Rum gençlerden sizlere mesaj var...

Lefkoşa (Güney Kıbrıs)Bu akşamki 32.GÜN programını izlemenizi tavsiye ederim. Kıbrıs Devlet Üniversitesinde önceden hazrılığı yapılmamış bir söyleşi yaptım. Üniversiteli genç Kıbrıs’lı Rumlar, Türkler hakkında ne düşündüklerini anlattılar. Duyduklarımdan çok şaşırdım. Doğrusu çok daha farklı şeyler bekliyordum.Eğer büyük bir aksilik olmazsa, bu akşam 22.10’da CNN TÜRK’te yayınlanacak olan 32.GÜN programında garip sözler duyacaksınız. Tahmin etmediğiniz konuşmalarla karşılaşacaksınız.Kıbrıs Devlet Üniversitesine gittim.Ne yapmak istediğimi sadece bir gün öncesinden haber verebilmiştim.Amacım, Üniversiteli gençlerle sohbet etmek ve onların ne düşündüklerini öğrenebilmekti. Bizim varışımız 17.00 civarında olunca, onlarda benim neyi hedeflediğimi tam anlayamayınca, küçük bir grupla karşılaştık. Baktım ki çok az sayıdalar, kendilerinden rica ettim ve başka sınıflardan öğrenci davet ettiler.Programda neler söylediklerini bu akşam izleyeceksiniz. Onları anlatmama gerek yok.Karşımda, beklentilerimin dışında bir genç grubu buldum.En önmelisi, hiçbiri 74 askeri harekatını veya öncesini yaşamamıştı. Eminim, Türkler hakkında en kötü izlenimlerini de eğitimleri sırasında okudukları kitaplardan edinmişlerdi.Bütün bunlara rağmen, Türk toplumunun eskiden 2 inci sınıf muamele gördüğünü söylemekten kaçınmadılar.“Hatalarımız oldu ve karşılığını da ödemeliyiz” diyebilme olgunluğunu gösterdiler.Devlet Üniversitesindeki gençlerin bir bölümü Türkçe öğrenim sınıfından oldukları için daha nazik davrandılar. Onlardan sonra konuştuğum başka genç gruplar bana daha gerçekçi bir değerlendirme yaptılar.Aralarındaki farklı düşünenler bulunmasına rağmen, Kıbrıs Rum genci için çözüm çok önemli değil. Veya yaşlı kuşaklar kadar öncelikli değil. Onların yaşamlarında KIBRISLI TÜRK yok. Neye benzediğini bilmiyorlar. Bunun bir avantajı da var.Geçmişle ilgili bir bağlantıları, kötü anıları veya bir ilişkileri bulunmadığından dolayı, Türklere karşı önyargılı değiller. Büyüklerinden duydukları ve okuduklarının dışında bir değerlendirme yapamıyorlar.Ancak benim edindiğim izlenim (hem çeşitli genç gruplar, hem de orta yaş kesimi ile konuştuktan sonra) Kıbrıslı Rumlar arasında, Kıbrıslı Türklerle eskisi gibi birlikte veya iç içe yaşamayı (bazı eski karma köylerdekiler hariç) isteyenlerin sayısı çok az.Kıbrıs’lı Türklerin Beş Parmak dağlarının öte yanında kalmasını tercih edenler çok daha fazla.“Onlar orada olsunlar, biz burada olalım daha iyi” diyenler çoğunlukta.Konuştuğum gençlerden birinin söyledikleri bana daha gerçekçiymiş gibi göründü:“… Türk bizim için fakir ve sert bir tiptir. Yani yanımda komşum olmasını istemem. Birşey bildiğimden değil, ancak korku veriyorlar. Aramızda mesafe olmasını tercih edenlerimiz çoktur. Zira Kıbrıs’lı Türk görmedik ki, sadece büyüklerimizin anlattıklarından ve okuduklarımızdan bir fikir edindik. Bu kadarı da komşuluk etmeyi caydıracak kadar kötüydü” dedi.Ne yazık değil mi?Kıbrıs’ın geleceğini elinde tutan bu insanlar birbirlerini tanımıyorlar.Hiç karşılaşmamışlar.GENÇLERE İYİLİK DEĞİL, KÖTÜLÜK EDİYORUZKKTC Üniversitelerine gittiğim zaman da hemen hemen aynı yanıtlarla karşılaşmıştım. Kıbrıs’lı Üniversiteliler de bana, Rum Üniversitelilerin neye benzediklerini sormuşlardı.Ne acı değil mi?Üstelik bu insanları birbirinden ayıran da bizleriz.KKTC hükümeti iki toplumun birbiriyle temasını yasakladığından bu yana, aradaki fark daha da açılıyor. Ne kadar politik açıdan haklı gerekçeleri olsa dahi kabul edemiyorum. Bu kadarına hakkımızın olmadığına inanıyorum. Beni saf bulabilirsiniz. Ancak ben de bu gençlerin eninde sonunda buluşacaklarından ve birbirlerini, bizim kuşakların yapabildiğinden daha kolaylıkla anlayacaklarından, anlaşacaklarından eminim.Bu akşam Rum Üniversitelileri izleyin.Hiçbirinin propaganda veya yapmacıklığı olmadığını göreceksiniz.Haftaya KKTC’deki Türk Üniversitelilerini toplayacağım.Bakalım onlar ne diyecekler?Gençler bizi utandıracak gibime geliyor.