Sezer: Demokrasi sözde kalmamalı

Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, ''Demokrasi, hukuk devleti, insan hakları kavramlarının söylemlerde kalmayıp uygulamalara geçirilmesi, çağdaşlaşma savında bulunan bir devletin inandırıcılık ve tutarlığının temel koşuludur'' dedi.

Cumhurbaşkanı Sezer, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Mehmet Akif Ersoy Tiyatro Salonu'nda başlayan Türkiye Barolar Birliği'nin (TBB) 26. Olağan Genel Kurultayı'na mesaj gönderdi. Sezer, kurultayda okunan mesajında, şunları kaydetti:

''Çağdaş demokrasilerin temelini oluşturan hukuk devleti, temel hak ve özgürlüklere saygılı, bu hak ve özgürlükleri koruyucu adil bir hukuk düzeni kuran ve bunu sürdürmekle kendisini yükümlü sayan, tüm işlem ve eylemleri yargı denetimine bağlı olan devlettir.

Çağdaş uygarlığın etkin ve güçlü ortağı savıyla kurulan Türkiye Cumhuriyeti'nin temel önceliklerinden biri, hukuk devleti ilkesine işlerlik kazandırmaktır.

Unutulmamalıdır ki, demokrasi, hukuk devleti, insan hakları kavramlarının söylemlerde kalmayıp uygulamalara geçirilmesi, çağdaşlaşma savında bulunan bir devletin inandırıcılık ve tutarlığının temel koşuludur.

Türkiye'nin çağdaş uluslar topluluğundaki saygın yerini alabilmesi amacına ulaşılmasında, devletin yanı sıra toplumun tüm kesimlerine görev düşmektedir.

Adaletin sağlanması ve yurttaş-devlet ilişkilerinin temeline güvenin yerleştirilmesinde önemli bir işlev üstlenen avukatlarımızın, barolarımızın ve TBB'nin de bu konuda üzerine düşeni yapacağına inanıyorum.''

TBB BAŞKANI ERALP ÖZGEN

Türkiye Barolar Birliği Başkanı Avukat Eralp Özgen de, kurultayın açılışında, Avukatlık Yasası'nı onaylayan Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'e, 76 baro adına teşekkür etti.

Yeni yasanın 1. maddesinde, savunmanın, yargının kurucu unsuru olduğunun belirlendiğini, bunun barolar ve Barolar Birliği üzerindeki Adalet Bakanlığı vesayetini önemli ölçüde kaldırdığını anlatan Özgen, ''Meslektaşlarımız, eskiye oranla daha çağdaş bir yasaya kavuşmuşlardır'' dedi.

Yargı bağımsızlığı ve yargı reformunun gerçekleştirilemediğini belirten Özgen, ''Yargı bağımsızlığı konusunda devlet yetkililerimiz konuşmalarına çok dikkat etmelidirler. Ne yazık ki, bazı yetkililer yargıya müdahale anlamına gelebilecek, onu etkileme amacı güden beyanlarda bulunmaktadırlar. Bu beyanları hoşgörü ile karşılamaya olanak yoktur. Bu tür beyanlar Anayasamızın 138. maddesine aykırıdır''diye konuştu.

DEVLET GÜVENLİK MAHKEMELERİ

Özgen, TBB'nin, kuruldukları günden beri DGM'lere karşı olduğunu, bunların birer uzmanlık mahkemesi olmayıp, birer özel mahkeme olduklarını kamuoyuna açıkladıklarını belirtti.

Son zamanlarda adli mahkemelerin görev alanına giren bazı suçların DGM'lerin görev alanlarına alındığını anlatan Özgen, ''Mahkemesine göre değişik yasa hükümlerinin uygulanması, yeryüzünde hiç rastlanmamış hukuk dışı bir uygulamadır'' dedi.

Ölüm cezasının zaman geçirilmeden ilga edilmesini isteyen Özgen ''Böylece ülkemizin bu insanlık dışı cezayı hala muhafaza eden tek Avrupa ülkesi olma ayıbından kurtarılması gerektiğine inanıyoruz'' ifadesini kullandı.

''TERÖR...''

Özgen, terörün uzun yıllar Türkiye'nin en büyük sorunu olduğunu belirterek, Diyarbakır'ın da terörden büyük ızdırap yaşayan bir il olduğunu söyledi.

Terör nedeniyle 10 binlerle ifade edilen şehit verildiğini bildiren Özgen, şöyle devam etti:

''Bu şehitlerimizin aziz hatıraları önünde saygı ile eğiliyor ve ülke bütünlüğünü korumak için canlarını feda eden bu şehitlerimizi içten sevgi ve saygılarımızla anıyoruz. Son olarak terör, Diyarbakır Emniyet Müdürü Gaffar Okkan'ın maddi varlığını yok etti. Bu tüm ülkede büyük üzüntü doğurdu. Ancak, terör bu değerli emniyet mensubumuzun sadece maddi varlığına son verebildi. Manevi varlığını yok edemedi. Aynı davranışları bundan sonraki görevlilerden bekliyoruz.''

F TİPİ CEZAEVLERİ

Eralp Özgen, uzun süredir ülkenin gündeminde yer alan bir sorunun, F tipi cezaevleri ve ölüm oruçları olduğunu belirterek, daha önce Adalet Bakanı ile yapılan görüşmelere rağmen, bu cezaevlerinin açıldığını bildirdi.

Özgen, Terörle Mücadele Yasası'nın aradan beş ay geçmesine rağmen Meclis Genel Kurulu'nda kabul edildiğini, bazı aksaklıklar taşıdığına inandıklarını, ancak her şeye rağmen olumlu bir adım olduğunu kaydetti.

Öteki konuşmalardan sonra kurultaya iki oturumla devam edildi. (aa)