Pornocu öğretmene verilecek ceza yok

Güncelleme Tarihi:

Pornocu öğretmene verilecek ceza yok
Oluşturulma Tarihi: Aralık 30, 2001 00:00

BURSA'daki çocuk pornocusu öğretmen Özgen İmamoğlu ve elektronik mektup arkadaşı Ömer O.'ya, bilgisayar üzerinden işledikleri suçla ilgili verilecek herhangi bir ceza bulunmuyor.Nedeni ise bilgisayar üzerinden işlenen benzer suçlara ilişkin Türkiye'de herhangi bir yasal düzenlemenin yapılmamış olması. Bu kişilere ancak Türk Ceza Yasası ve Çıkar Amaçlı Suç Örgütleriyle Mücadele Yasası'nın uygulama yönetmeliği çerçevesinde dolaylı yoldan ceza verilebilir.Bu da işledikleri suça hiçbir zaman karşılık gelmeyecek. Yani, bilgisayar üzerinden gönderdikleri veya indirdikleri küçüklere ait porno görüntüler dolayısıyla doğrudan bir ceza almayacaklar. Oysa, başta ABD olmak üzere birçok Batı ülkesinde, bilgisayar üzerinden yapılan bu tip yayınlara karşı çok ağır yaptırımlar söz konusu. Türkiye, bu yaptırımları uygulama konusunda her ne kadar uluslararası sözleşmelere imza koymuş olsa da, kısaca ‘‘bilişim suçu’’ olarak isimlendirilen suçlara karşı kanun çıkarmamakta direniyor. Bundan dolayı Türkiye, bilgisayar suçluları açısından tam bir cennet.İsteyen istediğine elektronik posta, internet sitesi ve hatta cep telefonu mesaj servisinden, istediği hakareti yapma veya tehdit etme özgürlüğüne sahip. Hatta, elektronik posta yoluyla bir virüs gönderilip, bilgisayarınızın hafızası tamamen çökertilebilir. Evinizin kundaklanmasıyla eşdeğer olan, hatta daha ağır bir bedele yol açan bu uygulamayı yapan kişiyi tespit etseniz dahi, ne şikáyet edilecek makam, ne de verilecek bir ceza var...Böyle bir durumla karşı karşıya kaldığınızda polise gidip, ‘‘Şu adresteki veya numaradaki kişi beni tehdit ediyor’’ dediğinizde alacağınız yanıt, ‘‘Yasal olarak yapacağımız bir şey yok’’ cşmlesinden ş'te değil.ULUSAL BİLGİ GÜVENLİĞİ YOKDaha da önemlisi, Türkiye'nin ‘‘Ulusal Bilgi Güvenliği’’ de bilişim suçlarına ilişkin yasal bir düzenleme olmadığı için tehdit altında.Ulusal güvenlikle ilgili bir kurumun bilgisayarına girip, istediğiniz bilgiyi emdiğinizde, yüklenecek suç ‘‘casusluktan’’ öte değil.Eğer bilgiyi başka bir yere aktarmadıysanız, sadece kendi çıkarınız için kullandıysanız, bu durumda casus olmadığınızı da kanıtlayıp, en fazla 4 günlük gözaltından sonra özgürlüğünüze de kavuşabilirsiniz. Türkiye'nin bu sıkıntıyla karşı karşıya kalacağı, ‘‘bilişim suçu cenneti haline’’ gelip ‘‘vebalı ülke’’ konumuna düşürüleceği gerçeği, DPT'nin ‘‘işi yoğun olduğu için konuya bir türlü el atamayan’’ bürokratından bakanlara kadar herkesin bilgisi dahilinde.İŞİN SAHİBİ DE YOKOysa, DSP İstanbul Milletvekili Prof. Dr. Ziya Aktaş'ın Bilişim Yasa Teklifi 1998 yılından bu tarafa Meclis'te duruyor.Her kurum işin sahibi olma arzusunun mücadelesini yaşadığı için, yasa da ‘‘güçlü çıkıp kendini ele geçirecek’’ makamı Meclis rafında bekliyor.Durum böyle olunca, yıllardır Bilişim Kanunu'nun çıkması için uğraş veren Avukat Hülya Pekşirin'in şu sözü önem kazanıyor:‘‘Bilgisayar üzerinden küçüklerle ilgili porno yayınlar suç olarak düzenlenmiş değil. Dolayısıyla Bursa ve İstanbul'da ortaya çıkan kişilere doğrudan, bu suçlarıyla ilgili verilebilecek bir ceza yok.’’Daha da önemlisi, Türkiye'nin bunu denetleyecek bir kurumu yok.Böyle olunca, Bursa'daki pornocu öğretmen örneğinde de görüldüğü gibi İngiltere veya Batılı bir başka ülkenin, Türkiye'deki suçluyu belirleyip bildirmesini beklemekten başka da çaresi kalmıyor.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!