düşmesini ve huzur istediklerini söyledi.

Herkesin görev ve sorumluluklarının Anayasa'da yazılı olduğunu ve herkesin kendi görev ve yetkilerini, Anayasa'daki kural ve yetkileri çerçevesinde uygulaması durumunda, çatışma kültüründen kurtulunacağını kaydeden Hisarcıklıoğlu, “Hepimiz buna uymak zorundayız. Eleştirebiliriz ama yok sayamayız. O zaman kuralı kendi kendimize ihlal etmiş sayılırız” dedi.

TOBB Başkanı, bütçe dışı fonlarla ilgili soru üzerine, zaman zaman fon kuruluşları ile ilgili haberler aldıklarını ve bu haberleri aldıklarında, “bütçenin dışında, yeni bir harcama oluşturma gibi bir hadise söz konusu olabilir diye” ikazda bulunduklarını söyledi ve “Buna ön hazırlık noktasında bizim ki bir ikazdır” dedi.

Vergi denetimleri ile soruya da Hisarcıklıoğlu, vergi denetimlerinin bir kurala bağlı olması gerektiğini, neyin, nasıl yapılacağını herkesin biliyor olması gerektiğini söyledi ve şöyle devam etti:

“Benim canım istedi, istediğim yere denetimi istediğim şekilde gönderirim yerine, neyin nasıl yapılacağı bilinmeli. İnsanların muhakkak denetleniyor olması lazım. Ben geçen yıl ki genel kurulda da (Hesap veremeyen, hesap soramaz) dedim. Hepimizin hesabımızı veriyor olabilmemiz lazım.

Kayıt dışılığı tasvip etmemiz mümkün değil, vergi denetimlerinin de bu anlamda olması lazım. Ama vergi denetimlerinin nasıl olacağının kurallara bağlı olması lazım, keyfilikten çıkartmak lazım.”

Siyasi Partiler ve Seçim Kanunu ile ilgili sorular üzerine de TOBB Başkanı, katılımcılığın önünü açacak sistemin kurgulanıyor ve bulunuyor olması gerektiğini söyledi.

“İKİZ KULELERE AĞUSTOS SONUNDA TAŞINACAĞIZ”

Hisarcıklıoğlu, İkiz Kuleler ile ilgili soru üzerine de TOBB'un kurumsal kapasitesinin arttığını ve şu anda bulunulan mekanın ihtiyaçları karşılamadığını belirterek, bu çerçevede İkiz Kuleleri aldıklarını kaydetti.

Söz konusu binaları satın almalarından itibaren çeşitli nedenler dolayısı ile taşınmalarının geciktiğini kaydeden Hisarcıklıoğlu, şu anda binaların içinin tadilatının yapıldığını ve büyük ihtimalle Ağustos ayında taşınacaklarını bildirdi.

TOBB Başkanı, kulelerin altındaki alanı kullanacaklarını ve ikiz kulelerin kiraya verileceğini bilgisini de verdi.