Parasız kalınca metroda çaldık

Moğollar, kuruldukları günden bugüne 33 yıl geçse de hala genç bir topluluk. Zaten hayranlarının büyük bölümü de gençlerden oluşuyor. Efsane topluluğun elemanlarından Cahit Berkay ve Engin Yörükoğlu parasız kalınca Paris metrosunda paltolarının yakalarını kaldırıp yüzlerini saklayarak müzik yapmış.

Cahit Barkay olayı şöyle anlatıyor: ‘‘Fransa'da bir dönem müzik yapamaz hale gelince Paris'te Restoran İstanbul adlı bir Türk lokantası ve kafe işlettim. Amsterdam'daki bir Fransız kafesinde 13 ay barmenlik yaptım. Çok parasız kaldığımız bir gün ben aldım yaylı tamburu, Engin aldı darbukayı, soluğu Paris metrosunun Chatlet istasyonunda aldık. Bizim Türk kafasına göre yaptığımız bir çeşit dilencilik. Kimse tanımasın diye paltolarımızın yakalarımızı kaldırdık, bereleri gözlerimize kadar çektik. Yarım saatte 100 Frank para topladık, olacak iş değil. Yaylı tambur gebertti insanları. Bir Ermeni; ‘Gençliğimde ben çalar idim bunu' deyip madeni 5 Frank attı önümüze.’’

CAHİT BERKAY

Demirel’in akrabası olmaktan mutlu değil

‘‘Demirel'le çok uzaktan maalesef bir akrabalığım var. Ben kendilerini bugüne kadar hiç görmedim, bunun için de çok memnunum. Süleyman Demirel'e karşı çok kesin tavrım var. Türkiye'nin bugün yaşadığı olumsuz şeylerin alayının altında onun ıskalamasının imzası var. Ülkeye yol, baraj yaptın diye insanlar hep seni alkışlamak zorunda mı? İşin bu, elbette yapacaksın.’’

Türkülerin sevilmesi beni çok sevindiriyor

7 rakamını severim ama, bugüne kadar hiç uğurunu görmedim.

Fanatik bir Fenerbehçe'liyim. Bir ara kızdığım için taraftarlığımı dondurmuştum.

Rahmetli annemden öğrendiğim cevizli, beyaz peynirli erişte yemeğini çok iyi yaparım.

En büyük korkum, su dolu kapalı bir mekanda tıkalı kalmak. Mesela bir odadasın, su basıyorlar içeri, kapı yok, pencere yok. Bu benim kabusumdur. Çocukluğumda Isparta'da krater gölünden şehre su getiren kanala girdiğimde fena halde korkmuştum.

Türkülerimizin sevilmesi ve tüketilmesi beni çok sevindiriyor. Bağlamayı gençlerimiz artık seviyor. Evimde, arabamda Hüseyin Turan, Ali Kıvırcık, Sibel Pamuk dinliyorum.

Saçımı yıllardır severek uzatıyorum

‘‘Kendimle çok mutluyum, yıllardır saçımı da severek uzatıyorum. Ben hayatı hem ciddi, hem matrak taraflarından alabiliyorum. Yataktan kalktığımda antenlerim çalışmaya başlar. Ülkemde nelerin olup bittiğiyle çok ilgiliyim. Bize sadece 68 Kuşağı olarak bağnazca yaklaşanlara tepki koyuyorum.

Elbette o günleri iyi ki de yaşadık ama, bugün 2000 yılındayız. Bugünün üniversite, lise hatta ilkokul öğrencileri hala Moğollar'ı dinliyor, alkışlıyor. Bizim rating, tiraj hesabımız yok. Sevdiğimiz, içimize sinen müziği yapıyoruz. Bu samimiyetimizi yakalayan kesimle yıllardır gayet mutlu bir şekilde buluşuyoruz. Ben gencim Yener'ciğim, ölünceye kadar da genç kalacağım.’’

‘‘İlk evliliğimi Paris'te bir Fransız kızla yaptım, bu aptallık üç ay sürdü. Türkiye'ye döndüğümde ressam Merih Kurtul'la evlendim, 17 yıl sonra ayrıldık. Bu evliliğimden 17 yaşında Müge adlı bir kızım var, Kültür Koleji lise 2. sınıf öğrencisi. Onunla baba kız değil, arkadaş gibiyiz. Bütün idealim ona yurt dışında çok iyi bir yüksek öğrenim yaptırmak. Beynimdeki birinci gündem maddesi bu.’’

Fener Terör Örgütü kuracak

Serhat Ersöz Moğollar'ın yeni ve de en genç üyesi. 1972 Eskişehir doğumlu Serhat Kocaeli Anadolu Lisesi'ni başarıyla bitirdikten sonra İTÜ Kimya Mühendisliğini kazanmış. Çocukluğundan beri elektro gitar tutkunu. Yerli müzik pek dinlememiş, Moğollar'ı tanımamış. Bir gün Tünel'deki bir müzik dükkanına girip gitarını, anfisini, pedalını verip eski bir Yamaha DX 7 alıp klavyeye geçmiş.

Serhat'ın becerileri yaşından büyük. Öğrencilik yıllarında basketbol oynamış. Aynı zamanda Leman'ın karikatüristlerinden biri. Bu arada para kazanmak için İngilizce ders vermiş. Bir arkadaşı aracılığıyla Erkin Koray'la tanışmış. Erkin onu çalıştığı Jazz Stop'a götürüp Engin'le tanıştırmış. 8 yıllık Moğol olan Serhat halen Bilgi Üniversitesi Müzik Caz Kompozisyon bölümünde öğrenci. Öylesine fanatik bir Fener'li ki, FTÖ (Fenerbahçe Terör Örgütü) kurmayı bile düşünüyor.