Schimidt: Batı yabancı sorununu çözemedi

Schmidt, yeni piyasaya çıkan ve TV program yapımcısı Sandra Maischberger'in yönetiminde 6 genç gazeteci ile birlikte yaptığı röportajı içeren ''Hand aufs Herz'' (Elinizi Kalbinize Koyun) adlı kitabını tanıtmak amacıyla baÅŸkent Berlin'de düzenlediÄŸi basın toplantısında, ''Tüm Batı Avrupa ülkelerinde Almanya'daki gibi yabancı düşmanlığına rastlarsınız'' dedi.Â

Schmidt, ''60'lı yılların başında çok fazla yabancı gelmeye baÅŸladığında, bunun ilerde sorun yaratacağını kimse anlamadı. DünyanınçeÅŸitli bölgelerinde ortaya çıkan krizler sonucu beklenenden daha fazla yabancı geldi. Uyum konusunda hiçbir ÅŸey yapılmadı'' diye konuÅŸtu.Â

Avrupa'nın birleÅŸmesinin ve ortak bir politika izlemesinin ÅŸart olduÄŸunu savunan Schmidt, bunun da Avrupa ülkelerinin farklı çıkarlarından dolayı en az 30 yıl sürebileceÄŸini söyledi.Â

Schmidt, ''Ä°leride Avrupa'nın başına büyük sorunlar açılacak. Süper güçlerin sayısı artacak. ABD'nin yanı sıra Rusya sadece topraklarının geniÅŸliÄŸi bakımından bile küçümsenemez. Çin bir dünya devleti. Hindistan ve Brezilya da gelecekte büyük güç haline gelebilir. Bu ülkelerden hiçbiri Avrupa'daki küçük ülkelerin çıkarlarını dikkate alarak hareket etmeyecektir. Bu nedenle Avrupa birleÅŸmelidir'' dedi.Â

Bu konuda acele edilemeyeceÄŸine de dikkati çeken Schmidt, ''Bazı sorunlar var, hiç çözülemez, bazı sorunların çözümü ise zaman alacaktır'' diye konuÅŸtu.Â

Basın toplantısına katılan Maischberger'in sorularını da cevaplayan Schmidt, bir erkek dergisi olan Best Life'da ''En bilge Alman seçildiÄŸini'' nasıl yorumladığı sorusuna karşılık esprili bir cevap vererek, ''Bu Playboy gibi bir dergi mi? O zaman birinci seçildiÄŸime daha çok sevindim'' dedi.Â

Schmidt, kendisi ile ilgili olarak da, ''Hatalarımı ve becerilerimi de biliyorum. Ama mütevazı deÄŸilim'' dedi.Â
   Â
'İSLAMİYET AYNI HAK VE GEÇERLİLİĞE SAHİP OLMALI'
   Â
Eski BaÅŸbakan Schmidt, kitabında, ''Yakınınızda bir cami kurulsa ve müezzin sizi sabahın 4'ünde uyandırsa ne derdiniz'' sorusuna karşılık, ''Hiçbir ÅŸey. Zaten duyamayacak kadar sağırım. Åžakayı bir tarafa bırakalım. Ben uzun zamandan bu yana, Ä°slamiyet'in de, Hıristiyanlık ya da Yahudilik gibi aynı hak ve geçerliliÄŸe sahip olmasından ve Avrupalıların da buna anlayış göstermesinden yanayım'' diye konuÅŸtu.Â

Mısır'ın eski CumhurbaÅŸkanı Enver Sedat'ı çok takdir ettiÄŸini ve bu nedenle Ä°slamiyet ile de bir süre ilgilendiÄŸini belirten Schmidt, köktendinci terör ile Ä°slamiyet'in baÄŸdaÅŸtırılmasından büyük endiÅŸe duyduÄŸunu söyledi.Â

Schmidt, Alman okullarında Ä°slam dersi verilmesi konusunda da, ''Önemli olan din dersini kimin verdiÄŸi. Mollalar din dersini Arapça ya da Türkçe olarak verecekse o zaman din dersi verilmesine karşıyım. Almanca olarak verilirse o zaman iÅŸ deÄŸiÅŸir. Hamburg'daki camilerde bugüne kadar neler öğretildi, biz Hamburglular bunu bilmiyoruz'' diye konuÅŸtu.Â

Aşırı dinci ÅŸiddet eylemcilerinin de bu yolla bulunduÄŸunu savunan Schmidt, ''Ben her bir çocuÄŸun, ailesinin dinini öğrenmesinden yanayım. Ancak bunun yanı sıra diÄŸer dinler hakkında da biraz bilgi edinmeleri gerekir'' dedi.Â
   Â
'TANRIYA Ä°NANMIYORUM'

Schmidt kitabında, ''Adil bir tanrıya inanıyor musunuz?'' ÅŸeklindeki bir soruya karşılık da, ''Uzunca bir süre düşündükten sonrabu soruya cevabım hayır olacaktır. Adil bir tanrı olsaydı, Auschwitz'eve diÄŸer vahÅŸi olaylara izin vermezdi. Bazı felsefeci ve teologlar, tanrının varlığını açıklamaya çalışıyorlar. Ama ben onları ikna edici bulmadım. Åžimdilik cevabım bu'' dedi.Â

Göç konusunda halkoylaması yapılması düşüncesini nasıl bulduÄŸu r sorusuna karşılık da Schmidt, ''Bu halkoylamasının sonucu çok kötü olurdu. Tabii ki soruların ÅŸekli çok önemli, ama bu konuda korkunç birsonuç alınabilir. Halkımızın içinde gizli olan tüm yabancı düşmanlığı burada ortaya çıkabilir'' diye konuÅŸtu.Â

Hayatında politikadan bir kez vazgeçmeyi düşündüğünü, ancak sorumluluk bilincinden dolayı politikaya devam ettiÄŸini belirten Schmidt, ''1972 yılının yazında dönemin Ekonomi ve Maliye Bakanı Karl Schiller bence gereksiz bir nedenden dolayı görevinden ayrıldı.Â

Ben de o sıralar Savunma Bakanı olarak NATO ülkesi olan Türkiye'debulunuyordum. Başbakan Willy Brandt beni geri çağırarak, Schiller'in görevlerini üstlenmemi istedi. Ben de kendimi sorumlu hissettim ve politikada kaldım'' diye anlattı.