Partim benimle aynı fikirde
Güncelleme Tarihi:
İbrahim SEZEN Turgay İPEK/ SAMSUN ERZURUM, DHA
Oluşturulma Tarihi: Kasım 19, 2001 02:10
Köykent Projesi'ni yerden yere vurarak Başbakan Bülent Ecevit'e sert eleştirilen yönelten ANAP Genel Başkan Yardımcısı Erkan Mumcu, ‘‘Partim de benimle aynı fikirde. Korkarım Başbakan yalnız kalacak’’ dedi.
ANAP'ın Erzurum'daki ‘Çözüm İçin Yeniden Yapılanma’ toplantısına katılan Mumcu, Ecevit'in, kendisi için ‘‘Ciddiye almıyorum’’ dediği hatırlatılınca da, ‘‘Kendi takdiridir. Saygıyla karşılıyorum. Ama ben Sayın Ecevit'i ciddiye almak zorundayım. Çünkü onun anlayışı, onun yönetim anlayışı bu ülkenin kaderini tayin ediyor’’ diye konuştu.
KIRILACAK VARSA KIRALIM
Önceki gün Samsun’da yerel Klas TV'de canlı yayına da çıkan Mumcu, Turizm Bakanlığı döneminde, kırmızı pasaportuyla İngiltere'de pasaport kontrolünde 15 dakika bekleyip ‘hesap verdiğini’, AB'ye üye ülke vatandaşlarının ise bir dakika beklemeden geçtiğini anlattı. Mumcu, şöyle konuştu:
‘‘Fakir bir ülkenin kralı olmak kaç yazar? Burada imparator olsanız ne olur? Vatandaşınız size kıymet vermiyorsa size hiç kimse kıymet vermez.’’
GÜVEN BUNALIMI VAR
Türkiye'de ‘kötü yönetim’ gördüğünü vurgulayan Mumcu, şunları söyledi:
‘‘Mumcu falancayı incitmiş, falanca onu incitmiş. Artık bunları bırakalım. 'Sayın'la başlayan, ne dediği belli olmayan cümlelerle biten konuşmaktan vazgeçelim. Kırılacak varsa kıralım. Eleştirimiz kimsenin şahsına yönelik değildir. Düzeni değiştirelim diyoruz.’’
KIRILACAK VARSA KIRALIM
Önceki gün Samsun’da yerel Klas TV'de canlı yayına da çıkan Mumcu, Turizm Bakanlığı döneminde, kırmızı pasaportuyla İngiltere'de pasaport kontrolünde 15 dakika bekleyip ‘hesap verdiğini’, AB'ye üye ülke vatandaşlarının ise bir dakika beklemeden geçtiğini anlattı. Mumcu, şöyle konuştu:
‘‘Fakir bir ülkenin kralı olmak kaç yazar? Burada imparator olsanız ne olur? Vatandaşınız size kıymet vermiyorsa size hiç kimse kıymet vermez.’’
GÜVEN BUNALIMI VAR
Türkiye'de ‘kötü yönetim’ gördüğünü vurgulayan Mumcu, şunları söyledi:
‘‘Mumcu falancayı incitmiş, falanca onu incitmiş. Artık bunları bırakalım. 'Sayın'la başlayan, ne dediği belli olmayan cümlelerle biten konuşmaktan vazgeçelim. Kırılacak varsa kıralım. Eleştirimiz kimsenin şahsına yönelik değildir. Düzeni değiştirelim diyoruz.’’