Güncelleme Tarihi:
Suriye’de bulunan BM gözlemcileri, olayları incelemek üzere Hula’ya bağlı Taldu köyüne gitti. Heyetin başında bulunan Tümgeneral Robert Mood, burada yaptığı açıklamada, yaşananları “acımasız bir trajedi” olarak niteledi, “Bu elim saldırıyı kim gerçekleştirdiyse, sorumlu tutulmalıdır. Kendi gündemlerine bağlı olarak şiddet uygulamaları istikrarsızlık ve öngörülemezliği artırır, dahası, ülkeyi iç savaşa götürebilir” şeklinde konuştu.
“Suriye’nin Dostları” toplanabilir
Fransa Dışişleri Bakanı Laurent Fabius, kanlı operasyon nedeniyle Esad rejimini kınarken, daha önce İstanbul’da da toplanan “Suriye’nin Dostları” inisiyatifinin Paris’te acilen biraraya gelmesi için harekete geçtiğini söyledi. Merkezi Türkiye’de bulunan ve silahlı muhaliflerin kurduğu Özgür Suriye Ordusu’yu (ÖSO) yöneten General Mustafa Ahmed el Şeyh ise konuyla ilgili olarak yaptığı açıklamada, Suriye’nin Dostları’nın, “BM bünyesi dışında bir askeri ittifak” kurarak, ‘Beşar Esad’ın çeteleri’ni havadan bombalaması gerektiğini söyledi.
BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun ve BM’nin Suriye Özel Temsilcisi Kofi Annan ortak açıklama yaptı. İkili, yaşananları “vahşet” olarak nitelerken, silah gücünün orantısız kullanımının, uluslararası hukukun gözardı edilmesi anlamına geldiğini anımsattı.
Türk Dışişleri: Rejim meşru değil
Hula’daki katkliamın ardından Dışişleri Bakanlığı da Esad yönetimine sert tepki gösterdi. Bakanlıktan yapılan açıklamada şöyle denildi: “Bir ülkenin resmi güvenlik güçlerinin kendi şehirlerini topa tutması o ülkedeki hükümetin yönetme meşruiyetini tamamen kaybettiğinin en somut kanıtıdır. Suriye Yönetimi, bu son eylemiyle, gerek Annan Planı ile üstlenmiş olduğu taahhütlerini, gerek bu planın bir bütün ve tam olarak uygulanmasını öngören 2042 ve 2043 sayılı BM Güvenlik Konseyi kararlarının getirdiği yükümlülüklerini hiçe saydığını bir kez daha gözler önüne sermiştir.”