Sabredemeyen derviş muradına eremezmiş

ADALET ve Kalkınma Partisi yeni kurulduğu günlerde, bazı politikacılar Demirel'in bu parti ile ilgili görüşlerini öğrenmek istediler. Demirel, Parti ile ilgili bir görüş ileri sürmedi ama lider Recep Tayyip Erdoğan için şu gerçekçi yorumu yaptı: ‘‘Belediye başkanlığı rejim için sakıncalı görülen kişinin, başbakan olmasına izin vermezler.’’ Demirel bu yorumuyla AKP'de politika yapmak isteyenlere de önemli bir mesaj veriyordu: ‘‘Erdoğan siyaseten sakıncalıdır. Onun için onun peşinden gitmeyin.’’Aradan zaman geçti...Anayasa Mahkemesi Demirel'i haklı çıkardı.Yüce Mahkeme, Erdoğan'ın milletvekili olmasının önünü kapadı. En geç altı ay içinde genel başkanlıktan ve kurucu üyelikten istifa etmesi gereken Tayyip Bey'in partiye normal üye olması ve yeniden genel başkan seçilmesi ise tartışma konusudur. Hatta siyasete devamı da zor görünmektedir. Bu kararın üzerine bugün Türkiye'de Recep Tayyip Erdoğan'ın mağdur edildiğine, bu nedenle kahraman olacağına inananlar var.Ancak bugüne kadar yaşadığımız olaylar bu görüşleri doğrulamamaktadır. Çünkü vitrinde olmayan politikacının gündemde kalması hızla değişen Türkiye koşullarında hemen hemen olanaksızdır. * * *Politika yapanların sabretmesini bilmeleri, hırslarına gem vurabilmeleri çok önemlidir. Eğer Erdoğan, mahkûmiyetinden sonra haklarının iadesini isteme süresi olan 3 yılın geçmesini bekleyebilseydi ve sonra mahkemeye başvursaydı, büyük olasılıkla siyasete devam edebilme olanağına kavuşacaktı. Ama başvuru süresi olan 26 Mart 2003 tarihine kadar köşesinde oturma sabrını gösteremedi.Koşulları zorlayarak parti kurdu ve genel başkan oldu. O günlerde çok sayıda hukukçu bunun yanlış olduğunu söyledi. Ama Recep Bey sabır önerenlerin aklına güvenmedi ve siyasi geleceğini riske etti. Anayasa Mahkemesi kararı üzerine de hüsrana uğradı. Şimdi artık 26 Mart 2003'ten sonra siyaset yolunun açılıp açılmayacağı da belli değil. Tutkular aklın önüne geçince insanların hata yapmaları da kaçınılmaz oluyor galiba. * * *AKP yöneticileri kararı soğukkanlılıkla karşıladıkları havasını vermeye çalışıyorlar. Bu hava gerçeği yansıtıyor mu bilmiyorum ama Recep Bey'le ilgili Anayasa Mahkemesi'nin kararının bu partiyi olumsuz etkileyeceği kuşkusuz.Partinin türbanlı kurucuları için Yüce Mahkeme'nin verdiği karar ise beklendiği gibi çıktı. Bu durum hukuken Anayasa Mahkemesi'ni ilgilendirmiyordu. Karar bunun göstergesidir. Bu karar AKP'li kadın kurucuların milletvekili seçilmesi durumunda Genel Kurul'a türbanla girebilecekleri anlamına da kesinlikle gelmiyor. Çünkü TBMM Genel Kurulu'na hangi kıyafetle girilebileceğinin kuralları belli. Genel Kurul'a türbanla girilemez. Bunda bir değişiklik yok.Onun için Anayasa Mahkemesi'nin kararı Merve Kavakçı ile ilgili kararla çelişmemektedir. Bakalım Recep Tayyip Erdoğan kararından sonra Adalet ve Kalkınma Partisi'nin geleceği nasıl şekillenecek?