Sakık: Apo korkağın biri

Güncelleme Tarihi:

Sakık: Apo korkağın biri
Oluşturulma Tarihi: Nisan 16, 1998 00:00

Haberin Devamı

Şemdin Sakık, TSK'nın ‘‘Yarasa Operasyonu’’ ile yakalanmasından önce Avrupa'daki bazı yayın organlarına gönderdiği açıklamada kendini savundu. 1 Nisan tarihinde faksladığı 5 sayfalık yazıda, tek yönlü açıklamalarla kamuoyunun aldatılmak istendiğini belirten Sakık, özetle şu açıklamaları yapmıştı:

ŞEYH APO...

Mantık olarak hiç bir Kürdün kanının dökülmesinden yana değildim. Bunu açık açık ifade etiğim için parti içinde işbirlikçi çete olarak damgalandım. Ben ülke topraklarında elde silah dağdan dağa dolaşarak savaşın geliştirilmesine çalışırken, merkezileşmenin önündeki engel olabilir miyim? Bizi bir çırpıda merkez iradesini bir yana atan, merkezi yaz-boz taktasına çevirerek işlevsiz bırakan Apo mu, ben mi kurumlaşmanın önünde engeliz? Acaba PKK'yı bir tarikata dönüştürerek, parti üzerinde her türlü tasarruf hakkını kendisinde bulan, geliştirdiği infazlar, kaçırtma ve görev dondurmalarıyla kendi şeyhliğini ilan eden Apo değil midir merkezileşmenin önündeki en büyük engel?''

JURNALCİ

Düşman topyekûn bir saldırı içerisindeyken elimiz-kolumuz bağlı kalamazdık. Savaşı ruhen yaşayanlar ancak bunu bilir. Savaş pratiğinden bir öcü gibi korkan Apo gibiler, bunu kavrayamazlar. Eylemin sorumluluğundan kaçmıyorum. Tam tersine sahipleniyor, onur duyuyorum. Ezikliğim, sömürgeciliğe karşı savaşımda daha da radikalleşemememdir. Apo, T.C.'den medet umuyor. 33 asker olayını işleyerek Türk devletine devrimcileri jurnalliyor: ‘‘Eğer sizde namus ve şeref varsa bunun hesabını Zeki'den sormalısınız’’ diyor. Ben halk savaşçısıyım. İsteyerek, davaya gönül vererek, tüm gücümü özgür ve bağımsız bir Kürdistan için harcadım. Gittiğim alanlarda ortaya çıkan gelişmelerde bunu kanıtladığımın inancındayım.

TANRILAŞTIRDIM

20 yıllık savaş pratiğimde hata ve eksikliklerim elbette olmuştur. Bundan dolayı yargılanmaya hazırım. Ancak, bence en temel suçum Apo'yu tanrılaştırarak ona tapmak ve binlerce Kürt gencinin aynı yanılgıyı yaşamasını sağlamaktır. Eğer tarih bizleri yargılayacaksa bundan dolayı yargılayacaktır. Reel sosyalizmin çözülüşüyle birlikte değişen dünya düzeni içinde ulusal mücadelelerin başarı şansı daha da artmıştır.

Çocukları Apo katletti

3'üncü Kongre süreci hafızalardadır. 1987 yılından itibaren başlayan bu süreç en kanlı kitle katliamları ve çoluk-çocuk kıyımlarının geliştiği süreçtir. Peçenek, Yuvalı vb. olaylar bu süreçte başladı. Bu olayların failleri bizzat akademi (Bekaa'daki Mahsun Korkmaz Akademisi) sahasında Apo'nun talimatlarıyla eğitilerek anabirlik biçiminde örgütlenen birim tarafından gerçekleştirildi. Yine 'genel taktik durumuna düşürülmeksizin çeteciliğin dağıtılması için ibretverici cezalandırmalar geliştirilmelidir' talimatının gerekleri yerine getirildi. Ardından gelişen Biryan, İkiyaka vb. saldırılar da aynı talimatın ürünü olarak geliştirildi. Fiili olarak bu eylemlerde yer almadığım halde ve talimat ortadayken olay neden çarpıtılıyor. Acaba günahlarını başkalarının sırtına yükleyerek arınmak mı isteniliyor?

Barzani konuksever

Yanına geldiğim güç (Barzani liderliğindeki Kürdistan Demokrat Partisi) dahil hiç bir güç tarafından sorgulanmadım. KDP, şahsıma yönelik göstermiş olduğu Kürt misafirperverliği ile yurtsever dayanışmanın bir örneğini sergiledi. Geçmiş kırgınlıkları, dar örgüt çıkarlarını kenara bırakarak özgürce hareket edebileceğim bir ortam sundu. Yurtsever kamuoyu tarafından durumun böyle bilinmesinde yarar var.






Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!