Öyle bir noktaya geldik ki, artık hayatımızı sürdüremiyoruz

Güncelleme Tarihi:

Öyle bir noktaya geldik ki, artık hayatımızı sürdüremiyoruz
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 01, 2008 10:28

Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD) Başkanı Ahmet Nakkaş, “Öyle bir noktaya geldik ki; sektör üzerine düşen bütün görevleri yapmasına ve kazanmış olduğu piyasada katma değeri yüksek ürünler grubunu yapabilme kabiliyeti kazanmış olmasına rağmen, hayatımızı sürdüremiyoruz” dedi.

Haberin Devamı

Nakkaş, tekstil ve hazır giyim sektörünün, Türkiye'nin gerek ekonomik gerekse sosyal hayatı açısından son derece önemli olduğunu belirtti. Sektörün varlığını sürdürmesinin, “milli görev” olduğunu vurgulayan Nakkaş, sektörün yaşaması için kamu ve özel sektörün el birliğiyle bu duruma bir çözüm getirmesi gerektiğini dile getirdi.

Nakkaş, üretimin, çok büyük bir sancı içinde olduğunu belirterek, siyasi otoritenin, Türkiye'nin gündeminde çok farklı konular bulunması nedeniyle “geç de olsa” durumun ciddiyetini anladığını ifade etti. Sektörün, 30 yıllık bir geçmişten bugüne gelen çok önemli bir “know-how”a sahip olduğuna işaret eden Nakkaş, şöyle konuştu:

“Bu da bize global oyuncu olma özelliği kazandırdı. Bir kere çok dinamiğiz, pazara çok yakınız, dünya tüketiminin en çok yapıldığı AB'ye en yakın tedarikçi ülke konumundayız. Biz ortaya, tedarikçi ülke konumundan piyasa yapıcı ülke konumuna geçmek vizyonu koyduk çünkü standart ürünlerde rekabet edebilme şansımız olmayacağını 4 yıl evvel gördük. Dedik ki tüm işletmeler değişim ve dönüşüm süreçleri yaşayacaklar ve bu süreç içinde bir doğal seleksiyon mutlaka olacak. İşletmelerimiz, müşterilerin daha küçük adetlerde daha kısa zamanda esnek üretim yapabilme talepleriyle karşı karşıya kalacakları öngörümüz de gerçekleşti.”

Haberin Devamı

BİZ ELİMİZDEN GELENİ YAPIYORUZ AMA...

Nakkaş, işletmelerin, geçen sürede daha dinamik, müşteri odaklı, aktif pazarlamaya önem veren, üretimde verimliliği önemseyen bir sisteme dönüşüm yaptığını ve böylece, rekabet avantajının sürdürülebilir bir hal kazandığını anlatarak, şöyle devam etti:

“Şimdi öyle bir noktaya geldik ki; sektör üzerine düşen bütün görevleri yapmasına ve kazanmış olduğu piyasada katma değeri yüksek ürünler grubunu yapabilme kabiliyeti kazanmış olmasına rağmen, hayatımızı sürdüremiyoruz. Bu, sektörün yok olabilmesi yolunda en büyük sinyal. Biz de diyoruz ki; buna sahip çıkalım, mevcudiyetini koruyabilecek 2 senelik can suyunu bir an evvel sektöre verelim ve orta vadede değişim dönüşüm stratejilerini de hayata geçirebilecek mikro yapısal reformları da hayata geçirelim. Can suyu, bizim çevre ve rakip ülkelerle aramızdaki rekabet farkını, onlarla rekabet edebilecek seviyeye çekebilmek... Şu anda Uzak Doğu ülkeleriyle aynı rekabet platformuna gelelim diye söylemiyoruz ama en azından bu aradaki farkı, yarı yarıya kapatabilecek bir sistemi ortaya koyalım, aramızdaki maliyet farkının en azından yarısını kavrayabilecek bir destek mekanizmalarını hayata geçirelim ki bunu DTÖ kurallarına göre 2 yıl yapabiliriz.”

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!