Tarihinde ilk özür
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Nisan 17, 2004 01:58
‘Leyla Zana işkence görüyor’ diye kampanya başlatan Uluslararası Af Örgütü, Başyazarımız Oktay Ekşi bunun yalan olduğunu kanıtlayınca özür diledi. Örgütün ABD Direktörü Schulz, Ekşi’ye gönderdiği mektupta, ‘Bilgiler karışmış. Bir daha olmaz’ dedi.
ESKİ DEP milletvekili Leyla Zana için ‘Hapiste işkence, tecrite atılma ve idam edilme tehlikesiyle karşı karşıya’ diye açıklama yapan Uluslararası Af Örgütü, Hürriyet Başyazarı Oktay Ekşi’nin ‘Yazdıklarınız doğru değil’ uyarısı üzerine tarihinde ilk kez, cevabi bir mektup yazarak ‘Hata yaptık, özür dileriz’ dedi. Saygın bir kuruluş olan Uluslararası Af Örgütü’nün, özür mektubuyla sonuçlanan olay şöyle gelişti:
HÜCRE YALANI
Af Örgütü ABD direktörü William F. Schulz, bir mektup yazarak halen Ankara’da hapiste bulunan eski DEP milletvekili Leyla Zana’nın işkence, tecrite atılma ve idam edilme tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu iddia etti ve bir kampanya başlattı. Mektupta, Leyla Zana’nın ‘Türkiye’nin en katı disiplinli cezaevlerinden birinde küçücük bir hücrede tutulduğu’ iddiasına da yer verildi.
EKŞİ: UTANMAZLIK
Schulz’un bu iddialarını Hürriyet Başyazarı Oktay Ekşi, 3 Nisan tarihli ‘Bir Utanmazlık Örneği’ başlıklı köşe yazısına taşıdı. Ekşi, iddiaların doğru olmadığını, Zana’nın cezaevinde 20 metrekarelik bir odada kaldığını ve 10 metrekarelik de havalandırma alanı kullandığını ifade ettikten sonra, ‘Yukarıdaki yalanları söyleyen Bay Schulz’un memleketinde idam var, ama onu görmüyor’ diye yazdı.
ZANA: İŞKENCE YOK
Ekşi’nin bu yazısındaki sözlerini bizzat Leyla Zana da doğruladı. Zana, Başyazarımız Oktay Ekşi’ye yazdığı mektubunda Uluslararası Af Örgütü’nün doğruyu söylemediğini açıkladı. Ekşi, Leyla Zana’nın bu mektubunu da 7 Nisan’da ‘Zana Gerçeği Söylüyor’ diye köşesine taşıdı. Zana, ayrıca Schulz’a da mektup yazarak, ‘Cezaevi koşulları size gerçek dışı yansıtılmıştır. En ufak bir işkence görmedim, tecrit altında da tutulmadım’ diyordu.
İSTEMEDEN OLMUŞ
Bu yazı üzerine Uluslararası Af Örgütü ABD Direktörü William F. Schulz, 9 Nisan’da Oktay Ekşi’ye bir mektup yazarak özür diledi. Schulz, Zana ile ilgili bilgilerin isteyerek yanlış aktarılmadığını belirterek, ‘Problem, Leyla Zana ile ilgili doğrudan bilgiler ile düşünce suçluları veya cezaevi koşullarıyla ilgili daha genel bilgilerin birbirine karışmasından kaynaklanmıştır’ diye yazdı. Temsilci, mektubunun sonunda ‘Bunun bir daha olmaması için gereken önlemlerin alınacağına dair size söz veriyorum’ sözünü verdi.
HÜCRE YALANI
Af Örgütü ABD direktörü William F. Schulz, bir mektup yazarak halen Ankara’da hapiste bulunan eski DEP milletvekili Leyla Zana’nın işkence, tecrite atılma ve idam edilme tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu iddia etti ve bir kampanya başlattı. Mektupta, Leyla Zana’nın ‘Türkiye’nin en katı disiplinli cezaevlerinden birinde küçücük bir hücrede tutulduğu’ iddiasına da yer verildi.
EKŞİ: UTANMAZLIK
Schulz’un bu iddialarını Hürriyet Başyazarı Oktay Ekşi, 3 Nisan tarihli ‘Bir Utanmazlık Örneği’ başlıklı köşe yazısına taşıdı. Ekşi, iddiaların doğru olmadığını, Zana’nın cezaevinde 20 metrekarelik bir odada kaldığını ve 10 metrekarelik de havalandırma alanı kullandığını ifade ettikten sonra, ‘Yukarıdaki yalanları söyleyen Bay Schulz’un memleketinde idam var, ama onu görmüyor’ diye yazdı.
ZANA: İŞKENCE YOK
Ekşi’nin bu yazısındaki sözlerini bizzat Leyla Zana da doğruladı. Zana, Başyazarımız Oktay Ekşi’ye yazdığı mektubunda Uluslararası Af Örgütü’nün doğruyu söylemediğini açıkladı. Ekşi, Leyla Zana’nın bu mektubunu da 7 Nisan’da ‘Zana Gerçeği Söylüyor’ diye köşesine taşıdı. Zana, ayrıca Schulz’a da mektup yazarak, ‘Cezaevi koşulları size gerçek dışı yansıtılmıştır. En ufak bir işkence görmedim, tecrit altında da tutulmadım’ diyordu.
İSTEMEDEN OLMUŞ
Bu yazı üzerine Uluslararası Af Örgütü ABD Direktörü William F. Schulz, 9 Nisan’da Oktay Ekşi’ye bir mektup yazarak özür diledi. Schulz, Zana ile ilgili bilgilerin isteyerek yanlış aktarılmadığını belirterek, ‘Problem, Leyla Zana ile ilgili doğrudan bilgiler ile düşünce suçluları veya cezaevi koşullarıyla ilgili daha genel bilgilerin birbirine karışmasından kaynaklanmıştır’ diye yazdı. Temsilci, mektubunun sonunda ‘Bunun bir daha olmaması için gereken önlemlerin alınacağına dair size söz veriyorum’ sözünü verdi.