Perşembe Pazarı'na yeni kimlik

Güncelleme Tarihi:

Perşembe Pazarına yeni kimlik
Oluşturulma Tarihi: Şubat 29, 2000 00:00

Haberin Devamı

Haliç'in kıyısındaki Perşembe Pazarı, esnafın buradan taşınmak istememesi nedeniyle uzun zamandır tartışma konusu. Büyükşehir Belediyesi burayı bir kültür bölgesi haline getirmek istiyor.

YARINDAN itibaren Perşembe Pazarı'na gündüz saatleri içinde kamyon ve kamyonet yasağı getiriliyor.

Perşembe Pazarı esnafı, bunun kendilerini bölgeden çıkartmak için bir komplo olduğuna inanarak geçen haftalarda gösteriler yaptı ve konu uzun süre tartışıldı.

Asıl tartışma, kamyon-kamyonet yasağının ötesinde, buradaki esnafın taşınmayı reddetmesinden kaynaklanıyor.

Halbuki, Perşembe Pazarı'nın bulunduğu bölgeyi bir kültür, turizm ve eğlence merkezine dönüştürmek için Büyükşehir Belediyesi'nin bir projesi var. Büyükşehir Belediyesi Projeler Dairesi tarafından hazırlanan proje Anıtlar Kurulu'nca onaylanırsa, İstanbul bugüne kadar yapılmış en kapsamlı kültür kompleksine sahip olacak.

İstanbul'un mirası

Bizans, Ceneviz ve Osmanlı eserlerini bünyesinde barındıran Perşembe Pazarı'nın İstanbul'un en büyük kültür hazinesi olduğunu belirten Büyükşehir Belediye Başkanı Ali Müfit Gürtuna, ‘‘Bu eserler üzerinde bugünün kullanıcılarının yanısıra gelecek kuşakların da hakkı bulunmaktadır. Dolayısıyla İstanbul'un her noktasında ayrı bir güzellik sağlayan kültürel mirasın gelecek nesillere aktarılması gerekiyor’’ diyor.

Büyükşehir Belediyesi, Perşembe Pazarı'nın merkezi iş alanı içinde kalmış olmasından ötürü köhnemeye başladığı, hepsi birer mücevher değerindeki tarihi yapıların yıkılıp yok olmaya yüz tuttuğu görüşünde.

Projeler Daire Başkanı Lütfi Altun, İstanbul'un bir dünya kenti olmasına rağmen, ulusal ve uluslararası düzeyde kültür alışverişi yapılacağı mekanların çok az olduğunu söylüyor: ‘‘İstanbul'un en önemli eksikliği sosyal bütünleşme kurgusunun yapılabileceği kapalı ve açık mekanların yetersiz olmasıdır.’’

Destek çağrısı

Altun, Perşembe Pazarı projesinde her yaştan insanın biraraya gelerek kaynaşabileceği ve iletişim kurabileceği oturma köşeleri, gezinti yolları, seyir terasları gibi mekanlar düşünüldüğünü belirtiyor.

Projede, bugün çevreyi kirleten ticaret, küçük imalat ve depoların bölgeden tasfiyesiyle sağlıklı ve konforlu mekanların oluşturulması hedefleniyor.

Büyükşehir Belediye Başkanı Ali Müfit Gürtuna'nın projeyle ilgili bir çağrısı ve temennisi var: ‘‘Bu eserlerin bir an önce kurtarılması, bölgeye farklı bir işlev verilmesiyle mümkündür. Başta Perşembe Pazarı esnafı ve olmak üzere tüm İstanbullular'ın projeye destek vereceğine inanıyorum.’’

Gürtuna, projenin hayata geçmesi halinde, Haliç'in bir kültür ve turizm vadisine dönüşeceğini, gelecek kuşaklara tarihi mirasını korumuş daha güzel bir İstanbul bırakılmış olacağını söylüyor.

Neler yapılacak?

Şiir evi, İstanbul şehir arşivi, çağdaş plastik sanatlar merkezi, kitap sergi evi, uluslararası kamu kurum ve kuruluş veya dernekleri temsilciliklerinin birarada bulunacağı bir merkez, çocuk kütüphanesi, meslek odaları için binalar, kitap hastanesi, yazarlar ve sanatçılar lokali ve misafirhanesi, İstanbul Kent Orkestrası ve Belediye Bandosu konser salonları, ahşap seyir terasları ve Haliç tur teknelerinin yanaşma iskeleleri, bir Osmanlı kadırgası, gölet, su gösterileri köşesi, cep ve çocuk tiyatrosu, Türk gösteri sanatları merkezi, restore edilmiş Ceneviz Surları, araştırma kütüphanesi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür İşleri Daire Başkanlığı merkezi, Türk kahvesi, iki turizm danışma ofisi, sivil toplum örgütleri için binalar, geleneksel Türk el sanatları merkezi, mesleki eğitim yapıları, dini kitap sergi evi.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!