Telekulak Cumhuriyeti

Süddeutsche Zeitung, “Telekulak Cumhuriyeti Türkiye” başlığı ile verdiği haber analizinde, şöyle yazdı: “Burada gazeteciler önemli görüşmelerde hemen cep telefonlarını kapatıyorlar. Bakkal bile, telefonunu çırağa verip dışarı gönderiyor, sonra politikacılara küfrediyor.”

TÜRKİYE’de yüksek yargıdan yargıçların bile dinlendiği haberleri, Alman basınında da geniş yankı buldu. Süddeutsche Zeitung, “Telekulak Cumhuriyeti Türkiye” başlıklı haberinde Türkiye’de yargıç, milletvekili, savcı ve başbakan da dahil olmak üzere yılda 70 bin kişinin dinlendiğini yazdı. Gazetenin haberinde, özetle şöyle denildi:

Alman Büyükelçiliği: Çare, şarjı çıkarmak

“Burada gazeteciler önemli görüşmelerde hemen cep telefonlarını kapatıyorlar. Gerçi bunun yeterli olmadığını uzmanlar da söylüyor. Kapalı cep telefonu üzerinden de konuşmaları dinlenebiliyor. Bakkal bile politikacılara küfür edeceği zaman, önce yanında çalışan çırağa cep telefonunu verip dışarı gönderiyor, sonra küfrediyor. Ankara’daki Alman Büyükelçiliği’nden bir diplomat cep telefonunun dinlenmesini engellemek için şarjın çıkarılmasını tavsiye ediyor.
Türkiye’nin kendi vatandaşlarının özel alanına girmesi yeni bir şey değil. Ancak yargı mensuplarının da dinlendiğinin ortaya çıkmasıyla bu tartışma yeniden alevlendi. Dinlemelerin arkasında Adalet Bakanlığı var. Telefon dinlemelerin ortaya çıkması hükümeti de zora soktu.

Yılda ortalama tam 70 bin kişi dinleniyor

Adalet Bakanı, ellerinde bunun için mahkeme kararı bulunduğunu söyledi. Ama İstanbul’daki sıradan bir mahkeme, Yargıtay gibi yüksek bir mahkemenin dinlenmesi talimatını verebilir mi?

Yeni skandalın yarattığı dalga, Türk kamuoyunu huzursuz etti. Adalet Bakanı, Türkiye’de yılda ortalama 70 bin kişinin dinlendiğini, bunun da Avrupa ortalamasına denk düştüğünü söyledi. Yanlış, çünkü Almanya’da 2008 yılında 16 bin 500 kez telefon dinlenmiş.”