Rektörler haklı
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Ekim 29, 2005 00:00
Cumhuriyet Bayramı nedeniyle bir mesaj yayınlayan Cumhurbaşkanı Sezer, Rektör Prof. Yücel Aşkın’ın tutuklanması üzerine rektörlerin Van’a ziyaretlerini haklı buldu. ‘Buna başka anlamlar yüklemeyin’ diyen Sezer, yargı bağımsızlığı için bakan ve müsteşarının HSYK’dan çıkmasını istedi.
CUMHURBAŞKANI Ahmet Necdet Sezer, Cumhuriyet Bayramı mesajında hükümete yönelik sert ‘rejim’ uyarılarında bulundu. Van 100. Yıl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yücel Aşkın’ın tutuklanması üzerine rektörlerin Van’a ziyaretlerini haklı bulan Sezer, ‘Buna başka anlamlar yüklemeyin’ dedi. Sezer, yargının ‘politize olmasında’, kamuoyunda görüş birliği edilen ‘Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nda (HSYK) Adalet Bakanı ve Müsteşarı’nın temsilinin’ yargı bağımsızlığını ve hukuk devleti ilkesini zedelediğini vurguladı. ‘Cumhuriyet rejimini de yakından ilgilendiren kimi güncel konulara ilişkin düşüncelerimi sizlerle paylaşmak istiyorum’ diyen Sezer’in mesajları şöyle:
HERKES SORUMLU
Devlet yönetiminde söz sahibi olan organların ve kişilerin sorumluluğu, yalnızca siyasal sorumluluktan oluşmaz; bunun çok ötesinde, önemi içeriğinden kaynaklanan sorumlulukları var. Bunların en başta geleni, TC’yi koruyarak sürdürmek. Bu anayasal sorumluluğun kapsamı yalnızca devleti yönetenlerle sınırlı da değil. Her yurttaş, Cumhuriyet rejimini benimsemek, bu rejime bağlı kalmak ve onu korumak görevini, ödevini ve sorumluluğunu taşıyor.
HSYK’DAN ÇIKIN
Yargı bağımsızlığı için, mahkemelerin yanında, yargı erkinin en önemli ögesi ve temsilcisi olan yargıçların da bağımsız olması gerekiyor. Yargıç ve savcıların tüm özlük ve disiplin işleri, Yargıtay, Danıştay ve Uyuşmazlık Mahkemesi üyelerinin seçimi gibi önemli yetkilerle donatılmış Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun oluşumunda bir siyasal parti mensubu olan bakanın ve onun yönergeleriyle hareket eden müsteşarın yer alması yargı bağımsızlığını, dolayısıyla hukuk devleti ilkesini zedeliyor. Çeşitli hükümet programlarında da vurgulandığı gibi, hukukun kişiselleştirilmesi ve siyasallaştırılmasının önlenebilmesi için, yargı bağımsızlığıyla bağdaşmayan bu durum ivedi olarak düzeltilmeli.
ANLAM YÜKLEMEYİN
Bir üniversitemizin rektörünün tutuklanmasıyla başlayan süreç, Cumhuriyet’in kurumlarının karşı karşıya geldiği yönünde bir izlenimin uyanmasına neden oldu. Öncelikle kurumlarımızın sağduyulu davranmaya özen göstereceklerine inancımı belirtmek istiyorum. Toplumda rahatsızlık yaratan kimi uygulamaların dile getirilmesine farklı anlamlar yüklenilmesinden kaçınılmalı. Kurumların yıpratılmasını, kişi ve kurumlara zarar verecek istenmeyen sonuçların ortaya çıkmasını önlemek herkesin ortak sorumluluğu.
HERKES SORUMLU
Devlet yönetiminde söz sahibi olan organların ve kişilerin sorumluluğu, yalnızca siyasal sorumluluktan oluşmaz; bunun çok ötesinde, önemi içeriğinden kaynaklanan sorumlulukları var. Bunların en başta geleni, TC’yi koruyarak sürdürmek. Bu anayasal sorumluluğun kapsamı yalnızca devleti yönetenlerle sınırlı da değil. Her yurttaş, Cumhuriyet rejimini benimsemek, bu rejime bağlı kalmak ve onu korumak görevini, ödevini ve sorumluluğunu taşıyor.
HSYK’DAN ÇIKIN
Yargı bağımsızlığı için, mahkemelerin yanında, yargı erkinin en önemli ögesi ve temsilcisi olan yargıçların da bağımsız olması gerekiyor. Yargıç ve savcıların tüm özlük ve disiplin işleri, Yargıtay, Danıştay ve Uyuşmazlık Mahkemesi üyelerinin seçimi gibi önemli yetkilerle donatılmış Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun oluşumunda bir siyasal parti mensubu olan bakanın ve onun yönergeleriyle hareket eden müsteşarın yer alması yargı bağımsızlığını, dolayısıyla hukuk devleti ilkesini zedeliyor. Çeşitli hükümet programlarında da vurgulandığı gibi, hukukun kişiselleştirilmesi ve siyasallaştırılmasının önlenebilmesi için, yargı bağımsızlığıyla bağdaşmayan bu durum ivedi olarak düzeltilmeli.
ANLAM YÜKLEMEYİN
Bir üniversitemizin rektörünün tutuklanmasıyla başlayan süreç, Cumhuriyet’in kurumlarının karşı karşıya geldiği yönünde bir izlenimin uyanmasına neden oldu. Öncelikle kurumlarımızın sağduyulu davranmaya özen göstereceklerine inancımı belirtmek istiyorum. Toplumda rahatsızlık yaratan kimi uygulamaların dile getirilmesine farklı anlamlar yüklenilmesinden kaçınılmalı. Kurumların yıpratılmasını, kişi ve kurumlara zarar verecek istenmeyen sonuçların ortaya çıkmasını önlemek herkesin ortak sorumluluğu.