Sürmene’ye selam söyleyin

Güncelleme Tarihi:

Sürmene’ye selam söyleyin
Oluşturulma Tarihi: Nisan 15, 2009 00:00

50 yaşındaki Hulihan Hudoyan, Alican Sınır Kapısı’nın karşısındaki Margara Köyü’nden. "Sürmene’ye benden selam söyleyin" diyor. Çünkü dedesi oralı. 1907’de Trabzon’dan Ermenistan’a göç etmişler. Babasının adı da Yunus’muş; "Babam bir kez Sürmene’ye gitmiş. Ama ben gidemedim. Çünkü önce Erivan’dan İstanbul’a uçmak gerekiyor. Ama sınır açılırsa gitmek istiyorum."

ERMENİSTAN’ın başkenti Erivan’ın sokaklarında ve sınır köyü Margara’da halk sınırın açılıp açılmayacağını tartışıyor. Sınırın açılması düşüncesi, sokaktaki çiçekçi, taksi şoförü, üniversite öğrencisini de heyecanlandırmışa benziyor. Erivan’ın havası da Türkiye-Ermenistan ilişkileri gibi, parçalı bulutlu, bir sıcak, bir soğuk. Gece 3 derece olan sıcaklık öğle saatlerinde 21 dereceye yükseliyor. Ağrı Dağı, Erivan’a yüzünü bir gösteriyor, bir kayboluyor. Sınır köyü Margara’nın çevresindeki yollar düzenleniyor. Sınırdaki tellerin hemen arkasında bulunan toprak yoldaki tekerlek izleri hareketliliği gözler önüne seriyor. Köylüler Aras Nehri’nin hemen yanındaki yolu iş makinesinin düzelttiğini söylüyor.
/images/100/0x0/55eab458f018fbb8f8916a38

Margara Köyü’nde yaşayan 50 yaşındaki Hulihan Hudoyan’ın dedesi Trabzon Sürmene’de yaşıyormuş. 1907’de Ermenistan’a göçmek zorunda kalmış. Hudoyan’ın babasının adı Yunus. Babasının bir kez Sürmene’ye gittiğini belirten Hudoyan, "Ben gidemedim. Çünkü önce Erivan’dan İstanbul’a uçmak gerekiyor. Ama sınırı açıpta bırakırsanız, gidip Sürmene’yi görmek istiyorum. Sürmene’ye benden selam söyleyin" diyor. Hudoyan’ın gitmek istediği diğer yer ise Kars’taki Ani Harabeleri.

Yollar bakımda

Erivan’a Paskalya Bayramı’nın kutlandığı günün gecesinde vardık. Gece serin olan Erivan, sabah kalktığımızda bizi lapa lapa yağan karla karşıladı. Paskalya’nın ertesi günü ölülerin günü olduğu için herkes mezarlık ziyaretine gitmiş ve sokaklar bomboş kalmıştı. Sınıra gitmek için bir taksiyle yola çıktım. Sınıra yaklaştıkça yollar bozulmaya ve çevredeki yapılar çarpıklaşmaya başladı. Sınır Köyü Margara’da çekim yaparken yanıma köylüler geldi.

Köye giden yollarda da yapım çalışmaları var. İşçiler fotoğraflarının çekilmesini istemiyor. Köylüler sınırın açılacağı söylentileri sayesinde yıllardır bakımsız olan yollarının düzenlenmesinden memnun. Başkent Erivan’da da sınır köyü kadar olmasa da çoğu kişi sınırın açılmasını istiyor.

Sorunlarımız ’sözde’

David Grikoryan (33-Erivan) Çiçekçi David Grikoryan, iki ülke arasındaki sorunun sadece "Sözde Ermeni sorunu" olduğunu söylüyor. Son günlerde herkesin sınırın açılıp açılmamasını tartıştığını belirten Grikoryan, "Bence sınırın açılıp açılmaması bir şey değiştirmez. Önemli olan önyargılardan kurtulmak. Bir dönem aynı topraklarda yaşadık. Aynı suları içip aynı denizlerde yüzdük. Neden ayrı düştük? 1915’te ne oldu? Neden atalarımız sürüldü? Biraraya gelip konuşmadıkça sınır açılsa da sorun çözülmez" diyor.

Yüzde 80’i istiyor

Gevorg Ter-Gabrielyan (Avrasya İşbirliği Vakfı (EPF)-Ermenistan Direktörü) Avrasya İşbirliği Vakfı’nın Ermenistan Direktörü Gevorg Ter-Gabrielyan, sınır kapısının açılmasının Ermenistan ve Türkiye’den başka ülkeyi ilgilendirmediğini belirtiyor. Ter-Gabrielyan, 2006’da yaptığı bir kamuoyu araştırmasına göre halkın yüzde 47’sinin sınır kapılarının açılmasını istediğini söylüyor. Son günlerdeki gelişmeleri Ermeni halkının da yakından takip ettiğini belirten Ter-Gabrielyan, tahminlerine göre şu an halkın yaklaşık yüzde 80’inin kapıların açılmasını istediğini belirtiyor.

Nasılsın kardeş

Suren Kacatriyan (62-Magara) Fotoğraf çekerken evinin penceresinden beni gören Suren Kacatriyan, gözleri bozuk olduğu için bahçeye çıkıyor. Yanına gidip elini sıktığım Kacatriyan, Türk olduğumu öğrenince bana "Nasılsın kardeş?" diyor. Kacatriyan’ın bildiği tek Türkçe cümle bu. Rehber yardımıyla bize 1993’ten beri kapalı tutulan sınır kapısının, daha önce sadece birkaç kez açıldığını anlatıyor. Kacatriyan, "Ben bu köyde doğdum. 62 yıldır buradayım. Yıllardır Aras Nehri’nin karşısını merak ettim. Orada da bir köy (Alican Köyü) var. Sınır açılırsa sadece o köyü görmek için sınırı geçerim" diyor.

Karabağ’ı karıştırmayın

Sergey Minasyan (Kafkas Enstitüsü-Politika Departmanı Başkanı) Türkiye’nin AB üyeliğini desteklediğini belirten Sergey Minasyan, Ermenistan-Türkiye arasındaki sınır kapısının açılmayacağını düşünüyor. Sınırın açılması durumunda iki tarafın da kaybetmekten koktuğu şeyleri olduğunu belirten Minasyan, "Bir tarafta Azerbaycan’la ilişkilerinin bozulmasından endişelenen bir ülke diğer tarafta Karabağ konusunda taviz vermeyecek bir ülke var. Karabağ bizim ulusal güvenliğimiz için çok önemli. Karabağ, iki ülke arasındaki ilişkilerin dışında tutulmalı. Cumhurbaşkanı Gül’ün milli maç için Erivan’a gelmesi büyük bir gelişmeydi. Eminim ki Sarkisyan da ekimde Türkiye’ye milli maçı izlemeye gidecek" diye konuşuyor.
/images/100/0x0/55eab458f018fbb8f8916a3a


Margaralılar ’açın’ diyor

İngilizce bilen bir genç sayesinde köylülerle anlaşmak zor olmadı. Terk edilmiş bir kasabayı andıran sınırdaki binalar yıllardır kullanılmadığı için yıkılmaya yüz tutmuş. Hemen karşımızdaki Alican Sınır Kapısı’ndaki Türk Bayrağı rahatlıkla görülebiliyor. Alican Sınır Kapısı, Ermenistan tarafındaki sınır kapısına göre her an açılacakmış gibi duruyor. Margara Köyü’nün erkekleri, bisiklet binen, aralarında oyunlar oynayan çocuklar fotoğraf çektiğimi görünce yanıma geliyor. Kadınlar ise leğende çamaşır yıkayıp, bahçeyi bellemekle uğraşıyor. Köyün neredeyse tamamı sınırın açılmasından yana.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!