Şartlı DSP affına iptal tehlikesi

Güncelleme Tarihi:

Şartlı DSP affına iptal tehlikesi
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 12, 1998 00:00

Haberin Devamı

DSP'nin önerdiği çelişkilerle dolu ‘şartlı af’ önerisinin, Anayasa Mahkemesi'nden dönme olasılığı araştırılıyor. ANAP ve DTP kurmayları konuyu incelemeye başladı.

Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararı vermesi halinde, karar otomatikman yürürlüğe girecek. Bu karar, yeni bir düzenleme yapılmasına bile fırsat kalmadan, Anayasa ile kapsam dışı tutulanlar dışında kalan diğer tüm mahkumların da tahliyesine vize olabilecek. Bu saptama siyasi kulisleri karıştırdı ve ‘DSP önerisinde tuzak mı var?’ sorusunu gündeme getirdi.

Adalet eski Bakanı Oltan Sungurlu, DSP'nin önerisinin aftan çıkıp şartlı tahliyeye dönüştüğünü belirterek, affın, kapsam dışında kalan mahkumlar açısından Anayasa'nın eşitlik ilkesine aykırılık gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi'ne götürülebileceğini belirtti. Sungurlu, 1989 ve 1991 affı örneklerinde olduğu gibi, yeni affın da iptal edileceği uyarısında bulundu. Sungurlu Hürriyet'e, Anayasa Mahkemesi'nin eski iptal kararları ışığında bir af yasası çıkarılması gerektiğini belirterek, ‘‘Aksi takdirde irade dışında bir af çıkarılmış ve tüm mahkumların, teröristlerin dışarı çıkması yolu açılmış olur’’ dedi. Sungurlu, idam cezası çelişkisini de şöyle özetledi:

‘‘Yasanın çerçevesi belirlenmiş, af dışında kalan suçlar ile af kapsamında olanlar tek tek sayılmış. Düzenlemenin bir maddesinde ‘bu cürümlere mahsus cezalardan idam cezası 30 yıl ağır hapis cezasına, mütebbet ağır hapis cezası ise 24 yıl ağır hapis cezasına dönüştürülür' diyor. Oysa af kapsamına alınan suçlara bildiğim kadarıyla idam cezası yok. O yüzden idam cezasına indirimden neyin kastetildiği açıkça ortaya konulmalıdır. İdam cezası verilen adam öldürme ve terör suçlarını af kapsamının dışında tuttuklarına göre, bu indirimden kim yararlanacak?’’

DSP önerisinde, kamu vicdanının kabul etmeyeceği adam öldürme, tecavüz gibi suçlar kapsam dışında tutulurken; idam 30, müebbet hapis 24 yıla indirilmişti.

DSP’nin önerisinin hazırlanmasında büyük katkısı olan Devlet Bakanı Hikmet Sami Türk, idam cezasının 30 yıla indirilmesinin, yanlızca ‘Af kapsamına alınan suçlar için geçerli’ olduğunu savundu. Türk, şöyle devam etti:

‘‘Bu suçlar için idam cezası var mı yok mu, tam olarak bilmiyorum. Ama olabilir de. Biz bu kişilerin mağdur olmasını önlemek için bu maddeyi oraya koyduk. Af kapsamı dışında kalan suçlardan idam cezası alanlara yönelik bir düzenleme yapmadık’’ dedi.

Türk, hazırlanan taslak metnin daha sonra ANAP ve DTP'nin önerilere doğrultusunda yeniden gözden geçirileceğini belirtti.

Af nasıl iptal edilir?

DSP'nin önerisi aynen ve çelişkileri ile yasalaşırsa, önce af kapsamı içindeki mahkumlar cezaevlerinden salıverilecek. Bu olunca af kapsamı dışında kalan cezaevindeki mahkumlar mahkemelere başvurarak, itiraz yolu ile yasanın iptali için Anayasa Mahkemesi'ne gönderilmesini isteyecek. Yerel Mahkemeler, af yasasının Anayasa'nın 10'uncu maddesindeki ‘Kanun önündeki eşitlik’ ilkesine aykırı olduğu gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi'ne iptal başvurusu yapabilecekler. Yüksek Mahkeme'nin, DSP'nin sınırlı ve şartlı af yasasını, 1989 ve 1991 örneklerinde olduğu gibi ‘Eşitlik ilkesine’ dayanarak iptal etmesi halinde ise; diğer mahkumların da aftan yararlandırılması gündeme gelecek. İptal kararı ışığında, af kapsamı dışında kalan mahkumlar da cezaevinden çıkabilecekler.

Af sandığı kurulsun

ANAP Milletvekili Tevfik Diker, vatandaşların af konusunda şüpheleri olduğunu belirterek, Başbakan Mesut Yılmaz'a af konusunda referandum yapılmasını önerdi. Diker, Yılmaz'a sunduğu ‘Seçimi Kazanmak İçin Neler Yapılması Gerekiyor’ başlıklı raporunda, vatandaşların büyük çoğunluğunun affa sıcak bakmadığını tespit ettiklerini bildirdi. Diker, ‘‘Vatandaşlar af konusunda kendisi karar vermek istiyor. Seçimler yapılırken bir sandık da af için konulabilir’’ dedi.






Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!