Petek Taksi, Melih'in çukurlarına karşı

KAÇ milyonluk bir kentte seçim araştırması yapmak zor iş. Bunun kent merkezi var, varoşları, ilçeleri, kırsal kesimi var.

Ankara'da seçim kehanetinde bulunmak, birkaç seçim bölgesi olan başkentte şu parti şu kadar milletvekili çıkarır demek de mümkün değil.

Bu durumda karar verdim, taksi duraklarını gezip şoförlerle konuştum. Onlar siyasetin nabzını iyi tutar. Her gün taşıdıkları her kesimden müşterilerin havasını alır, biriktirir.

Ortaya iki önemli sorun çıkıyor:

l- Ekonomik durgunluk ve işsizlik.

2- Hayat pahalılığı.

Ankara'da bazı taksi duraklarına küçücük kağıt parçaları dağıtıp, 3 Kasım seçiminde oy verecekleri partiyi yazmalarını istedim.

Bu kağıtları topladım, evde tek tek saydım.

Ama bir uyarıda daha bulundum:

‘‘Eğer kararsızsanız, kağıda öyle yazın.’’

Çok ilginçtir, oyların üçte biri kararsız çıktı.

Gerisi çoğunlukla CHP, YTP, AKP, DYP, MHP arasında dağılıyordu. ANAP, SP, DSP oyları çok azdı.

APO'YU NEDEN KURTARDILAR?

Küçük tabela partilerine bir tek oy bile çıkmadı. DTP Genel Başkanı Mehmet Ali Bayar'ın evinin hemen yanındaki Petek Taksi'de ise durum farklıydı. Oyların dörtte biri DTP'ye verilmişti. Komşuluk ilişkileri siyasete yansıyordu.

Şoförlerin AB olayına bakış açısı ilginçti. Bu konu onların kafasında Abdullah Öcalan'ın idamına endekslenmişti. Çoğunluk, bu yasaların onu ipten kurtardığına kızgındı. Onlara tek tek anlattım:

‘‘Bu yasalar çıkmasaydı da idam edilmeyecekti.’’

AB konusunda farklı düşünüyorlar. Bir kesim AB'yi kurtarıcı olarak görürken, bir başka kesim Türkiye'nin oyuna geldiğini savunuyor.

Bir de hepsinin ortak kızgınlığı, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek'e yönelmişti. Ankara'da bulvarlar, yollar, ara sokaklar köstebek yuvasına dönmüştü. Bu konudan yakınıyorlardı.

Bir çukura düşmek, onlar için ek masraf kapısıydı.

‘‘Adam Ankara'da değil. Bir partinin başına geçecekmiş, gezip duruyor. Durup dururken taş gibi kaldırımları söktürüp yaptırıyor, sonra yeniden yıktırıp, yeniden yaptırıyor. Belediye parasını kendi çıkarı için çarçur ediyor. Ya adam gibi belediye başkanlığı yapsın, ya da partinin başına geçip siyaset yapsın.’’

KURTARICI DERVİŞ DİYEN ÇOK

CHP, YTP ve az da olsa DSP'ye oy verme niyetinde olanların tamamı, sosyal demokratların birleşmesini istiyordu. Egemen görüş şöyleydi:

‘‘Aksi takdirde oylar bölünür ve Tayyip aradan çıkar.’’

Kemal Derviş'ten çoğu övgüyle söz ediyordu. Onu ‘‘kurtarıcı’’ olarak görenlerin sayısı yüksekti.

YTP olayı şoförler arasında biraz farklı görülüyor. Bu partiden biraz daha aktif olması bekleniyor. Seçime kadar havasını yitirmesinden endişe ediliyor.

Tayyip, bir başka kurtarıcı. Bir taksi durağında iki şoför, bu durumu bana şöyle açıklıyor:

‘‘Biz yıllarca Erbakan'a oy verdik. O artık eskidi. Piyasaya çıkarsa yine bir miktar oy alır ama SP'yi kurtarmaz. Eskiyen ve yıpranan Erbakan'a karşı şimdi Tayyip çıktı. Bizim kesimde de yeni bir yüz aranıyordu. Bu boşluğu dolduran Tayyip'e o yüzden destek vereceğiz’’.

SEÇİME KADAR ÇOK ŞEY DEĞİŞİR

Seçime 3 ay kala Ankara'da taksi şoförleriyle yapılan konuşmalar özetle böyle. Bu sadece bir sohbet gezisi. Ankara'nın havasını vermesi elbette ki mümkün değil.

Kaldı ki, gerçek hava seçime kadar çok değişir. Bir olay olur, rüzgarlar tamamen tersten eser.

Nisan l999 seçimi öncesinde Öcalan'ın yakalanıp Türkiye'ye getirilmesi, rüzgarları tümüyle değiştirip, seçim sonucunu, bugünkü iktidarı belirlememiş miydi?