Perakendeciler federasyon çatısı altında birleşiyor
Güncelleme Tarihi:
A.A.
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 11, 2006 15:31
Yerel ve bölgesel perakendecilerin oluşturduğu 5 perakendeci derneği, federasyon kurma kararı aldı.
Ankara Perakendeciler Derneği (PER-DER) İstişare Kurulu Başkanı Şeref Songör, “Türkiye Perakendeciler Federasyonu” adını alacak oluşuma, oybirliğiyle başkan seçildi.
Türkiye'nin dört yanındaki 130 yerel perakende zincirinin üst düzey yöneticisi, Perakende Bilgi Platformu'nun (PBP) organizasyonuyla Uludağ Grand Yazıcı Otel'de bir araya geldi.
PBP Başkanı Ergün Güler, toplantının açılış konuşmasında, 2001 yılında Ankara PER-DER ile başlayan hareketin, son bir yılda ivme kazandığını, ardından İstanbul, Adana, İzmir ve Bursa'da perakendeci derneklerinin kurulmasıyla federasyon için hazırlığın tamamlandığını kaydetti.
Ankara PER-DER Başkanı Levent Gündoğdu, İstanbul PER-DER Başkanı Erdal Tüfekçi, EGEPER Genel Sekreteri Galip Akgün ve Bursa PER-DER Başkanı İbrahim Özhan'ın konuşmalarının ardından, Ankara PER-DER İstişare Kurulu Başkanı ve Makromarket Yönetim Kurulu Başkanı Şeref Songör'ün, “Türkiye Perakendeciler Federasyonu” adıyla kurulacak federasyona oybirliğiyle başkan seçildiği açıklandı.
Teşekkür konuşmasının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Songör, Türkiye perakendeciliğinin daha organize, kayıtlı ve kurallı gelişmesi konusunda çaba göstereceklerini söyledi.
Songör, federasyona üye olan 270 şirketin, 2 bin 600 civarında mağazası, 130 bini aşkın çalışanı ve yıllık 3 milyar dolara yaklaşan cirosu bulunduğunu kaydederek, “İlk olarak tüm yerel ve bölgesel perakendecileri federasyon çatısı altında temsil edebilmek için çalışacağız. Büyük Mağazalar Kanunu Tasarısıyla ilgili çalışmalarımızı yoğunlaştıracağız ve mesleki gelişimimizi sağlamak için gayretlerimiz olacak” dedi.
“BÜYÜK MAĞAZALAR KANUNU TASARISI”
Büyük Mağazalar Kanunu Tasarısı'nın, Türkiye perakendeciliğinin özellikle kayıtlı ve kurallı gelişimini daha sağlıklı bir şekilde sağlayacağını vurgulayan Songör, şöyle konuştu: “Ticarette arz-talep dengesi gözetilerek, belirli bölgelerde yoğunlaşmadan daha yaygın bir mağazacılık ve perakendecilik oluşturulmasında, bu yasaya ihtiyacımız olduğunu düşünüyoruz. Bununla beraber, çalışma saatleri ve hafta sonu tatil uygulamasıyla daha kaliteli ve tecrübeli arkadaşlarımızı çalıştırma şansımız olacak. Bir adım ötesinde de yasada bulunan açılış için ön izin alma sisteminin, Türkiye'de perakendeciliğin daha yaygın ve ihtiyaç olan yerlerde gelişimini doğru şekilde yönlendireceğini düşünüyoruz.”
“ZARARINA SATIŞLAR VE HAKSIZ REKABET”
Songör, tasarıda “Zararına satışlar ve haksız rekabet” bölümü de bulunduğunu belirterek, şunları söyledi:
“Ticarette hiçbir zaman zarar hedeflenmez. O zaman zararına satışlarda, dünyada örneğini gördüğümüz kartelleşmeye yönelik başka bir hedef var demektir. Bizim yapacağımız; perakendeciliği doğru temeller üzerinde geliştireceğiz ve özellikle yerli perakendeciliği geliştirmiş olacağız. Şu anda insanlar ucuza ürün alıyorlar ama bunun sürekliliği çok önemli. Ülkemizde üretici ve sanayicilerimizin ürünlerini kolay bir şekilde raflara koyup satabilmeleri, son tüketiciye ulaşabilmeleri çok önemli. Örneğin Çin'in tüm ihracatının yüzde 10'unu Wal-Mart'ın gerçekleştirdiğini düşünürsek, burada yerli korumanın ne kadar zarara uğradığını görmüş oluruz.” Ticaretin, sadece karlılığa göre yapılmayacağını ifade eden Songör, “Toplumun gelişmesi açısından, üzerimize düşen görevleri yapmamız lazım. Tüketicilerin kaliteli ürünleri bulabilmeleri, bizim için hedef olmalı” görüşünü dile getirdi.
“GIDA MENŞEİ TAKİP SİSTEMİ”
Songör, federasyon olarak “Gıda Menşei Takip Sistemi”nin uygulanması ve işlerlik kazanmasında öncü olmaya gayret edeceklerini kaydederek, “Eğer gıdayla ilgili bir sıkıntı yaşanmışsa, 10 dakikada bu gıdanın nereden geldiği, hangi aşamalarda hangi şirketlerce işlendiği sonucu belli olacak ve bunun sonucuna göre hareket edilecek. Bu, gıda terörünün engellenmesi için önemli bir yaklaşım” diye konuştu.
Türkiye'nin dört yanındaki 130 yerel perakende zincirinin üst düzey yöneticisi, Perakende Bilgi Platformu'nun (PBP) organizasyonuyla Uludağ Grand Yazıcı Otel'de bir araya geldi.
PBP Başkanı Ergün Güler, toplantının açılış konuşmasında, 2001 yılında Ankara PER-DER ile başlayan hareketin, son bir yılda ivme kazandığını, ardından İstanbul, Adana, İzmir ve Bursa'da perakendeci derneklerinin kurulmasıyla federasyon için hazırlığın tamamlandığını kaydetti.
Ankara PER-DER Başkanı Levent Gündoğdu, İstanbul PER-DER Başkanı Erdal Tüfekçi, EGEPER Genel Sekreteri Galip Akgün ve Bursa PER-DER Başkanı İbrahim Özhan'ın konuşmalarının ardından, Ankara PER-DER İstişare Kurulu Başkanı ve Makromarket Yönetim Kurulu Başkanı Şeref Songör'ün, “Türkiye Perakendeciler Federasyonu” adıyla kurulacak federasyona oybirliğiyle başkan seçildiği açıklandı.
Teşekkür konuşmasının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Songör, Türkiye perakendeciliğinin daha organize, kayıtlı ve kurallı gelişmesi konusunda çaba göstereceklerini söyledi.
Songör, federasyona üye olan 270 şirketin, 2 bin 600 civarında mağazası, 130 bini aşkın çalışanı ve yıllık 3 milyar dolara yaklaşan cirosu bulunduğunu kaydederek, “İlk olarak tüm yerel ve bölgesel perakendecileri federasyon çatısı altında temsil edebilmek için çalışacağız. Büyük Mağazalar Kanunu Tasarısıyla ilgili çalışmalarımızı yoğunlaştıracağız ve mesleki gelişimimizi sağlamak için gayretlerimiz olacak” dedi.
“BÜYÜK MAĞAZALAR KANUNU TASARISI”
Büyük Mağazalar Kanunu Tasarısı'nın, Türkiye perakendeciliğinin özellikle kayıtlı ve kurallı gelişimini daha sağlıklı bir şekilde sağlayacağını vurgulayan Songör, şöyle konuştu: “Ticarette arz-talep dengesi gözetilerek, belirli bölgelerde yoğunlaşmadan daha yaygın bir mağazacılık ve perakendecilik oluşturulmasında, bu yasaya ihtiyacımız olduğunu düşünüyoruz. Bununla beraber, çalışma saatleri ve hafta sonu tatil uygulamasıyla daha kaliteli ve tecrübeli arkadaşlarımızı çalıştırma şansımız olacak. Bir adım ötesinde de yasada bulunan açılış için ön izin alma sisteminin, Türkiye'de perakendeciliğin daha yaygın ve ihtiyaç olan yerlerde gelişimini doğru şekilde yönlendireceğini düşünüyoruz.”
“ZARARINA SATIŞLAR VE HAKSIZ REKABET”
Songör, tasarıda “Zararına satışlar ve haksız rekabet” bölümü de bulunduğunu belirterek, şunları söyledi:
“Ticarette hiçbir zaman zarar hedeflenmez. O zaman zararına satışlarda, dünyada örneğini gördüğümüz kartelleşmeye yönelik başka bir hedef var demektir. Bizim yapacağımız; perakendeciliği doğru temeller üzerinde geliştireceğiz ve özellikle yerli perakendeciliği geliştirmiş olacağız. Şu anda insanlar ucuza ürün alıyorlar ama bunun sürekliliği çok önemli. Ülkemizde üretici ve sanayicilerimizin ürünlerini kolay bir şekilde raflara koyup satabilmeleri, son tüketiciye ulaşabilmeleri çok önemli. Örneğin Çin'in tüm ihracatının yüzde 10'unu Wal-Mart'ın gerçekleştirdiğini düşünürsek, burada yerli korumanın ne kadar zarara uğradığını görmüş oluruz.” Ticaretin, sadece karlılığa göre yapılmayacağını ifade eden Songör, “Toplumun gelişmesi açısından, üzerimize düşen görevleri yapmamız lazım. Tüketicilerin kaliteli ürünleri bulabilmeleri, bizim için hedef olmalı” görüşünü dile getirdi.
“GIDA MENŞEİ TAKİP SİSTEMİ”
Songör, federasyon olarak “Gıda Menşei Takip Sistemi”nin uygulanması ve işlerlik kazanmasında öncü olmaya gayret edeceklerini kaydederek, “Eğer gıdayla ilgili bir sıkıntı yaşanmışsa, 10 dakikada bu gıdanın nereden geldiği, hangi aşamalarda hangi şirketlerce işlendiği sonucu belli olacak ve bunun sonucuna göre hareket edilecek. Bu, gıda terörünün engellenmesi için önemli bir yaklaşım” diye konuştu.