Soğan edebiyatına Baykal da katıldı

Kent turunda gazetecilerle sohbet eden Baykal, ilginç açıklamalar yaptı.

SİYASETİ BIRAKMA POLEMİĞİ

AKP'nin oy oranına ilişkin değerlendirmesine yönelik yeni açıklamalarda bulunan Deniz Baykal, "Çeşitli siyaset anlayışları vardır. Siyaseti kendi hesabı, kendi çıkarı için yapmaz. İlkeleri, prensipleri için yapar. Bu amaçla siyaset yapan insanlarda vardır Türkiye'de. Tayyip Erdoğan'ın ifade ettiği anlayışa sahip çıkanlar da vardır. Biz siyaseti belli noktada bulunmak için değil, Türkiye'yi belli bir noktada ilerletebilmek için yapıyoruz. Siyaset iktidarda da, muhalefette de yapılabilir. Ne olacaktı, İsmet İnönü seçimi kaybettiğinde bırakacaktı, Türkiye'yi demokrasiye taşıma konusunda bir büyük başöğretmenliğini gerçekleştirmeyecekti...Bizim anlayışımız bu değil. Biz Türkiye için yapıyoruz.

OY ORANI TARTIŞMASI

Ben ne kendim ne bir başka parti için bir başarı ölçüsü koymadım, koymam. Ama gazeteci arkadaşlarımın bu yerel seçimlerle son genel seçimler arasında bir mukayyese yaparken neye dikkat etmek lazım diye sordukları zaman yerel seçim ile genel seçim arasındaki bir farka, genellikle Türkiye'de iktidar olanaklarının genel seçimde alınan oyların yüzde 4-5 puan bir avantaj sağladığına dikkati çektim. nim böyle bir mukayyese derdim yok.'' dedi.

'YİĞİT MUHTAÇ OLMUŞ KURU SOĞANA'

Başbakan Erdoğan'ın Mahsuni'nin 'Yiğit muhtaç olmuş kuru soğana' dizeleri ile vatandaşa seslenmesini de değerlendiren Baykal, "Siyasetçilerin şiirler okumasında, bazen yanlışlıklarda yapsalarda, tarihlerden örnek verme gayreti içine girmesinden memnuniyet duyuyorum. Söylenen sözlerin anlamlı olması lazım ama. Mahsuni'nin muhteşem dizelerini Başbakan'ın ağzından dinlerken herkesin aklına 'yiğidi kim muhtaç etmiş kuru soğana' diye sormak geliyor.

ŞEKER POLEMİĞİ

Siz şimdi soğan dediniz ben işi tatlıya çekmek istiyorum. Başbakan ile bir tatlı atışması yaşıyoruz. Başbakan dün demişki höşmerimi çok yemesin, sonra şekeri çıkar demiş. Ben höşmerim yiyorum ama benim şekerim normal, 100'ün altında... Ama Başbakan'ın kafasında böyle bir anlayış olduğunu görüyorum. Sanıyorum Başbakan'ın yüksek şekeri çok yemesinden kaynaklanıyor.Başbakan'ın yüksek şekeri onun çok yemiş olmasından kaynaklanıyor olabilir. Başbakan benim şekerimi bıraksın milletin tansiyonuna baksın. Bu ekonomik kriz ortamında milletin tansiyonu çok tehlikeli bir şekilde yükseliyor. Bu işsizlik ortamında herkesin tansiyonu yükseliyor. Buna çare arasın. Görevi benim şekerime teşhis koymak değil. Milletin tansiyonunu da balyoz yetiştirerek önleme imkanı da yoktur. Milletin tansiyonunu balyozla halletme imkanı yoktur." şeklinde konuştu.

Baykal gazetecilerin ısrarı üzerine ikram edilen tatlıdan yedi.