Refahyol'da savaş

RP'lilerin, DYP Lideri Çiller'e yönelik açıklamaları eski ortakları yol ayrımına getirdi. Çiller, gözünü RP oylarına dikerken, RP’liler Ağar-Bucak oylamasında DYP'yi yalnız bıraktı. Son olarak Ahmet Tekdal'ın sözlerine, Çiller'in en yakınındaki Mehmet Bican'dan karşılık geldi.

ANAYASA Mahkemesi'ndeki RP'yle ilgili kapatma davası sonuçlanma aşamasına gelirken, Refahyol ortakları RP ile DYP arasında da soğuk rüzgarlar esmeye başladı.

Eski ortakları yol ayrımına getiren ilk gelişme, DYP Lideri Tansu Çiller'in, kapatılabileceği olasılığından söz ederek gözünü RP oylarına dikmesi oldu. RP tabanına sempati mesajları gönderen Çiller, yurt gezilerinde DYP'lilerle birlikte RP'lileri de meydanlarda toplamaya başladı.

TEKDAL’DAN TEPKİ

RP'den bu konuda ilk tepki Necmettin Erbakan'a en yakın isimlerden Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Tekdal'dan geldi. Refahyol döneminin TBMM Adalet Komisyonu Başkanlığı’nı da yürüten Tekdal, hakkındaki dosyalarla ilgili olarak, ‘‘Yolsuzluk yapan kim olursa olsun, bizden biri bile olsa o kişiye sahip çıkmayız. Konunun yargıya intikal etmesine yardımcı oluruz’’ dedi. Tekdal'ın bu açıklamasının yankıları sürürken, RP Genel Başkan Yardımcısı Abdullah Gül de, ünlü ‘köstebek davası’ nedeniyle bir başka önemli çıkış yaptı. Çiller'i kastederek, ‘‘Biz hiç kimsenin şahsi şeyinin kefili olamayız’’ diyen Gül, kimseye vefa duygusu içinde olmadıklarını belirterek, ‘‘Ancak, ortaklık yaptığımız, iyi kötü ülkeye hizmet ettiğimiz bir kişinin kuyusunu da kazmayız. Ortaklığın gerektirdiği şekilde davranırız’’ dedi.

RP Genel Başkan Yardımcısı Şevket Kazan da, kendisini ‘şerefsizlik’le suçlayan Çiller'i 2 milyar lira tazminat ödemeye mahkûm ettirdi. Kazan, Yargıtay'da da onaylanarak kesinleşen bu tazminatı tahsil etmek için harekete geçti. Erbakan'ın, ‘uyuşturucu kaçakçısı’ suçlaması nedeniyle Çiller hakkında açtığı tazminat davası ise sürüyor.

Oylamaya katılmamıştı

İki eski ortağı yol ayrımına getiren en önemli gelişme ise DYP milletvekilleri Mehmet Ağar ve Sedat Bucak'ın dokunulmazlıklarının kaldırılmasına ilişkin oylamada yaşandı. DYP'nin ısrarına karşılık, Erbakan oylamaya katılmazken, grubunu da serbest bıraktı.

Bu konunun gündeme geldiği tarihlerde TBMM'deki komisyon toplantılarında Ağar ve Bucak'a DYP'yle birlikte destek veren RP, Genel Kurul'daki oylamada ortağını yalnız bıraktı. Birçok RP'li oylamaya katılmazken, bazı RP'liler dokunulmazlıkların kaldırılması yönünde oy kullandı.

Bütün bunların ardından son sürpriz gelişme ise RP'yle ilgili kapatma davasının görüldüğü Anayasa Mahkemesi'nde yaşandı. Çiller'e en yakın isimlerin başında gelen eski basın danışmanı Mehmet Bican, önceki akşam Anayasa Mahkemesi'ne, Erbakan'ı zor duruma sokacak bir dilekçe yolladı.

Bican, Yüksek Mahkeme'ye gönderdiği dilekçede, kapatma davasının en önemli gerekçelerinden birini oluşturan Erbakan'ın Başbakanlık Konutu'nda verdiği ünlü ‘tarikat iftarı’yla ilgili önemli bir açıklamada bulundu. Bican, dilekçesinde, bu iftarın, Erbakan'ın savunmalarında öne sürdüğü gibi Başbakanlık görevlilerince değil, doğrudan Erbakan'ın kendisi tarafından verildiğini bildirdi.

BİCAN’IN DİLEKÇESİ

Erbakan ise Anayasa Mahkemesi'ndeki yazılı ve sözlü savunmalarında, bu iftarın kendisi tarafından değil, Başbakanlık Halkla İlişkiler Dairesi görevlilerince düzenlendiğini ve yemeğe katılanlarla ilgili davetlerin de yine bu kişilerce gerçekleştirildiğini öne sürmüştü. Bican'ın dilekçesi, bu savunmayı çürütürken, Erbakan'ı da, artık karar aşamasına gelen Yüksek Mahkeme karşısında güç duruma düşürdü.

Bütün bu gelişmeler, kamuoyunda ‘örtülü ödenek yolsuzluğu’ olarak bilinen Parsadan davasında yargılanması, ayrıca malvarlığının da yeniden araştırılması gündemde bulunan Çiller'le ilgili RP'nin nasıl bir tutum takınacağını tartışma konusu yaptı. Siyasi kulislerde, bu gelişmeler karşısında RP'nin, Çiller'e, eskiden oluduğu gibi bundan sonra da katıksız destek sağlamayacağı, desteğini tümüyle çekmese bile bunu yumuşatabileceği yorumları yapılıyor.