Güncelleme Tarihi:
Bu noktada üç ihtimal üzerinde duruluyor.
Birincisi, Tammo'yu Batılı devletlerin de iÅŸaret ettiÄŸi gibi Suriye istihbaratı öldürdü. Böylece Kürt muhaliflere gözdağı verilecekti. Â
İkinci ihtimal ise Kandil'den "Gösterilere katılmayın" talimatı alan Kürt grupların bu cinayeti işlediği. Suriye'deki bazı Kürt partilerin Kandil'de Murat Karayılan'la yaptıkları görüşmelerde Beşar Esad karşıtı protestolara katılmamaları yönünde talimat aldıkları, ancak buna karşın başta Kamışlı olmak üzere Kürtlerin yoğun olarak yaşadığı kentlerde bazı gösterilerin olduğu belirtiliyor. Nitekim gösterilere katılan gençlerin Kürt gruplar tarafından şiddet uygulandığı da ifade ediliyor.
Aynı zamanda muhalifler tarafından İstanbul'da kurulan Suriye Ulusal Meclisi'nin liderlik kadrosunda yer alan Tammo'nun Suriye içindeki bu harekete destek verdiği için hedef alınmış olabileceği konuşuluyor.
Bahsi geçen üçüncü ihtimal ise Esad karşıtı Kürt grupların, tüm Suriyeli Kürtleri harekete geçirmek için bizzat bu suikastı gerçekleştirdiği.
TAMMO'NUN ÖLÜMÜ KİMİN ÇIKARINA?
Bir cinayeti kimin işlediği konusunda fikir sahibi olmak için cevabı aranacak ilk soru, bu ölümden kimin fayda göreceğidir. Açıkçası bu suikasttan kimin fayda sağlayacağını kestirmek şu an itibarıyla çok kolay değil. Ancak Esad'ın zarar göreceği kesin. Nitekim bu cinayetle birlikte Esad karşıtı gösterilerin başladığı Mart ayından bu yana protestolara çok fazla katılmayan Kürtlerin artık daha aktif biçimde rol alacakları açık.
Suriye nüfusunun yüzde 10'unu oluşturan, yaklaşık 3.5 milyonluk Kürt azınlık, olayların başında hangi tarafa gideceğine karar verememiş durumdaydı. Devlet Başkanı Esad'ın verdiği vatandaşlık sözünün yerine getirilmemesiyle hayal kırıklığı yaşadılar. Muhaliflerin, Kürt grupları da kapsayan bir meclis kurarak, bir çatı altında toplanmasının ardından ise yönlerini çizmeye başladılar. Suriye'de "Kürt Müstakbel Hareketi" adlı siyasi partinin lideri olan Mardin doğumlu Tammo'nun öldürülmesinin ise bu süreci hızlandırması bekleniyor.
Zira Tammo'nun Erbil'de sürgünde yaşayan oğlunun, babasının ölümünün, "Esad rejiminin kendi tabutuna çaktığı son çivi olduğunu" söyleyerek hükümeti suçlaması ve güvenlik güçlerinin Kamışlı'daki cenaze törenine katılan 50 bin kişiye yaptığı müdahale sonucunda 4 kişinin hayatını kaybetmesi de buna işaret.
Dolayısıyla suikastın faili kim olursa olsun, Suriye'nin şu ana kadar nispeten sakin görünen Kürt kentlerinin önümüzdeki günlerde daha büyük olaylara gebe olduğunu söylemek mümkün.
Bu da hem Türkiye'yi hem de Irak'ı yakından ilgilendiriyor.
http://twitter.com/mcengizozbek
Cengiz Özbek