RP'lilere idam istemedim

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Vural Savaş, sözlü açıklamasında sadece ‘‘RP'lilerin ön savunmalarındaki iktidar partisi kapatılamaz’’ iddiasını yanıtladığını ve RP yöneticileri hakkında 146. maddeden idam cezası istemediğini belirtti. Savaş, ‘‘Anayasa Mahkemesi'nde görülen dava ile bu konunun hiçbir ilgisi de yoktur. Mahkeme resen harekete geçerek, sözkonusu parti yetkilileri hakkında bu konuda resen işlem yapamaz. Benim de böyle bir talebim yok zaten’’ dedi. Sözlü açıklamasında bu konuda çok genel bir değerlendirme yaptığını da vurgulayan Savaş, ‘‘Ben iktidarda olan bir partinin Anayasa'yı ihlal etmesi halinde kapatılabileceğini vurguladım. Yasal şartları oluşursa, bu kişilerin TCK'nın 146. maddesinde düzenlenen Anayasayı ihlal suçunun sanığı dahi olabileceklerini belirttim’’ bilgisini verdi. Savaş, RP yöneticilerinin milletvekili olduklarını ve dokunulmazlıkları bulunduğunu da hatırlattı.

SOYSAL: 146 OLMAZ

Anayasa Profesörü Mümtaz Soysal da, RP'liler için idamı öngören TCK'nın 146/1 maddesinin varlığının öne sürülemeyeceğini belirterek, şu değerlendirmeyi yaptı: ‘‘Anayasa Mahkemesi, RP'nin kapatma davası dolayısıyla böyle bir ceza veremez. Ancak partinin kapatılması ya da kapatılmaması hükmüne varabilir. Ayrıca TCK'nın 146/1 maddesi cebir kullanarak, anayasal düzenin ihlalini kapsar. Bu suçun yasal unsurları burada yoktur. Eğer kapatma kararı verilirse, RP'lilerin sözkonusu sözleri dolayısıyla zamamaşımı da mevcut değilse, bu konuda ancak TCK'nın 146/3 maddesine göre mahkemede ceza davası açılabilir. Onun da cezası idam değildir.’’

Soysal, Başsavcı'nın görüşlerinin ‘yanlış’ yorumlandığını da vurgulayarak, şöyle devam etti: ‘‘Adi suçlar için verilmiş idam cezalarının bile ifnaz edilmediği bir Türkiye'de, bir siyasi partinin mensupları için idamdan sözetmek dahi demokratik rejimin ciddiyetini bozar. Ancak sözkonusu davalı parti mensuplarının işine yarar.’’

Yargı çevreleri de, TCK'nın idamı öngören 146/1 maddesinin anayasal düzenin tamamını veya bir kısmını bozmaya teşebbüsü cezalandırdığını vurgulayarak, Anayasa Mahkemesi'ndeki RP'nin kapatma davası ile RP'lilerin sözlerinin bu suçtan cezalandırılmasının birbirinden tamamen ayrı konular olduğunu belirttiler. Bu suçun DGM'nin görev alanına girdiği ifade edildi.