Özlem’in başarısı

Güncelleme Tarihi:

Özlem’in başarısı
Oluşturulma Tarihi: Mart 22, 1998 00:00

Lale BARÇIN İMERYanlış anlamayın Özlem Tekin'i değil, Özlem Çetin'i kastediyorum... Almanya doğumlu bu genç şarkıcı, dünya müzik endüstrisinin nabzını tutan Billboard dergisinde listeye girmeyi başaran ilk Türk şarkıcısı. Bunun o kadar kolay bir şey olmadığını müzikle ilgilenenler pekala bilirler. Peki Özlem uluslararası bu başarıya nasıl ulaştı? Hep derim ya, arkasına güçlü bir sektörü alarak... Çünkü artık bireysel çabalarla böyle bir başarıya ulaşmak neredeyse mucize... Bağlı olduğu plak şirketleri Universal Records ile Twisted Records Özlem'e sımsıkı sarılmış ve genç şarkıcının House Of Prince ile yaptığı single'ın pazarlanışında, radyolarda çalınışında, Amerika'daki dağıtımında, kulüplerde, diskoteklerde çalınmasında tüm güçlerini ortaya koymuşlar. Elbette ki ‘‘ürünün’’ iyi olması da işleri kolaylaştırıyor ama iyi bir ürün de arkasında güçlü bir sektör olmadan pazarlanamıyor... Şu sıra genç şarkıcıya yeni bir single hazırlayan şirket, işte böylesine bir rahatlık içinde. Söyler misiniz, ülkemizde güçlü bir sektörün verdiği ‘‘rahatlığa’’ sahip olabilen kaç şirket biliyorsunuz? POP'UN KREMASI OLMAKDünya müzik endüstrisinin hakimi, hiç tartışılmaz, pop müzik... Ama ne yazık ki biz hala bu türü tam olarak anlayamadık. ‘‘Geniş kitlelerin dinlediği popüler müzik’’ diyerek geçiştirilen pop müzik, 1960'lı yıllarda İngiltere'de ‘‘pop art’’ akımının müziğe yansımasından doğdu. Öncülüğünü de İngiliz ve Amerikan müzik toplulukları yaptı. Bu oluşumda amplifikatörün gelişmesinin, elektronik çalgıların güçlenmesinin, ritimli müzik akımının başlamasının rolü büyüktü. Ve pop müzik, blues, folk ve country müziklerinin karışımından oluşan bir türdü. Daha sonra bu karışıma rock müzik de dahil oldu. Bugünlerde ise pop ve rock birbirlerine parelel gidiyorlar. Ne yazık ki bu çatı Türkiye için söz konusu değil. Tekrar ediyorum; dünyada rock müziği, pop müziğin çatışı altındadır. Yani Pop'un içinde rock da vardır, blues da, soul da... Tabii bu türün zirvesinde yer alan isimler de vardır ki onlar ‘‘pop'un kremasını’’ temsil ederler. Onlardan biri de kuşkusuz Madonna'dır. Hem pop müziğe hem de pop kültürüne verdiği hizmetler inkar edilemez. Hatta bugün dünya müzik pazarında kadın egemenliğinin önüne açan da odur. Hep arayışta olmuş, yenilikçilik adına popun ana hatlarından taviz vermemiştir. Sade sözlü ve basit melodili gibi görünen pek çok parçayı öyle güçlü bir ‘‘fikir’’ ve ilginç detaylarla donatmıştır ki şarkıları pop müziğin rafine örnekleri olmuştur. Hiç bir zaman zirvedeki yerimi nasıl korururum, diye bir kaygısı olmamıştır... İşine bakmıştır Madonna hep... Üç yıllık bir film ve anne olma arasından sonra bile ‘‘artık bir şey yapamaz’’ diyenleri yine şaşırtmayı bilmiş ve inanılmaz bir albümle ‘‘geri dönmüştür’’... Evet, dünya müzik otoriteleri, Madonna'nın elektronik seslerle akustik sesleri Doğu motifleriyle süsleyerek birleştirdiği ‘‘‘Ray Of Light’’ın sanatçının yaptığı en önemli albümlerden biri olduğunda hemfikirler. Sadece ‘‘Frozen’’ isimli single’ı bile Madonna'nın ‘‘pop’’daki ‘‘primadonnalığı’’nı bir kez daha ilan etmesine yetiyor. Ve albüm Türkiye'de de büyük ilgi görüyor. Onun ötesinde The Power O Good-Bye, Substitute For Love, Nothing Really Matters ve kızına yazdığı Little Star, albümdeki önemli şarkılar. Bütün bunları neden mi yazdım? Madonna'nın ülkemizdeki pek çok pop starının örnek alması gereken evrensel bir ‘‘ikon’’olduğunu hatırlatmak için.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!