Sapıklasak da mı saklasak

Güncelleme Tarihi:

Sapıklasak da mı saklasak
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 31, 2003 00:00

İki hafta önce yayınlanan ''Figüranın düğünü filozofun ölümü'' başlıklı yazımda İstanbul'da gerçekleştirilen Dünya Felsefe Kongresi'nde İnternet konusunda sunulan tebliğlerin çok eski fikirler olmasından dem vurmuştum. Felsefe Kongresi'nde konuşulanlar, taa sekiz yıl önce yazdığım fikirlerden bir adım öteye gidemiyor, aynı şeyleri söylüyorlardı. Yazımın yayınlandığı gün, ana gazetede, Dünya Felsefe Kongresi'ni yakından takip eden Sefa Kaplan'ın da bir yazısı yayınlandı. Yazıda verilen habere göre Münih Üniversitesi'nden Prof. Christoph Luetge İnternet'i yeni medya olarak görmek gerektiğini belirtmiş. Günaydın... Luetge, bu kaynağın eğitim, kültürel zenginleşme, ticari aktivite, politik katılım, kültürlerarası diyalog gibi olumlu amaçlar için kullanılabileceğini söylemiş. Tesadüfe bakar mısınız? Aynı gün yayınlanan ancak baskıya girmekle ilgili kaçınılmaz nedenlerden dolayı iki gün önceden yazdığım yazımda bakın ben ne demişim:''İnternet'in bilginin dolaşımını hızlandırdığını, ticarete ve servis hizmetlerine uluslararası bir boyut kattığını, uzaktan eğitime uluslararası kapılar açacağını, kültürler arası etkileşimi hızlandıracağını, kısacası ulusal devletin temellerini sarsacağını (sekiz yıl önce) söylemiştim'', demişim. Şans diye buna derim, istesem bu kadar denk gelmez...Prof. Luetge devam etmiş. Aynı kaynağın istismar, kişisel hakaret ve intikam, manipülasyon, tahakküm, insan kaçakçılığı ve pornografik sömürü amacıyla da kullanılabileceğine dikkat çekerek, bu durumda İnternet'in engellenmesi zor bir saldırı silahına dönüşeceğini vurgulamış.Luetge'nin yakındığı bu konular da yeni değil. İnternet'in bu gibi olumsuzluklarına yıllardır çare aranıyor. Örneğin Avrupa Konseyi'nin şu sıralar gündeminde olan bir yasa tasarısı site ve postalama listesi sahiplerini cevap hakkına saygı duymaya zorlayacak birtakım yaptırımlar içeriyor. Tasarı yasalaşır mı, bilemem. Ancak bu tip düzenlemelerin yapılması kaçınılmaz.''Web log''un kısaltması olarak kullanılan ''blog'' ismiyle anılan kişisel günlükler İnternet'te büyük bir hızla yaygınlaşıyor. Bu siteler genellikle amatör yayıncıların kişisel duygu ve düşüncelerini dünyaya ifade edebilme çabasının ürünü. Çok da önemli bir boşluğu dolduruyorlar. Ancak bu sitelerde yayınlanan düşünceler bazen başkalarının kişilik haklarına saldırı, hakaret ve iftira da içerebiliyor.Türkiye kaynaklı pek çok ''blog''a rastlamak da mümkün. Bunlardan en ünlüsü sozluk.sourtimes.org adresinden ulaşılan Ekşi Sözlük. Çok zengin bir yazar kadrosuna sahip olan Ekşi Sözlük belki de dünyanın en kaliteli, en iyi ''blog''larından biri. Gel gör ki, denetimsizlik sorunu bu sitede de kendini gösteriyor. Yanlış anlaşılmasın İnternet sitelerinin çok sıkı bir şekilde denetlenmesi taraftarı değilim. Ancak Avrupa Konseyi'nin yasa tasarısında önerilen ''zorunlu cevap hakkı''nın iyi bir çözüm olacağını düşünenlerdenim.Ekşi Sözlük'te hakkımda yapılan girişlerden bazıları bu düşüncemi perçinliyor. Sözlüğün Yurtsan Atakan maddesinin altına yapılan girişlerden bazıları şöyle:clockwork life (yazarın kod adı): Hürriyet'teki köşesinden her hafta İnternet ortamını b.. etmek isteyen çeşitli kimselere verdiği ayarlarla faydalı bir kişi.Sağ olusun, bir itirazım yok tabii...mischief: Yıllar önce Türkiye'de İnternet popüler değilken ve kimse yazı yazmaz iken bu adam Hürriyet'te köşesinde paralı seks sitelerinden resimler koyar, linklerini verir ve toplumu İnternet kullanımına teşvik ederdi.Mischief de sağolsun... Ama hafızası biraz yanıltmış. Evet toplumu İnternet kullanımına teşvik etmeye hep çalıştım ama bunun için seks sitelerini kullanmaktan özenle kaçındım. Başkalarıyla karıştırmış herhalde.ekim: Türkçe'nin doğru kullanımı konusundaki duyarlılığını '@' işaretine verdiği 'posta işareti' ismiyle kanıtlayacağını düşünen şahıs.Olabilir. Türkçe'nin doğru kullanımı konusundaki duyarlılığımı ''@'' işaretine indirgeyebilir. Kendi düşüncesidir, saygım var. Ama o işarete ''posta işareti'' değil, ''adres işareti'' diyorum. Arada bence fark var.kuduk: Microsoft'un kucağında dolaşan ayarperest arkadaş.Bu kadar iftira da olmaz ama. Yazılarımı takip edenler gerektiğinde Microsoft'u en acımasızca eleştiren yazar olduğumu bilirler. Yeri geldiğinde kimseyi eleştirmekten kaçınmam. Ama yiğidin hakkını vermek gerektiğinde Microsoft'u övdüğüm de olmuştur tabii ki.Gel de Avrupa Konseyi'ndeki tasarının kanunlaşmasını dört gözle bekleme...İnternet babamın oğlu muMasterCard her yıl düzenli olarak gerçekleştiği ''Online Tüketici Araştırması''nın 2003 yılı sonuçlarını açıkladı. Sonuçlara göre, İnternet kullanıcılarının yarıya yakını, sanal ortamda alışverişi güvenli bulurken, diğer kısım da güvenlik önlemlerinin gün geçtikçe artırıldığını düşünüyor. İnternet üzerinden ilk alışverişimi yanlış hatırlamıyorsam 1995 yılında pek çok kullanıcı gibi Amazon'dan yapmıştım. O günden bugüne İnternet'ten yaptığım alışverişin haddi hesabı yoktur herhalde. Amazon'u ilk Türk e.ticaret sitelerinden biri olan ideefixe.com, dvdexpress.ocm, migros.com.tr, yemeksepeti.com ve deppo.com izlemiştir. Yurtdışı yolculuklarına çıkarken uçak bileti ve otel rezervasyonunu da hep İnternet'ten yaparım. Evlilik ve balayı için bile tüm hazırlıklarımı İnternet üzerinden yaptım. Öyle ki nikah akşamı eşim ve ailelerimizle gideceğimiz New York'taki restoranın rezervasyonunu bile İnternet'ten yaptım. Tüm İnternet alışverişlerinde olduğu gibi geç rezervasyon iptaline karşı bu işlemde bile kredi kartı kullandım. Hiçbirinde de İnternet üzerinde kredi kartı kullanmamın güvensiz olacağına dair büyük bir şüpheye kapılmadım.MasterCard tarafından yapılan Online Tüketici Araştırması'nın sonuçları ise tüketicilerin İnternet'te alışveriş yaparken bana göre çok daha şüpheci olduklarını gösteriyor. Araştırmada İnternet kullanıcıları beş temel gruba ayrılmış. 'sadık İnternet kullanıcıları' (A), 'ihtiyatlı kullanıcılar' (B), 'genel kullanıcılar' (C), 'meraklı ama ikna olmamış kullanıcılar' (D), 'teknolojiye güvensiz kullanıcılar' ise (E) grubu olarak adlandırılmış. A, B ve C grubunun her biri grubun yüzde 22'lik yüzdesini oluştururken, D grubu yüzde 23'ünü, E grubu ise yüzde 11'ini oluşturmuş.Araştırmada sorulan 'İleride İnternet'ten alışveriş yapmayı düşünüyor musunuz?' sorusuna A, B ve C grubunun çoğu 'kesinlikle evet' yanıtını vermiş. D grubunun yarıdan çoğu zaman zaman yapacakları yanıtını verirken E grubunun yüzde 43'ü kullanmayı düşünmediklerini söylemiş.MasterCard tarafından yapılan araştırmaya göre İnternet alışverişinin tercih edilme faktörlerinde güvenlikten sonra fiyatla ilgili avantajlar ilk sırayı alıyor. Daha ucuz/hesaplı fiyat, ulaşım masrafı olmaması, indirim ve hediye verilmesi İnternet'ten alışveriş yapmayı etkileyen faktörler arasında.Servisle ilgili tercihleri ise yüzde 32 ile 24 saat alışveriş imkanı ve yüzde 10 ile daha iyi müşteri hizmeti belirliyor. İnternet kullanıcılarının tamamı ele alındığında yarıya yakını 3 yıl ya da biraz da daha uzun süredir İnternet alışverişi geçmişine sahip bulunuyor. Gruplar arasında İnternet kullanma geçmişi ile online alışveriş yapma oranı arasında doğrudan bağlantı söz konusu. Öte yandan yeni kullanıcıların sürekli katılımıyla pazar giderek büyüyor. MasterCard Online Tüketici araştırmasından çıkan bir başka sonuca göre kullanıcı nüfusunun büyük çoğunluğu 5 yıldan daha uzun süredir İnternet kullanıyor. Örnekler grubuna 'Son 3 ay içinde İnternet'te alışveriş yaptınız mı?' şeklinde bir soru yönetildiğinde ise yüzde 78 oranında olumlu yanıt alınıyor. Grubun yüzde 89'u ise şu ana dek İnternet'ten en az bir kere alışveriş yapmış bulunuyor.Araştırmaya göre birçok tüketici teknolojiyi olumlu bir yaşam kriteri olarak görüyor. Yarıdan fazla bir kesim teknolojinin günlük yaşamlarına büyük katkı sağladığını belirtiyor. Fakat yalnızca küçük bir grup teknolojiyi 'ilk deneyen' olmak istiyor. Deneyimli İnternet kullanıcıları teknolojiye çok daha yatkınken, yeni kullanıcılar 'bekle gör' politikasını benimsiyor.Mars geçti Marduk geliyorKitaptan Engin Ardıç'ın bir yazısı vesilesiyle haberdar oldum. Herkese alıp okumasını tavsiye ediyor, alıp da beğenmeyenler olursa kitabın parasını bizzat geri ödeyeceğini söylüyordu. Sonra bir okur mektubu geldi. Yazdığım bir yazıdan kendince çıkardığı manayı, Engin Ardıç'a ve bana gönderdiği bir mesajda yazarak aklınca kafa buluyordu. Mesajın sonunda Engin Ardıç'a da dokunduruyor, kitabı beğenmediği takdirde parasını kendisinden nasıl alacağını soruyordu. Cevap yazıp kitabı almasını, beğenmezse bana getirmesini, kitabın parasının iki katını ona iade edeceğimi söyledim. Engin Ardıç'ın bu kadar hararetle tavsiye ettiği bir kitabı zaten elim mahkum alacaktım.Tabii ses seda çıkmadı. Hevesim kursağımda, paramın yarısı cebimde kaldı. Öteki yarısıyla gidip kitabı aldım. Almaya gittiğimde de bir baktım, ''2012: Marduk'la Randevu'' en çok satanlar raflarında. Engin Ardıç'ın da yazdığı gibi kitabın yazarı Burak Eldem konuyla ilgili bütün literatürü ustaca derleyip toparlamanın yanı sıra, konuyu New Age zırvalarından da kurtarmış. 2012.netfirms.comVestel dünya ajanslarındaDünyanın belli başlı teknoloji haberleri ajanslarına özel aboneliklerim var. Bu ajanslar kendilerine başvuran gazetecileri abone olarak kabul etmeden önce kılı kırk yarıyorlar. Bu kadar titizlenmelerinin nedeni geçtikleri haberlerin büyük çoğunluğunu ileri bir tarihten önce yayınlanmama koşuluyla vermeleri. İşte bu ajanslardan gelen haberlerde tanıdık bir markayla karşılaştım. Vestel... Dünyanın önde gelen görüntü teknolojileri geliştiricilerinden Genesis Microchip'le bir anlaşma yapmış. Vestel yeni teknoloji ürünü Likit Kristal (LCD) ekranlı TV’lerini Berlin'deki elektronik fuarı IFA'da sergileyecekmiş.Gündemin not defteriEylül ayının ilk haftası Türkiye'nin bilişim bayramı. Bu haftanın da bizim için tek gündemi var doğal olarak. Bu arada ODTÜ alan adı örgütü bilisimhaftasi.org.tr ve bilisimzirvesi.com.tr adreslerini nasıl olmuş vermiş anlamak mümkün değil. Devlet böyle başı bozuk bıraktığı sürece biz yaptık oldu demeye devam edecekler anlaşılan.Bilişim Haftasıbilisimhaftasi.org.tr* * Bilişim'i halkın ayağına getiren etkinlik.Bilişim Zirvesibilisimzirvesi.com.tr* * TBD hafta yaparsa, TBV de zirve yapar.Cebit Bilişimcebitbilisim.com* * * Bizim de uluslararası bir bilişim fuarımız var.Telepatitelepati.com.tr* * *Telekom sektörünün biricik dergisinin İnternet sitesi.Tom amcanın donanımıtomshardware.com.tr* * * * *Bilgisayar donanımı için tek adres. Site diye ben buna derim.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!