PEN: DGM'nin yayın yasağı, doğrudan sansür
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Aralık 16, 2000 00:00
PEN Yazarlar Derneği Başkanı Alpay Kabacalı, İstanbul 4 No'lu DGM'nin, F tipi cezaevleri ve ölüm orucu haberleri için basına koyduğu yayın yasağını ''doğrudan sansür'' olarak nitelendirdi. Kabacalı, bunun Anayasa'ya ve çağdaş hukuka aykırı olduğunu kaydetti.
Kabacalı, yaptığı yazılı açıklamada, DGM'nin ''ölüm oruçları ve F tipi cezaevleriyle ilgili yasadışı örgütlerin propagandasına yarayacak haber ve görüntülerine'' koyduğu yayın yasağını basından öğrendiğini belirterek, kararın dayanağı olarak gösterilen Anayasa'nın 28'inci ve Basın Kanunu'nun Ek-1'inci maddelerinin ''basım'' ve ''yayım''ın gerçekleşmesinden sonra uygulandığını hatırlattı.
Basım ve yayımdan önce yasak getirmenin doğrudan sansür olduğunu savunan Kabacalı, şunları kaydetti:
''DGM'nin koyduğu doğrudan sansür hem Anayasa'ya, hem çağdaş hukuka, hem de çağımızın demokrasi anlayışına aykırıdır. Yasadışı örgütlerin açıklama ve propagandaları basına sansür konularak önlenemez. Bunların bugün için pek de tehlikeli görünmeyen etkileri, uzun vadeli toplumsal-ekonomik politikalarla ve polisin yasal sınırlariçerisinde görev yapmasıyla önlenebilir.''
Kabacalı, Türkiye'de ''örtülü'' ya da ''dolaylı'' olarak basına sansür uygulandığını ifade ederek, Anayasa'ya ve çağdaş hukuka aykırı bu ve benzeri doğrudan sansür girişimlerine son verilmesini istedi.
Kabacalı, yaptığı yazılı açıklamada, DGM'nin ''ölüm oruçları ve F tipi cezaevleriyle ilgili yasadışı örgütlerin propagandasına yarayacak haber ve görüntülerine'' koyduğu yayın yasağını basından öğrendiğini belirterek, kararın dayanağı olarak gösterilen Anayasa'nın 28'inci ve Basın Kanunu'nun Ek-1'inci maddelerinin ''basım'' ve ''yayım''ın gerçekleşmesinden sonra uygulandığını hatırlattı.
Basım ve yayımdan önce yasak getirmenin doğrudan sansür olduğunu savunan Kabacalı, şunları kaydetti:
''DGM'nin koyduğu doğrudan sansür hem Anayasa'ya, hem çağdaş hukuka, hem de çağımızın demokrasi anlayışına aykırıdır. Yasadışı örgütlerin açıklama ve propagandaları basına sansür konularak önlenemez. Bunların bugün için pek de tehlikeli görünmeyen etkileri, uzun vadeli toplumsal-ekonomik politikalarla ve polisin yasal sınırlariçerisinde görev yapmasıyla önlenebilir.''
Kabacalı, Türkiye'de ''örtülü'' ya da ''dolaylı'' olarak basına sansür uygulandığını ifade ederek, Anayasa'ya ve çağdaş hukuka aykırı bu ve benzeri doğrudan sansür girişimlerine son verilmesini istedi.