Tan: Gizliliği İsrail istedi kendi açıkladı
Güncelleme Tarihi:
A.A.
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 23, 2006 15:18
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Namık Tan, Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül'ün kaçırılan İsrailli askerlerin aileleriyle görüşmesinin duyulmasını istemeyen tarafın İsrail olduğunu, duyulmasında kendileri için ise bir sakınca bulunmadığını bildirdi.
Sözcü Tan, haftalık basın toplantısında görüşmeye ilişkin sorular üzerine, bugün basında bu görüşmenin gizlendiği yönünde bazı haberler yer aldığını hatırlatarak, bu haberlerin "durumu tam anlamıyla yansıtmadığını" kaydetti.
Tan, "Bu hususta bir gizlilik olmasını isteyen taraf İsrail'dir. Buna mukabil bunu duyuran da İsrail'dir. Bu hususa dikkatinizi çekmek isterim" dedi.
Tan, bunun önceden kararlaştırılmış bir görüşme olmadığını, Bakan Gül'ün aileleri otelde kabul ettiğini söyleyerek, "Burada sayın bakanın ya da bakanlığımızın bunun bilinmesinden çekinmesi veya sakınması gibi bir şey söz konusu olamaz" diye konuştu.
Sözcü Tan, İsrailli ailelerin Gül'e "savaşa karşı olduklarını, olup bitenlere çok üzüldüklerini, Lübnan halkının çektiklerine de çok üzüldüklerini, olup bitenleri asla tasvip etmediklerini, çocuklarının zaten asker bile değil ihtiyat görevlisi olduklarını, savaşa hazır bulunmadıklarını" belirterek, Gül'den insani çerçevede yardım istediklerini kaydetti.
Tan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Buna karşılık sayın bakanımız da elbette barışın sağlanması için kaçırılan İsrail askerlerinin ve İsrail hapishanelerindeki mahkumların serbest bırakılması için kendilerine elimizden gelen her türlü yardımı yapacağımızı söylemiştir."
Bakan Gül'ün bu hususu daha önce de İsrail'de basına yaptığı açıklamalarda belirttiğini hatırlatan Tan, dolayısıyla bunun gizli saklı bir yanı bulunmadığını, insani yardım çerçevesinde ailelere yardım edileceğini söylediğini kaydetti.
Tan, soru üzerine, ailelerin görüşme talebinin kendilerine İsrail Dışişleri Bakanlığı kanalıyla ulaştırıldığını bildirdi.
Görüşmenin basına yansımasının ardından İsrail tarafı ile bu konuya ilişkin olarak herhangi bir temas olup olmadığının sorulması üzerine de Tan, bir temas olmadığını ifade etti.
İsrail'in bir yandan görüşmenin gizli kalmasını isterken diğer yandan bunu basına yansıtmasını nasıl değerlendirdiklerinin sorulması üzerine Tan, “Madem bilinmesini istiyorlar o zaman bütün unsurlarıyla bilinmesi gerekir. Biz de neler bilinmesi gerekiyorsa söyleriz” dedi.
Tan, "Bu hususta bir gizlilik olmasını isteyen taraf İsrail'dir. Buna mukabil bunu duyuran da İsrail'dir. Bu hususa dikkatinizi çekmek isterim" dedi.
Tan, bunun önceden kararlaştırılmış bir görüşme olmadığını, Bakan Gül'ün aileleri otelde kabul ettiğini söyleyerek, "Burada sayın bakanın ya da bakanlığımızın bunun bilinmesinden çekinmesi veya sakınması gibi bir şey söz konusu olamaz" diye konuştu.
Sözcü Tan, İsrailli ailelerin Gül'e "savaşa karşı olduklarını, olup bitenlere çok üzüldüklerini, Lübnan halkının çektiklerine de çok üzüldüklerini, olup bitenleri asla tasvip etmediklerini, çocuklarının zaten asker bile değil ihtiyat görevlisi olduklarını, savaşa hazır bulunmadıklarını" belirterek, Gül'den insani çerçevede yardım istediklerini kaydetti.
Tan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Buna karşılık sayın bakanımız da elbette barışın sağlanması için kaçırılan İsrail askerlerinin ve İsrail hapishanelerindeki mahkumların serbest bırakılması için kendilerine elimizden gelen her türlü yardımı yapacağımızı söylemiştir."
Bakan Gül'ün bu hususu daha önce de İsrail'de basına yaptığı açıklamalarda belirttiğini hatırlatan Tan, dolayısıyla bunun gizli saklı bir yanı bulunmadığını, insani yardım çerçevesinde ailelere yardım edileceğini söylediğini kaydetti.
Tan, soru üzerine, ailelerin görüşme talebinin kendilerine İsrail Dışişleri Bakanlığı kanalıyla ulaştırıldığını bildirdi.
Görüşmenin basına yansımasının ardından İsrail tarafı ile bu konuya ilişkin olarak herhangi bir temas olup olmadığının sorulması üzerine de Tan, bir temas olmadığını ifade etti.
İsrail'in bir yandan görüşmenin gizli kalmasını isterken diğer yandan bunu basına yansıtmasını nasıl değerlendirdiklerinin sorulması üzerine Tan, “Madem bilinmesini istiyorlar o zaman bütün unsurlarıyla bilinmesi gerekir. Biz de neler bilinmesi gerekiyorsa söyleriz” dedi.