Salgın gölgesinde 14 Mart... Nasıl izin alınır bilmem ki

Güncelleme Tarihi:

Salgın gölgesinde 14 Mart... Nasıl izin alınır bilmem ki
Oluşturulma Tarihi: Mart 14, 2021 07:00

Koronavirüsle savaşta ön safta yer alan sağlık çalışanları yeri geldi ailesini bırakıp gece gündüz çalıştı, yeri geldi canını verdi... 14 Mart Tıp Bayramı’nda, salgının ilk döneminde hayatını kaybeden hastabakıcı Nurhan Uzun’un hikâyesini kızından dinliyoruz...

Haberin Devamı

İstanbul Fizik Tedavi Rehabilitasyon Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nden Nurhan Uzun’un kızı Tuğba, Marmara Üniversitesi İktisat Fakültesi 4’üncü sınıf öğrencisi. Canı gibi sevdiği babasını kaybettiği günleri anlatırken “Babam benim kahramanımdı” diyor:

“5 kardeşiz. Ben küçüktüm babam bizi sırtına alır oynatırdı. Biz büyüdük ama babam hep bizimle çocuk kaldı. Parka giderken yolda bize çivilerle büyük taşları toplama oyunu oynatırdı. Arabaların tekerine ya da birinin ayağına batar diye onları yerden almamızı söylerdi. İyiliğin dünyayı kurtaracağına inanıyordu. Bizim geleceğimiz için çırpınırdı hep. ‘Yeter ki okuyun ben gerekirse kâğıt bile toplarım’ demişti. Liseyi dışarıdan bitirdi. Okumayı çok severdi. 24 Mart günü rahatsızlandı. Hastaneye gittik ama ne olduğu tam anlaşılamadı. Hastalık çok bilinmiyordu o dönem. Babama izin alıp evde istirahat etmesini söyledim. “Ben hiç izin almadım hayatımda kızım. Nasıl izin alınır bilmem. Hem salgın başladı deniyor. İşten kaçmak gibi olur” dedi. Ağırlaşınca hastaneye kaldırdık. Evde annemle abim de hastaydı. Çok zor bir süreçti. 6 gün serviste yattı. 1 Nisan’da arayıp yoğun bakıma alınacağını söyledi. Hepimizle tek tek konuştu. 4 gün yoğun bakımda kaldı. 4 Nisan gecesi haber geldi, babamı kaybettiğimi söylediler. Her şey paramparça oldu...

Haberin Devamı

İKİNCİ AİLEM GİBİ

KAHEV’in bizden haberi olmuş. Aradılar ve yardım etmek istediklerini söylediler. Şu an okuyan dört kardeşiz. Hepimizin eğitim masraflarını karşılıyorlar. Sadece burs desteği değil, psikolojik destek de verdiler. Her konuda bize el uzattılar. Onları ikinci ailem olarak görüyorum.”

Salgın gölgesinde 14 Mart... Nasıl izin alınır bilmem ki

Soldan sağa: TEV Bağış Projeleri Müdürü Serpil Gümüş, Tuğba Uzun ve KAHEV Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Gökçe Haspolat

‘ÇOCUKLARINIZ EMANETİMİZ’

Koronavirüs kurbanı sağlık çalışanlarının çocukları için Türk Eğitim Vakfı (TEV) ve Kadın Hekimler Eğitime Destek Vakfı (KAHEV) “Emanetiniz Emanetimiz” projesini geliştirdi. İki vakıf birlikte geride kalan çocukların eğitim masraflarını üstlendi. “Bu işe, 2017 yılında birçok kadın hekimin sosyal medya üzerinden bir araya gelip maddi imkansızlıklar sebebiyle okuyamayan çocuklara burs vermesiyle başladık” diyen KAHEV Yönetim Kurulu üyesi Dr. Gökçe Haspolat, binin üzerinde öğrenciye burs verdiklerini söyledi: “Tuğba’nın babası vefat ettiğinde bana haberi geldi. Ben de abisi Talha’ya ulaştım. Onların elinden tutmak, hayatlarına dokunabilmek bizim için çok önemli. Babasının yokluğunu dolduramayız tabii. Ancak zaten bu yokluk hissiyle mücadele ederken en azından bir şekilde onlara destek olmak bizim için büyük mutluluk.”

Haberin Devamı

BURSİYER SAYISI 84’E ÇIKTI

Türk Eğitim Vakfı Bağış Projeleri Müdürü Serpil Gümüş çalışmaları şöyle özetledi: “Virüs sebebiyle hayatlarını kaybeden tüm sağlık çalışanları kahramanlarımızın çocuklarının eğitimi için ‘TEV Korona Kahramanlarına Vefa Fonu’nu başlatmıştık. Çağrımıza her kesimden duyarlı vatandaşlarımız büyük hassasiyet gösterdi. Şimdi Kadın Hekimler Eğitime Destek Vakfı’nın (KAHEV) aynı amaçlı kıymetli girişimleri ‘Emanetiniz, Emanetimizdir’ projesiyle ‘Korona Kahramanlarına Vefa Fonu’ burs projemizi birleştirdik. Bursunu KAHEV ile ortak ödediğimiz 72 bursiyer var. Vefat eden sağlık çalışanı sayısı maalesef her geçen gün artıyor. Bu ay ekleneceklerle bursiyer sayımız 84’e çıktı.”

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!