Susurluk davasında sona doğru

Susurluk'taki trafik kazasından sonraortaya atılan iddialar arasında adı geçen Özel Harekat Dairesi eski Başkan Vekili İbrahim Şahin'in de aralarında bulunduğu 14 sanıklı davanın yarın yapılacak 25. duruşmasında, kararın açıklanması bekleniyor.

Yarın İstanbul 6 No'lu DGM'de görülecek ''Susurluk Davası''na ilişkin sorularını cevaplandıran sanık İbrahim Şahin'in avukatı Uğur Önder, Bursa yakınlarında geçirdiği trafik kazası nedeniyle mazeretli olarak duruşmalara katılamayan müvekkili İbrahim Şahin'in, yarın DGM'de olacağını ve savunmasını yapacağını bildirdi. Müvekkilinden sonra kendisinin de savunma yapacağını söyleyen avukat Önder, bu aşamadan sonra mahkeme heyetinin ya kararı açıklayacağını ya da dosyayı incelemek için duruşmayı erteleyeceğini belirtti.

Davanın 23 duruşmasında heyete başkanlık yapan Sedat Karagül'ün başka bir göreve atanması nedeniyle Raşit Ergin Şeran başkanlığında 6 Kasım 2000 tarihinde 24. duruşmayı yapan mahkeme heyeti, sanık İbrahimŞahin ve avukatının hastalık mazeretlerini son kez kabul ederek duruşmayı ertelemişti.

İstanbul DGM Cumhuriyet Başsavcısı Aykut Cengiz Engin, davanın 27 Aralık 1999 tarihli duruşmasında, esas hakkındaki görüşünü bildirmişti. Engin, 12 sayfadan oluşan mütalaada, sanıklardan İbrahim Şahin ve Korkut Eken'in, ''Cürüm işlemek amacıyla teşekkül oluşturmak ve bu teşekkülü yönetmek'' suçunu düzenleyen TCK'nın 313. maddesinin 2, 3 ve4. fıkraları ile ''Hakkında yakalama ve gıyabi tevkif müzekkeresi bulunan kişiyi saklamak veya saklı olduğu yeri bildiği halde yetkili mercilere derhal haber vermemek'' suçunu düzenleyen TCK'nın 296. maddesi uyarınca, toplam 5 ile 10'ar yıl arasında ağır hapis cezasına çarptırılmalarını istemişti.

Savcı Engin, davanın diğer sanıkları Ayhan Çarkın, Oğuz Yorulmaz, Ercan Ersoy, Enver Ulu, Mustafa Altunok, Ziya Bandırmalıoğlu, Ayhan Akça, Abdülgani Kızılkaya, Sami Hoştan, Ali Fevzi Bir ve Yaşar Öz'ün de, ''Cürüm işlemek amacıyla teşekkül oluşturmak'' ve ''Hakkında yakalama ve gıyabi tevkif müzekkeresi bulunan kişiyi saklamak veya saklı bulunduğu yeri bildiği halde yetkili mercilere derhal haber vermemek'' suçlarından dolayı 4 ile 8'er yıl arasında ağır hapis cezalarına çarptırılmalarını talep etmişti.

Savcı Engin, sanık Haluk Kırcı'nın da, ''Cürüm işlemek amacıyla teşekkül oluşturmak'', ''Sahte nüfus cüzdanı, pasaport ve ruhsatname düzenlemek'' suçlarından dolayı 3 ile 7 yıl arasında ağır hapis cezasına çarptırılmasını öngörmüştü.

Engin, yeniden milletvekili seçilen Mehmet Ağar ile Sedat Edip Bucak'ın dosyalarının ise TBMM tarafından yeniden yasama dokunulmazlıkları kaldırılıncaya kadar 3 Mayıs 1999 tarihinde ayrıldığını ve haklarındaki yargılamanın durdurulduğunu hatırlatmıştı.

Engin'in Başsavcı olmasından sonra duruşmaya çıkan DGM Cumhuriyet Savcısı da 6 Kasım 2000 tarihindeki duruşmada, daha önce verilen mütalaaya aynen katıldığını bildirmişti. (aa)