Saddam'ın kızları: Babamızı özlüyoruz

Güncelleme Tarihi:

Saddamın kızları: Babamızı özlüyoruz
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 03, 2003 01:43

Mükemmel İngilizcesi olan Raghad, ‘‘Babanıza şu anda neler söylemek istersiniz?’’ sorusu üzerine, ‘‘Baba seni çok özlüyorum. O kocaman bir kalbi olan, sevecen bir babaydı’’ derken, aynı soruya Rana şu yanıtı verdi: ‘‘Allah isterse onu yine görebiliriz.’’

Haberin Devamı

Saddam Hüseyin'in kızları Raghad ve Rana 9 çocuklarıyla Ürdün'de misafir ediliyorlar. Televizyona konuşan Raghad, ‘‘Babam beni ve Rana'yı Bağdat’tan çıkarmak için araba yolladı. Vedalaşma anı acı vericiydi. Oğlanlar birbirine sarılıyordu’’ diye ağladı.

Saddam Hüseyin... Irak'ın günahlarıyla, sevaplarıyla tarihe gömülen mutlak hakimi. Astığı astık, kestiği kestik diktatör. Kızlarına, oğullarına, torunlarına, eşine ve kendisine ölüm, kan ve karanlık getiren adam. Kızlarının kocalarını, yani damatlarını aileleriyle birlikte bir gecede yok edecek kadar katı yürekli bir baba... Ve işte düne kadar Irak'a hükmeden Saddam ailesinin, tarihin karanlık sayfalarında yer alacak korkunç hikayesi. Kızların acıları, oğulların ibretlik sonu, torunların çilesi ve bir annenin çaresizliği...

Yıllarca Binbir Gece Masalları'nın yaşandığı Bağdat sarayları, bombardıman başladığından bu yana harabeye dönmüştü. Bağdat düşmek üzereydi. Bir gece yarısı, karanlığa gömülmüş büyük sarayın kapıları açıldı. Saddam Hüseyin, kızları 36 yaşındaki Raghad ve 34 yaşındaki Rana'ya Bağdat'tan kaçmaları için araba yollamıştı.

Saddam'ın inadı, ABD'nin meydan okuması bir aileyi darmadağın etti. Önce Saddam'ın kızlarının babalarıyla ters düşen kocaları öldürüldü. Savaşın patlak vermesinin ardından Suriye'ye kaçan Raghad ve Rana'nın geçen perşembe Ürdün'e sığınmasının ardından, dün ağabeyleri Uday ve Kusay, Tikrit'te defnedildi. Anne Sacide'nin Suriye'de olduğu söyleniyor. Baba Saddam Hüseyin'in ise nerede olduğunu kimse bilmiyor.

ALLAH ONU KORUSUN

Geçen perşembe 9 çocuklarıyla Ürdün'e sığınan Raghad ve Rana, Bağdat'ın düşmesi ve bir ailenin darmadağın olmasının hazin öyküsünü gözyaşları içinde anlattılar. Bir zamanlar Irak'ın en güçlü adamı olan Saddam Hüseyin'i savaştan 5 gün önce gördüklerini, yerini kendisinden başka kimsenin bilmediğini itiraf ederek, ‘‘Baba, seni çok özlüyoruz. Allah seni korusun’’ dediler.

İhanetle suçlanan kocaları, babaları tarafından öldürülen, erkek kardeşleri Uday ile Kusay da dün Tikrit'te toprağa verilen Raghad ve Rana, Bağdat'ın 9 Nisan'da düşmesinden bu yana anneleri Sacide ve kızkardeşleri Hala'dan haber alamadıklarını, nerede olduklarını da bilmediklerini söylediler. Merkezi Dubai'deki El-Arabiye televizyonuna konuşan kızkardeşlerden Raghad, Bağdat'ın apansız düşmesinin ‘muazzam bir şok’ olduğunu ve Irak başkentindeki son dakikalarını şöyle aktardı:

HEPİMİZ AĞLIYORDUK

‘‘Babam ihanet kurbanı. Mutlak güvendiği, sağ kolu saydığı adamlarından asıl ihanet geldi.
Saddam Hüseyin'e sırt dönmeden önce ülkelerine ihanet ettiler. Başkent düşmeden önceki gece El Mansur semtinde radyo dinliyordum. Herşeyin bittiğinden emindim. Babam beni ve Rana'yı kentten çıkarmak için araba yolladı. Vedalaşma anı acı vericiydi. Oğlanlar birbirine sarılıyor, ağlıyordu. Bağdat'tan ayrıldık. Birkaç saat sonra annem ve Hala ile buluştuk. Babamı en son savaştan 5 gün önce annemin sarayında gördüm. Kendisinden çok emindi. Sonrasında babam ve ağabeylerimle bağlantı hemen hemen kesildi.’’

Raghad,
babasının en yakın adamlarından, ‘Kimyasal Ali’ lakaplı, Halepçe katliamının mimarı Ali Hasan el Macid, Barzan, Watban ve Sabaawi el-Tikriti'yi kıyasıya eleştirdi. Babasının sözde sadık adamlarının, Uday, Kusay, kocaları ve kendilerinin arkasından kuyularını kazdıklarını söyledi.

ŞİMDİ ÜRDÜN’DELER

Ürdün Kralı'nın himayesinde olan kızkardeşlerden Raghad, geçen perşembe Suriye'den Amman'a geldiklerini, Ürdün'de yeni bir hayat kurmayı planladıklarını ve en az 10 yıl vatanlarına dönmeyi düşünmediklerini belirttiler. Raghad, ‘‘Artık Irak'ta yaşayamam. Ortam çok kötü...’’ dedi.

Saddam Hüseyin'in kızları ilk kez Ağustos 1995'te Ürdün'e sığınmışlar, kocaları Baas Partisi aleyhtarlığı yapmış, af çıktığı varsayımıyla döndükleri Irak'ta Saddam Hüseyin'in talimatıyla 1996'da öldürülmüşlerdi.

CNN'in, eşlerinin öldürülmesinde babalarının rolünü hatırlattığında konuşmak istemediler. Raghad ve Rana, ‘‘Büyük bir stres altındayız ve yaralarımız çok derin’’ demekle yetindiler. Uday ve Kusay'ın ABD operasyonunda öldürülmesiyle ilgili soruyu Raghad, ‘‘Bağışlayın bu soruya yanıt vermeyeceğim. Yanıt vermem çok zor’’ diye reddetti. Çok daha özel bir soru üvey kardeşi Ali hakkındaydı. Babasının bir başka kadından evlat sahibi olduğu iddialarının bir efsane olduğunu belirten Raghad, ‘‘Babamın kişisel özgürlüğüne saygı duyuyorum’’ değerlendirmesinde bulundu.

Kocaman kalbi olan sevecen bir baba

RAGHAD'ın babası Saddam Hüseyin'e sarılmış bir halde gülümserken çekilmiş fotoğrafları, şimdiki durumlarıyla tam bir zıtlık oluşturuyor. ABD ‘‘Çember daralıyor. Saddam'ın ensesindeyiz’’ derken, Raghad, CNN'deki söyleşide, ‘‘Babam hiç kimseye yerini söylemeyecek. Ailesine, anneme bile nerede olduğunu haber vermeyecek. Baba seni çok özlüyorum. Sen çok iyi bir babasın. Kocaman bir kalbi olan, sevecen bir baba’’ diye ağladı.

13 yılda aile paramparça oldu

Saddam Hüseyin'in ailesinin bu fotoğrafı 1990 yılında çekildi. Fotoğrafta arka sırada solda damatları Hüseyin Kemal ve Saddam Kemal, Saddam Hüseyin'in kızı Rana, büyük oğlu Uday, Hüseyin Kemal'in eşi kucağında oğlu Ali'yle Saddam Hüseyin'in büyük kızı Raghad var. Yanında Kusay’ın eşi Seher ve Kusay Hüseyin yer alıyor. Fotoğrafta bulunan diğerlerinin ise kim oldukları bilinmiyor. Koltukta oturan Saddam ve eşi Sacide'ye ise torunları eşlik ediyor. Tam 13 yıl içinde aile darmadağın oldu. Önce Saddam, kendisiyle ters düşen damatları Hüseyin Kemal ve Saddam Kemal'i öldürttü. Oğulları Uday ve Kusay ABD'liler tarafından öldürüldü. Saddam Hüseyin ve eşi Sacide'nin ise nerede olduğu bilinmiyor. Rana ve Raghad kardeşler ise Ürdün'deler.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!