30 yıldan beri TRT’de her yıl ramazan ayında okunan bir iftar duamız vardı. Dua şöyle idi: ‘Allah’ım! Senin rızan için oruç tuttum. Sana inandım, sana sığındım. Senin rızkınla orucumu açtım. Hamd olsun verdiğin nimetlere, sağlık ve afiyete. Ey bağışlaması bol Rabbim! Beni, anamı, babamı, ailemi, milletimi, devletimi ve inananları koru. Rahmetini, yardımını esirgeme ülkemizden. Bizlere yaşama sevinci ver. Her türlü güçlüğe karşı dayanma gücü ver. Senin her şeye gücün yeter. Amin.’ Bu duayı değiştirmek istiyorlar. Ne dersiniz?Vatandaş Hakları Derneği/ANKARA- İftar zamanında yapılan duaların geri çevrilemeyeceği hadis-i şeriflerde geçmektedir. Buna dayanılarak iftar vaktinde dua etmek müstehab (güzel davranış) sayılmıştır. Sahabeden, ‘Ey rahmeti her şeyi kaplamış olan Allah. Beni bağışla’ şeklinde dua edenler olduğu gibi, bu kaldırılan duanın bir kısmının Peygamberimiz tarafından yapıldığı da rivayet edilmektedir. Aslında isteyen içinden geldiği gibi istediği duayı yapabilir. Bir duaya bağlı kalma diye bir şey de söz konusu değil. Ancak halkımız 30 yıldan beri okunan bu duayı içtenlikle benimsemiş, sevmiş, ezberlemiş ve ondan büyük bir haz almıştır. Dolayısıyla kaldırılması yanlış olmuştur. Çünkü müminlerin güzel gördüğü şey, Allah katında da güzeldir. Halkın isteği doğrultusunda bu duaya devam edilmesi daha uygun olur.İşyerinde namaz kılınması için izin verilmiyorsa ne yapılmalıdır?İhsan SUBAŞI/TRABZON- Müslüman bir memurun ve işçinin, çalıştığı yerde namaz kılması için iş disiplini ve düzeni açısından işverenin veya amirlerin iznini alması uygun olur. Yine aynı şekilde işverenin veya işyerinde sorumluluk alan kimsenin, namaz kılmak isteyen memurlarına ve işçilerine, günlük dini görevi olan namazlarını kılabilme imkánını sağlaması gerekir. Şayet sağlamıyorlarsa, kendi imkánları ölçüsünde kılabiliyorlarsa en azından farzlarını kılarlar. Bu da mümkün olmazsa namazlarını cem ederler.Biz namazların farzından mı sorumluyuz, sünnetlerle birlikte tamamından mı? Sünnetler de kaza edilir mi?Medihe GÖLÇINAR/MERSİN- Farz namazlarını kılmakla yükümlüyüz. Sünnet namazlar, farzdaki noksanlıkları tamamladığından ve Peygamberimiz kıldığından biz de buna uyuyoruz. Bir sonraki
namaz vakti girdikten sonra sünnet namazlar kaza edilmez, yalnız farz namazlar kaza edilir.Yatsı namazı sonrasında kılınan vitir namazı, farz namazı gibi midir? Yani vitiri kılmadan yatsı namazı kılamaz mıyız? Yatsı namazımız kazaya kalmışsa vitiri de mi kaza etmemiz gerekir?Nedim DURMAZ/ANKARA- Vitir namazı, yatsı namazına baÄŸlı bir namaz deÄŸildir. BaÅŸlı başına bir namazdır. Ebu Hanife’ye göre vitir namazı vaciptir. Yani, mutlaka edası gerekir, farz hükmündedir. Ä°mam Åžafii’ye göre ise müekked (pekiÅŸtirilmiÅŸ) sünnettir. Hanefilere göre vitir namazı, ameli bakımından farz hükmünde olduÄŸundan kazası gerekir.Â
button