Osmanlı paşasının aristokrat torunu

Güncelleme Tarihi:

Osmanlı paşasının aristokrat torunu
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 31, 1999 00:00

Haberin Devamı

Tarihimizin en ilginç simalarından Şemsi Paşa'nın İngiliz aristokratı torununu, İstanbul'da yalnız Hürriyet izledi

Beşiktaş-Üsküdar arası çalışan küçük yolcu motorları, belki de tarihinde ilk kez bir aristokratı konuk etti. Dalgalarla boğuşan küçük motorun güvertesinden Üsküdar'ı gözleyen bu sevimli İngiliz aristokratın adı Firas Chamsi-Pasha'ydı. Başka bir ifadeyle Sultan II. Selim'in veziri, İsfendiyaroğulları'ndan Şemsi Ahmet Paşa'nın 25. kuşaktan torunu Firas Şemsi Paşa. Torun Paşa o kadar bizdendi ki ‘‘Allahaşkına bırak İngilizce konuşmayı da, Türkçe anlat’’ diyesimiz geldi.

İngiliz aristokrasinin gözdelerinden Firas Şemsi-Paşa bütün dünyada fiyatı ve kalitesi nedeniyle ‘‘Kumaşın Rolls Royce'u’’ olarak anılan Moxon kumaşlarının sahibi. Paşa'nın İstanbul'a gelme nedeni, FK imzasıyla ünlü Türk modacısı Ferruh Karakaşlı'yla işbirliği yapması. Karakaşlı aynı zamanda ‘‘Edwards of Hisar’’ zincirinde Rahmi Koç'un ortağı ve Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı. Şemsi Paşa'yla Karakaşlı, geçen yıl Paris'te tanışıp sıkı dost olmuşlar. Tamamı el emeği olan FK giysileri, Paşa'nın hayranlığını kazanınca dostluk ortaklığa varmış. İngiltere'den Kanada'ya kadar birçok ünlü işadamının gardıroplarına seslendiğini söyleyen Karakaşlı, şimdi Moxon kumaşlarından hazırlayacağı giysilerin heyecanını yaşıyor.

DEDESİNİN CAMİSİ

Karakaşlı'nın Nişantaşı'ndaki yeni ofisinde konuşurken torun Şemsi Paşa'ya ‘‘Var mısınız büyük atanızın camisini görmeye?’’ dedim. Heyecanla ayağa kalkıp ‘‘Lütfen beni oraya götür’’ diyerek hızla kapıya yöneldi. Önce Beşiktaş'a gittik, oradan da küçük motorla ver elini Üsküdar dedik. Paşa, kıyıdaki mısırcıları, kokoreççileri gülerek izledi. Küçük motorun güvertesine çıkıp Boğaz'ın güzelliği karşısında öylece kalakaldı. Üsküdar'a indiğimizde bir ara kalabalık arasında yolunu kaybetti aristokrat Şemsi Paşa. Sonunda 25 kuşak öncesi dedesinin adını taşıyan caminin önüne geldiğimizde bizim Sinan Özbalkan ‘‘Savulun beyler, caminin sahibi geldi’’ diyerek hepimizi kahkahaya boğdu.

OSMANLI GİBİ

‘‘Bu camiyi ilk kez 18 yıl önce Türkiye'ye ilk geldiğimde gördüm, namaz kılıp ayrıldım’’ diye anlattı Paşa ve devam etti:

- Kendimi gerçek bir Osmanlı gibi hissediyorum. İstanbul'a geldiğimde hiç yabancılık çekmedim, sanki yıllardır burada, kendi evimde yaşıyormuşum gibiyim. Bu kadar garip bir duyguyu hayatımda tatmadım. Tek eksiğim Türkçeyi bilmemem, bunu da derhal gidereceğim, özellikle Osmanlıcayı hatmedeceğim. Keşke Türkiye, İngiltere gibi demokrasiyle monarşiyi birleştirebilseydi, padişah sembolik olarak kalsaydı. Bence Türkiye Cumhuriyeti içinden doğduğu 700 yıllık Osmanlı'yla bir bütündür. Geçmişteki zengin kültürünü, geleneklerini asla reddetmemeli...

NAMAZ KILDI

Büyük usta Mimar Sinan'ın yaptığı Şemsi Paşa Camisi, bugün tam 420 yaşında. Güvercin ve martılar hiç itibar etmedikleri için halk bu camiye ‘‘Kuşkonmaz’’ adını vermiş. O gün gördüğümüz Şemsi Paşa Camisi avlusundan türbesine kadar yürekler acısı bir durumdaydı. Her türlü naylon, karton ve demir artıklarının süslediği avludaki tarihi mezarları hüzünle izledi torun Paşa. Caminin içinde ak sakallı bir dede elektrikleri onarırken, imam Enver Duman ampulleri takıyordu. Torun Şemsi Paşa, kendi adını taşıyan camide hemen iki rekat namaz kıldı. İmam, İngilizce konuşan bu kişinin Şemsi Paşa'nın torunu olduğunu öğrenince boynuna sarıldı. Şemsi Paşa yeni iş ortağı Ferruh Karakaşlı aracalığıyla imama çeşitli sorular sordu, beş yıl önce bir arkadaşı aracılığıyla 6 bin dolar gönderdiğini anlattı. Kendisine eksiklerin bir listesi verilirse hepsini yaptıracağını da sözlerine ekledi. İlk olarak elektrik kabloları ve ses düzeni onarımı için 500 dolar verdi. Öyle görünüyor ki, bundan sonra Şemsi Paşa Camisi Karakaşlı'nın gözetiminde olacak.

Daha sonra caminin yanındaki büyük dedesi Şemsi Paşa'nın türbesini ziyaret eden torun Şemsi Paşa, Kuran okudu, dua etti. Camiden ayrılmadan önce küçük eski medreseyi de gezen Paşa, Osmanlıca yazılı mezar taşlarını tek tek okudu, notlar aldı.

İSTANBUL'A OKUL

Beşiktaş'a dönmek için kuyruğa girip küçük yolcu motoruna bindiğimizde o, hálá 25. kuşak önceki dedesinin adını taşıyan Mimar Sinan'ın bu güzel eserinden gözlerini ayıramıyordu. Üç saat sonra uçakla Londra'ya giderken kafasında bize yapmaya söz verdiği El Sanatları Okulu'nun ayrıntıları olacaktı herhalde.

Şemsi Paşa kimdir?

Şemsi Ahmet Paşa (1492-1580), Osmanlı tarihinin en ilginç simalarından biri. Son Candaroğulları ya da İsfendiyaroğulları beyi Kızıl Ahmet'in torunu, Mirza Paşa'nın oğlu olan Şemsi Paşa, Yavuz Sultan Selim'in hizmetinde Çaldıran Savaşı'na (1514) avcıbaşı, Mercidabık (1516) ve Ridaniye savaşlarına (1517) bölükağası olarak katıldı. Kanuni Sultan Süleyman döneminde sipahiler ağası oldu. 1555 tarihinde vezir unvanıyla Anadolu Beylerbeyliğine atandı. Rumeli Beylerbeyi olarak da Kanuni'nin son seferi olan Zigetvar seferine (1566) katıldı. Sultan 3. Murat tahta çıkınca (1574), kendi deyimiyle ‘‘İsfendiyaroğulları'nın ocağını söndüren’’ Osmanoğulları'ndan intikam almak için, padişahın para hırsından yararlandı ve ona 40 bin altın rüşvet verdi. Birçok saray entrikasına karıştı ve Sokullu Mehmet Paşa'nın öldürülmesinde etkili oldu.

Müslüman torunun müşterileri

Şemsi Paşa, ailesinin İngiltere'de altı kuşaktır ilgilendiği Moxon'un Southfield Mills'deki altı kumaş fabrikasını satın almış. Aile, ayrıca Nissan, Hyundai ve Kia otomobillerinin temsilciliğini yapıyor, emlakçılıkla uğraşıyor.

Kendisi gibi Müslüman olan eşi Lina Geylani ise Hz. Muhammed soyundan geliyor. Çocukları Halid, Velid, Yasemin ve Faysal da Arapça biliyorlar, her hafta sonu Kuran okuyorlar.

Moxon kumaşından yapılmış bir takım elbisenin fiyatı 2 bin dolarla 15 bin dolar arasında değişiyor.

Moxon fabrikalarında üretim, asırlar öncesinin tahta ve pirinç tezgahlarda yünün doğal özellikleri bozulmadan yapılıyor. Bazı özel sipariş kumaşlar mahzenlerde bekletilerek özel el işçiliği tekniği uygulanıyor. Üretimin hiçbir kademesinde kimyasal madde yok, tamamiyle doğal bitki boyalar ve 19. yüzyıl sabunları kullanılıyor.

Firmanın müşterilerinin başında 13 kuşaktan bu yana İngiltere Kraliyet ailesi geliyor. Onların dışındaki en önemli müşterileri arasında Senatör Rockfeller, Elton John, Roger Moore, Kral Fahd, Brunei Sultanı ve kardeşi ve Tom Cruise gibi ünlüler yer alıyor.

Brunei Sultanı'nın kardeşi için her ay özen desenli 60 takım elbise yapılıyor.



Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!