Oyuncularıma aşık olup onları kıskanıyorum

Güncelleme Tarihi:

Oyuncularıma aşık olup onları kıskanıyorum
Oluşturulma Tarihi: Mart 04, 2005 00:00

İtalya'nın en önemli günlük gazetesi Corriere delle Sera'nın perşembe günleri ek olarak yayınladığı ”Magazine” dergisi, bu haftaki kapak konusunu Ferzan Özpetek'e ayırdı. “Cuore Sacro” (Kutsal Yürek) adlı yeni filmi İtalya'da geçen Cuma günü gösterime giren Özpetek ile yapılan söyleşiye, kuşe kağıda basılan dergide tam altı sayfa yer ayrıldı. Dergi, söyleşide, “Ben Aziz Francesko aşığı bir Türk'üm” başlığını kullandı. Alt başlıkta ise “Özpetek'in yeni filmi 'Kutsal Yürek'te ne cinsellik var, ne eşcinseller, ne de ünlü film yıldızları. Ama buna rağmen hararetli bir tartışma yaratmayı başarmakta” denildi.Özpetek, önümüzdeki dönemde ne türden filmler çekeceğine dair bir soruyu şöyle yanıtladı: “Bir süre sonra eğlenceli bir film çekmeyi planlıyorum. 'Mine Vaganti' (Serseri Mayınlar) adını taşıyacak, tüm kahramanları kadınlardan oluşacak bir film. 'Cahil Periler'in bir tür uzantısı olacak. Ayrıca bir de gerilim filmi çekmek gibi bir düşüncem var. Etkileyici ve de son derece saçma bir film. Ama buna kalkışmamam daha iyi olur gibime geliyor. Zira bunu yaparsam millet benim peşime düşerek, bu dünyadan çek git artık deme noktasına gelebilir”.Özpetek, “Kutsal Yürek”in çekim süreci konusunda ilginç ayrıntıları da açıklayarak, çekim ve montaj sırasında senaryoyu hiçe sayarak öpüşme ve sevişme sahnelerine bile son anda yer vermemeyi yeğlediğini belirtti. Senaryoyu birlikte yazdıkları Gianni Romoli'nin zaman zaman buna tepki gösterdiğini kaydeden Özpetek, buna bir örnek de vererek, senaryoya göre sokakta yaşayan mecnunun yağmurlu bir gecede kendini İrene'nin evine attığı sahnede çekim sırasında yaptığı değişikliği şu sözlerle özetledi: “Aklını yitirdiği için İrene'yi yitirdiği karısına benzetiyordu. İrene de buna ses çıkarmıyordu. Yani kendini feda etmeyi yeğliyordu. Ama o sahnede sevişmelerine izin veremedim. Zira ben filmimin başrol oyuncularına aşık olduğum için kıskançlığım tutuyor. Dolayısıyla o an, sevişme olmayacak, sadece masum dokunuşlar ve alna kondurulan öpücükler olsun dedim. Gianni Romoli ise dudaklarından da olsa bir kez öpmeli diye isyan ediyordu. Ama buna müsaade etmedim”.Özpetek, “Kutsal Yürek”teki kahramanın zenginliği bir yana itip kendini tümüyle yoksullara adamasının, Katoliklerin aziz kabul ettikleri Assisi'li Francesko adlı keşişi çağrıştırması ve Hıristiyan öğelerin bolluğundan hareketle, kendisine yöneltilen, “Siz Hıristiyan mı oldunuz?” sorusunu ise şu sözlerle yanıtladı: “Benim din değiştirmem olanaksız. Ben filmimdeki İrene'nin annesi Adriana gibi, tüm dinleri birbiriyle harmanlıyorum. Ben İstanbul'un Fenerbahçe semtinde, kiliseler, sinagoglar ve camilerin, Rumlar, Türkler, Ermeniler ve Müslümanların bir arada yaşadıkları bir ortamda dünyaya geldim. Öteden beri kutsala karşı büyük bir saygım var. Bana göre bir insanın bir kalorifere iman etme özgürlüğü bile var. Önemli olan onu alıp benim kafama geçirmemeye kalkmaması”.Çocukluğunda hiçbir dini eğitim almadığını belirten Özpetek, ”Sadece çok dindar bir dadım vardı. Pilav yerken tabakta tek bir pirinç tanesi bile bırakmamamı isterdi. Aksi taktirde pirinçlerin ağlayacağını söylerdi. O zamandan beri her şeye bir canlı muamelesi yapmaya özen gösteriyorum” dedi.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!